• Buradasın

    Felsefi Düşünce Deneyleri ve Dil Üzerine Bir Sohbet

    youtube.com/watch?v=fkiwzZjgjmE

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, iki konuşmacının (biri Thomas olarak adlandırılan) felsefi konuları tartıştığı bir sohbet formatındadır. Konuşmacılar analitik ekolden gelen felsefeci John Rawls ve Wittgenstein'ın çalışmaları üzerine derinlemesine konuşmaktadır.
    • Video, John Rawls'un "Cehalet Peçesi" düşünce deneyinden başlayarak, Wittgenstein'ın "böceği" düşüncesi ve dil anlayışına geçiş yapmaktadır. Konuşmacılar, adalet teorisi, dilsel konsensus, kural silsilesi ve kişisel tecrübelerin toplumsal bağlamdaki yeri gibi felsefi kavramları ele almaktadır. Sohbet, dilin sadece içerik değil, dil oyunları ve bağlamın önemli olduğunu vurgulayarak, farklı dillerin etkisi ve kelimelerin anlamlarının zaman içinde nasıl değiştiği konularını da kapsamaktadır.
    • Konuşmacılar ayrıca zengin ve fakir sınıflar arasındaki çelişkiler, miras kavramı, özgürlük ve eşitlik gibi toplumsal konuları da tartışmakta, gelişmiş devletlerin geçmiş eşitsizliklerden nasıl yararlandığını ve Wittgenstein'ın böcek deneyi üzerinden kişisel içeriklerin dilsel konsensus için önemsiz olduğu görüşünü paylaşmaktadırlar.
    00:01Düşünce Deneyleri ve Önemi
    • Düşünce deneyleri, dünyaya farklı bakmamıza yardımcı olan varsayımsal durumlardır ve insan doğasının gizemli ikilemlerini ve paradokslarını gösterirler.
    • Düşünce deneyleri kavramları bir hikayenin sadeliği ile görselleştirmemize yardımcı olur ve varoluşumuzun en derindeki izlerine sokarak karmaşadan en sade ve kavranabilir olanı çıkarmamıza yardımcı olurlar.
    • Bir düşünce deneyi her zaman "kendini tanı" öğüdünü barındırır.
    00:49John Rows'un Cehalet Peçesi Paradoksu
    • John Rows, analitik ekolden gelen bir felsefeci olup, adalet teorisi ile ilgili "cehalet peçesi" (wail of ignorance) adlı bir argümanı ortaya atmıştır.
    • Analitik ekol, konu nesnelerine açık ve net örnekler üzerinden anlaşılmayı önemseyecek şekilde yaklaşır.
    • Cehalet peçesi paradoksu, insanların toplumun nasıl olması gerektiğine dair yapacakları tercihle ilgili somut bir örnek sunar.
    03:20Cehalet Peçesi Paradoksunun İçeriği
    • Paradoks, eğer bir cehalet peçesine sahip olsaydık, hangi toplumda olduğumuzu, hangi sosyal ve ekonomik katmanında olacağımızı bilmeseydik neyi seçeriz sorusunu sorgular.
    • İnsanlar, cehalet peçesi altında bile, çok kötü ve eşitsiz bir koşulda olmaktan korkarak, çok iyi ve eşitsizlik olmasına rağmen iyi bir yerde olma şansını reddedebilirler.
    • İnsanlar, kendi çıkarlarını düşünürken sadece kendi bencil çıkarları düşünmemeyi tercih eder ve kendilerini en fazla eşit olan yere doğru yönlendirmeye çalışırlar.
    06:33Paradoksun Uygulanması ve Yorumlanması
    • 2018-2019 yıllarında cehalet peçesi altında yaşamak isterdiniz sorusu, genellikle fakirliğin düşük olduğu İskandinav ülkeleri, Yeni Zelanda, İsviçre, Lüksemburg gibi ülkeleri tercih etmeyi gerektirir.
    • Paradoks, toplumun yasalarını koyanların daha adil, doğru ve meşru karar verebileceğini ortaya koymak üzere atılmış bir düşünce deneyidir.
    • İnsanlar genellikle kendi önyargıları ve varsayımlarına fazlaca gömülmüş durumda kalıyorlar, bu nedenle bu tarz düşünce deneylerini normal bir düşünce silsilesi içerisinde gerçekleştirmiyorlar.
    11:44Karar Alıcıların Çelişkileri
    • Karar alıcılar, liberal kisvesi altında şirketlere öncelik tanıyan kararları sahipleniyor veya destekleyenleri destekliyorlar.
    • Günümüz dünyasında üst zenginlikte doğma ihtimali çok düşük, karar alıcılar belki o kitlelere yakın yerlerden çıksa da onları oradan çıkaranlar da diğer insanlar.
    • Geniş bir kitle için adil bir düzeni tercih etmemeleri, zaten o pozisyondalar ve bu durumun varsayımlarını sağlayan temelde yok.
    13:09Farklı Ortamlarda Farklı Bakış Açısı
    • Amerika'da aşağıda olsan bile belli bir çaba sarf edip yukarı çıkabilme şansı var, ancak genetik mirasın olmadığı bir ortamda Amerika daha zor olabilir.
    • Avrupa'da tam eşitlik olmasa da, sosyal devletin var olduğu bir yer daha koruyucu olabilir.
    • Karar vermelerin çoğunda kaybetmemek, elindekini kaybetmemek daha önemli gibi görünüyor.
    14:10Yoksunluk ve Fazlalık Etkisi
    • Sıfırdan bire çıkmak ile bir'den iki'ye geçmek arasında insan ihtiyaçları açısından epey fark var.
    • Yoksunluk aynı oranda fazlalık ya da artık da çok daha ciddi şekilde etkiliyor ve karar verme mekanizmamızı değiştiriyor.
    • İstatistiksel olarak bazen bir robot gibi görünen şey, gerçek dünyada karşımıza çıkmayabiliyor.
    15:53Wittgenstein'ın Böceği Düşüncesi
    • Wittgenstein'ın böceği düşüncesi, herkesin bir böcek kutusu olsun ve herkes bir tane böcek görmüş olsun, ancak o böcekler farklı olabilir.
    • Böcekler hakkında fikirlerimizi kendi böcek kutularımıza bakarak, tecrübe ederek biliyoruz, ancak herkesin böceğine erişimimiz yok.
    • Sadece konuşarak konsensus'a varabiliyoruz, ancak hiçbir şekilde tecrübe olarak, görerek ya da deneyimleyerek böceğin ne olduğunu tam olarak anlayamıyoruz.
    19:08Dil ve Hisler
    • Köpekten bahsettiğimizde aklımızda oluşan köpek, herkesin ortak bir köpeği görmüş veya köpek çevremizde rastgele bir durumla alakalı idi.
    • Dilsel manada bir böcekten bile bahsetmiyor oluyoruz çünkü hislerimizi andırıyor.
    • Birini sevmekten, birine kızmaktan bahsetmenin bir dışavurumu vardır, ancak o hissin içeride hissedilme biçimi ve algılama biçimi çok farklı olabilir.
    20:51Black Mirror Dizisi Örneği
    • Black Mirror dizisinde bir doktor, hastanın tüm hislerine sahip olabilecek bir kask takıyor.
    • Doktor başta faydalı bir şekilde kullanmaya çalışırken, zamanla acıya bağımlı olmaya ve mazoşist olmaya başlıyor.
    • Kasketi çıkardığında hastalık tamamen geçiyor, ancak doktor kendine zarar vermeye başlıyor.
    22:42Wittgenstein'ın Dil Anlayışı
    • Wittgenstein'ın düşünce dünyasında böcekler olduğunu iddia ediyor ve böceğin ne olduğunu bildiklerini söylüyorlar, ancak hiçbiri birbirinin böceğini bilmiyor.
    • Dil olmasa, tecrübeme dayanmayan şeyler hakkında bir şey söyleyemezdik ve böcek olarak bile adlandırılamazdı.
    • Lisa'nın dille oyunu ile anlattığı bu anlayış, tüm lisan aktivitelerinin ve karşılıklı diyalogların bir dil oyunu olduğunu, bu dil oyunundan bağımsız olan şeyin içeriklerin kendisi olduğunu söylüyor.
    24:00Dil Oyunları ve İçerik İlişkisi
    • Daha önceki görüşünde atomik olarak bir olgu var ve o olguya tekabül eden cümle yargıdan bahsedebiliyorduk, tipik pozitivist lojik mantıksal bir dil anlayışı vardı.
    • Dil oyunları düşüncesinde bağlamın önemli olduğu, içeriklerin nesnel deneyiminin çok da önemli olmayabileceği düşüncesi var.
    • İstatistiksel düşünce deneyleri gibi içerikler de içerikten bağımsız konuşmamızı sağlayan dil oyunu gibi görünüyor.
    25:24Dilin Gücü ve İletişim
    • Farklı dillerin etkisinde kaldıktan sonra insan kendi dinsel şeyde sorgulamaya başlıyor, anlamı ve kavrama biçimi vesaire.
    • Yaş ilerledikçe bir kelimenin anlamı hakkında anlık bir farkındalık ve aydınlanma yaşanıyor, sanki o kelimenin anlamı daha öncesine kadar hiç anlamamış gibi hissediliyor.
    • Dilin nasıl dönüştürdüğünü, dönüştürebileceğini ortaya koymak için, içerikler çok gereksiz olabilir, kimsenin kutusunda böcek olmayabilir.
    28:37Dilin İki Yüzü
    • Dil bize hiç böcek olmamasına rağmen bir alan açabiliyor ve bir şeylerden bahsedebilir.
    • İletişim çok sıvı bir şeydir, kurduğun cümlenin anlaşılabildiğin kadar anlatabilirsin.
    • Dilsel bir kuralı izlemek, bir yöntemi benimsemek de birinin dilsel bir yöntem izlediğini düşünmekten farklı olabilir.
    30:31Dilsel Kurallar ve Toplumsal Bağlantılar
    • Dilsel kural silsilesi, içsel ve kişisel deneyimlerden ziyade toplumsal genel olarak mevcut olan bir yapıdır.
    • Kişisel kurallarla bir şeyleri anlatmak, kendine özel ve bana bağlı bir bakış açısını reddeder.
    • Bu yaklaşım, kendine özel ve bana bağlı her şeyin yanlış olduğunu ortaya koyan bir bakış açısıdır.
    32:13Miras Kavramı ve Toplumsal Etkiler
    • Miras kavramı, aile içinde bir şeylerin aktarılması gibi bir süreç olmasına rağmen, başlangıç noktasını değiştirecek bir etmen olarak da görülür.
    • Miras kavramı, kişinin pozisyonundan bağımsız olarak, gelecek jenerasyona miras bırakma isteğiyle ilişkilidir.
    • Özgürlük kavramı da benzer şekilde, kişisel amaçlar için değil, başkalarının özgürlüğünü de hesaba katarak kullanılmalıdır.
    33:58Gelişmiş Devletler ve Eşitlik
    • Gelişmiş devletlerin birçoğu, geçmişteki eşitsizliklerden dolayı sosyal eylemler yaşamaktadır.
    • Amerika ve Avrupa'daki zenginlik, geçmişteki eşitsizliklerden kaynaklanmaktadır.
    • Eşitlik konusunda, eşit olmayan bir noktadan eşitliğe gidebilmek için birilerinin azalıp birinin artması gerekir.
    35:56Wittgenstein'ın Düşünce Deneyleri
    • Wittgenstein'ın ikinci dönemindeki düşünce deneyinde, kişisel içeriklerin ve tecrübelere dayanan düşüncelerin konsensus için çok önemli olmadığını göstermektedir.
    • Dilsel yaklaşımlarda ve adalet teorisinde, kişisel konumun cahil olmadığının önemli olmadığı ortaya konulmaktadır.
    • Düşünsel ve bilişsel yaklaşım, genellikle bizi uzlaşıya ve koop operasyona doğru itmektedir.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor