Buradasın
Demokrasilerde Katılımcılık ve Hesap Verebilirlik Kültürü Paneli
youtube.com/watch?v=Ij1rsYg6WaQYapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, "Demokrasilerde Katılımcılık ve Hesap Verebilirlik Kültürü" konulu bir panel toplantısının kaydıdır. Panelde Kalder Yönetim Kurulu Üyesi ve Servodata Bilişim A.Ş.'nin kurucu genel müdürü, Cumhuriyet Gazetesi yazarı Ali Silmen, TUSIAD Ankara Daimi Temsilcisi Eray Aktay ve yurt dışından Rachel Holloway gibi konuşmacılar yer almaktadır.
- Panelde katılım ve hesap verebilirliğin demokrasilerdeki önemi, Batı ve Doğu'daki farklı kültürler, Türkiye'deki demokrasi kültürünün eksikliği ve sivil toplum kuruluşlarının (STK) hükümetle etkili iletişim kurabilmesi için gerekli unsurlar ele alınmaktadır. Konuşmacılar, kaliteli görüş aktarma yeteneği, usul ve üslup, süreklilik gibi konuları vurgulayarak, teknolojinin toplumsal eylemlerdeki rolü ve devlette dış denetimin önemi hakkında görüşlerini paylaşmaktadır.
- Panelde ayrıca 1961 ve 1982 anayasaları üzerinden Türkiye'deki katılım eksikliğinin demokratik kurumların başarısızlığını nasıl etkilediği, milli iradenin sınırlamalara tabi olduğu ve çağdaş demokrasilerde katılımcılık kültürünün önemi tartışılmaktadır. Panel sonunda katılımcılar sorular sorarak konuşmacılardan görüşlerini almaktadır.
- 00:45Konuşmacıların Tanıtımı
- Konuşmacılar arasında Cumhuriyet gazetesi yazarı Ali Silmen, TUSIAD Ankara daimi temsilcisi Eray Aktay ve yurt dışından gelen Rachel Holloway bulunmaktadır.
- Konuşma başlığı "Demokrasilerde Katılımcılık ve Hesap Verebilirlik Kültürü" olup, Türkiye'de ve dünyada bu konuların örnekleri anlatılacaktır.
- Her konuşmacı 15 dakika konuşma süresi olacaktır ve katılımcılar sonunda sorular sorabilirler.
- 02:52Demokrasi ve Düello Kültürü
- Batıda düello kültürü vardır, doğuda ise pusu kültürü olduğu için demokrasi batıdan doğuya doğru gittikçe azaldığı belirtiliyor.
- Düello, iki kişinin eşit şartlarda, eşit silahlarla yüz yüze yapmış olduğu bir mücadeledir ve Avrupalılar bu düelloya hazır olurlar.
- Batıda "ben hata yaptım" demek erdemli ve onurlu bir görevdir, ancak Türkiye'de yöneticiler hata yapsalar bile kendilerini savunmaya çalışırlar.
- 04:16Düello Örnekleri ve Türkiye'deki Durum
- Batı ülkelerinde siyasetin ısındığı zamanlarda adaylar bir araya gelir ve düelloya hazırlarlar.
- 1992'de Baba Bush'un saatine bakması ve 2008'de McCain'in Obama'ya "bu" diye hitap etmesi, nezaketsizlik olarak değerlendirilmiştir.
- Türkiye'de son 12-15 yıldır liderlerin bir araya gelip seçmenin karşısına geçmesi istenirken, bazı liderler bu daveti reddetmektedir.
- 06:52Demokraside Katılımcılık ve Hesap Verebilirlik
- Demokrasi en kötü yönetim biçimidir, ancak diğer sistemleri saymazsak demokrasinin güçlendirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
- Katılımcılık ve hesap verebilirlik bir paranın iki yüzü gibi birbirine bağlıdır; devlet katılımcılığı desteklerken, vatandaşlar da bu mekanizmalara katılmalıdır.
- Devlet, toplumları ve ülkeleri ileriye getirmek amacıyla kurgulanmış bir mekanizma olup, hukukun üstünlüğü ilkeleri üzerinde yükselir.
- 10:29Katılımcı Demokrasinin Örnekleri
- Amerika Birleşik Devletleri'nde katılımcı demokrasinin en önemli örneklerinden biri olan Boston Çay Partisi, temsil olmadan vergileme olamaz şiarını taşımaktadır.
- 1215 yılında imzalanan Magna Carta Libertatum, monarşik yapıya rağmen kralın hukukun üstünlüğünü kabul etmesi ve kendi yetkilerini paylaşması anlamına gelmektedir.
- 11:17Katılımcılık ve Hesap Verme Sistemi
- Avrupa Birliği'nde Birleşik Krallık, Avusturya, Fransa, Almanya ve Polonya gibi ülkeler katılımcılığı destekleyen konsültasyon süreçleri, etki analizleri ve özel sektörle birlikte yönetim gibi mekanizmalar kullanmaktadır.
- Türkiye'de bu yapı AB'den bugüne etki sağlamaya çalışırken, bazı temel problemler bulunmaktadır.
- Katılımcılık ve hesap verebilirlik için devletin ikna edilmesi gerekir, şiddet kullanarak değil ancak demokratik yöntemlerle akılcı bir şekilde.
- 12:53Katılımcılık İçin Gerekli Üç Unsurlar
- Kaliteli görüş aktarma yeteneği: Toplum, iş dünyası veya vatandaşlar devletin karar alma sürecine arazide olup biteni gösteren, etki analizi ile desteklenen kaliteli katkılar sağlarsa, bu katılımcılığı destekleyen bir unsura dönüşür.
- Usul ve üslup: Görüşlerin nasıl sunulduğu çok önemlidir; resmi yazışmalarda "rica etmek" ifadesi kamu jargonunda talimat vermek anlamına gelir ve bu durum hakaret telakkisi yaratabilir.
- Süreklilik: Devlet sürekli yapıya sahip olduğundan, sivil toplum kuruluşlarının sürekli başarıya ulaşabilmesi için profesyonel kadroların istihdamı geliştirilmesi gerekir.
- 18:45Türkiye'de Sivil Toplum Kuruluşları
- Kuzey Avrupa ülkelerinde her vatandaşın en az on bir Sivil Toplum Kuruluşu'na üye olduğu halde, Türkiye'de ortalama on bir kişi bir araya gelip bile bir Sivil Toplum Kuruluşu'na üye olamamaktadır.
- Sivil toplum kuruluşlarında güç birliği yapmak, yönetenleri ve özel şirketleri sorgulamak için önemlidir.
- Konuşmacı, İngiltere'de yaşayan, Uluslararası İlişkiler bölümünde lisans ve Stratejik Çalışmalar bölümünde master derecesi olan, işletme, inovasyon ve yetenek departmanında çalışan, Türkiye koordinatörü olarak çalışmış biri olarak tanıtılır.
- 38:47Türkiye'deki Hayvan Hakları Sorunu
- Türkiye'de hayvanlara yapılan muameleler eleştiriliyor, Bolu Belediyesi hayvan barınaklarında köpeklerin kötü koşullarda tutulduğu ve işkenceye maruz bırakıldığı belirtiliyor.
- Demokrasiye katılım listesinde hayvanların da yer aldığı, ancak Türkiye'deki durumun kötü olduğu vurgulanıyor.
- Konuşmacı İngiltere'de bir kurumda görev aldığı için eleştirel veya övgüsel yaklaşım veremeyeceğini belirtiyor.
- 39:51Ali Sirmen'in Tanıtımı
- Ali Sirmen, Cumhuriyet gazetesi'nde "Dünyada Bugün" isimli köşenin yazarı olarak biliniyor.
- Galatasaray Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu olan Sirmen, "İkinci Bahar" dizisinde komiseri canlandırmış ve "Cumhuriyet" filminde Yunus Nadi Bey'i canlandırmış.
- Ayrıca Skytürk ve Cem TV'de tartışma programı yönetmiş.
- 40:52Türkiye'deki Demokrasi Sorunları
- Türkiye'deki demokrasinin az gelişmişliğinin, dünya ölçülerine göre yeni olmasına ve gerekli kurumlara sahip olmasına bağlanması eleştiriliyor.
- Türkiye, ilk parlamento kurulduğu 1876 yılında bugün Birleşmiş Milletleri oluşturan devletlerin dörtte üçünün hayat bile bulamadığı bir süreçte 190 yaşına yaklaşan parlamenter deneyine sahip.
- Türkiye, çağdaş çoğulcu rejimlerdeki kurumların hemen hepsine sahip ve 1946 yaşına gelen Anayasa Mahkemesi ile demokrasi olgunlaşmasına yetecek kadar eski demokratik kurumlarla donatılmış.
- 42:57Demokrasi Kültürünün Eksikliği
- Türkiye'deki demokrasi eksikliğinin nedeni demokrasi kültürünün çarpık algılanması.
- 68 yıl önce çok partili yaşamı gerçek çoğulculuğa ve katılımcılığa dönüştürme başarısızlığı, demokrasi kültürünün yanlış algılanmasına bağlanıyor.
- Türk demokrasi kültürünün yanlış algısı, sandığı demokrasinin tek kurumu olarak görme ve milli irade kavramını çağ dışı bir algıya dönüştürme eğilimini yaratıyor.
- 43:46Milli İrade Kavramının Çağızlaşması
- Türkiye'de "sandıktan en önde çıkan kutsal milli iradeyi temsil etmektedir" şeklindeki yanlış algı, demokrasinin çağdaş anlayışıyla bağdaşmıyor.
- Türkiye çok partili rejimin ilk on yılını, sandıktan çıkanın hesap vermesi gereken tek makamın sandık olduğunu düşünerek yaşadı.
- Bu tutum artık çağ dışı olmuş olan çoğunlukçu demokrasi görüşü egemenliğinin tipik bir örneğidir.
- 45:48Demokrasinin Yeniden Tanımlanması
- İkinci Dünya Savaşı sonrası, milli iradenin temsilcisi olduğunu iddia ederek kendisinde her hakkı gören yönetimlerin çağının gereksinimlerine yanıt veremeyeceği anlaşıldı.
- Demokrasi artık milli iradenin her şeye kadir olduğu değil, tam tersine milli iradenin bile her şeye kadir olmasının sınırlamalara tabi olduğu bir rejim olarak yeniden tanımlandı.
- Toplumlarda kararlar alınırken, tek kişi bile olsa azınlığın temel hak ve özgürlükleri bilinerek hareket edilmeli ve kararlar tüm tarafların katılımıyla alınmalı.
- 47:22Katılımcılık Eksikliğinin Sonuçları
- 1961 Anayasası, toplumun önemli bir bölümünün gönüllü katılımı sağlanamadığı için uzun ömürlü olamadı.
- 1982 Anayasası, sandıktan %91,5 oy çoğunluğuyla onay almasına rağmen kısa sürede desteklenmedi ve tam 16 kez değiştirildi.
- Katılımcılık sağlanmadığında milli irade kavramının anlamını kaybetmesi ve kontrolsüz güç haline gelmesi sorununu oluşturuyor.