• Buradasın

    Benlik İnşası ve Öteki Etkisi Üzerine Felsefi Sohbet

    youtube.com/watch?v=VSrslPDj8t8

    Yapay zekadan makale özeti

    • Bu video, Cem adlı bir konuşmacı ve farklı bölümlerde farklı konuklarla (bir hoca, psikolog, New York'tan bağlanan bir kişi) geçen felsefi bir sohbet formatındadır. Konuşmacılar arasında dostane bir ilişki olduğu ve videonun bir dizi formatının bir bölümü olduğu belirtilmektedir.
    • Video, "ben" ve "öteki" kavramlarının felsefi ve psikolojik analizine odaklanmaktadır. Benlik inşasının nasıl gerçekleştiği, ötekinin bakış açısının benlik üzerindeki etkisi, aynada kendini görmenin benlik algısına etkisi ve toplumsal uyuma süreci ele alınmaktadır. Konuşmacılar, benlik inşasının üç temel faktörü (kişisel deneyimler, toplumsal ötekinin baskısı ve içten gelen arzular) üzerine derinlemesine bir analiz sunmaktadır.
    • Videoda ayrıca dedikodu kavramı, toplumsal normların korunması, "sunum üstatları" olarak adlandırılan kanaat önderlerinin rolü ve toplumsal akıntıya karşı mücadele konuları da incelenmektedir. Konuşmacılar, "en yakın beş kişinin ortalamasıyız" teorisini tartışarak, toplumsal akıntıya karşı mücadelede dört-beş kişilik grupların önemini vurgulamaktadırlar.
    01:25Benlik Algısı ve Evrenle İlişkisi
    • İnsan kendisini "ben" olarak algılar, vücut sınırları içindeki maddiliği ve içsel duyguları bir arada deneyimler.
    • İnsan kendini dünyadan ayırt edebilir gibi görünse de, aslında evrenin bir parçasıdır ve evrenden ayrılmak mümkün değildir.
    • Evren o kadar büyük ki, bir kişinin yokluğu onun tanımını değiştirmez ve göz ardı edilebilir bir kayıptır.
    03:25Evren ve İnsan İlişkisi
    • İnsanlar evrenin elementlerini kullanarak maddiyatlarını oluşturmuş kişilerdir, bu elementler başka yerlerden gelip sonra da başka yerlere gider.
    • İnsanların kusurlu bir yazılımı vardır, bu yazılım onları var olanı aşmaya çalışırken hem aşıyor hem de altında kalıyor.
    • İnsanlar hayattan aldıkları verilerin tamamını kavrayamaz ve yanlış işlerler.
    05:29Benlik Algısının Gelişimi
    • Laka'nın "ayna evresi" teorisi göre, bebekler dünyaya geldiklerinde kendilerini evrenin bir parçası olarak görürler ve vücut sınırlarının farkında değillerdir.
    • Bebekler aynada kendi yansımasını görüp, sınırlarını kendi dışındaki bir gözle gördüğünde (ayna sayesinde) vücut sınırlarını görmeye başlarlar.
    • Bebekler, doğrudan kontrol edebildikleri (vücutları) ve kontrol edemedikleri (dışarıdaki alan) arasında bir ayrım yapmaya başlarlar.
    07:42Benlik Algısının Gelişimine Devam
    • İnsanlar dışarıdaki nesnelerin (kitaplık, musluk, halı gibi) hareketsiz kalmasını ve kendi kendilerine hareket eden insanları fark ederler.
    • İnsanlar, diyalog kurabilen ve onlara ilgi gösteren diğer insanlarla özel bir bağlantı kurarlar.
    • İnsanlar başkalarının hakkındaki değerlendirmelerle karşılaştıkça, onaylandıklarında huzurlu ve mutlu, onaylanmadıklarında ise bunaltı hissiyle karşı karşıya kalırlar.
    10:22Benlik ve Dış Dünyanın İlişkisi
    • Dış dünya, ötekilerin yargıları benliğimizde olumlu veya olumsuz duygular yaratır, ancak kendimizi sadece dış yargılara göre tanımlayamayız çünkü içten gelen arzularımız da vardır.
    • İnsanlar kendi içten gelen istekleri ve dıştan gelen onaylanma yorumları arasında bir gerilim içinde benliklerini inşa ederler.
    • Bazılar (bencil tipler) dış yargılara karşı gelirken, bazıları (egoist) dış yargılara boyun eğerek kendi arzularını bastırır ve bunun karşılığında onaylanma alır.
    13:44Ben ve Öteki Arasındaki Farklılık
    • Ben kendini içten gelen bir şekilde anlar ve kendi içeriğini kavramsal olarak bilmektedir, ancak kendi dış görünüşünü tam olarak görmez.
    • Ötekileri ise sadece dış görünüşleri, mimikleri ve bedensel hareketleriyle algılar ve bunlardan duygularını tahmin etmeye çalışır.
    • Öteki bize ne düşündüğünü hiçbir zaman bildirmeyen veya bildiremeyen kişidir; hem bizim hakkımda yargıda bulunur hem de bu yargıları dillendirir.
    19:14İletişim ve Alışkanlık
    • Kapanmış bireyler olarak birbirimizle iletişim kurmak için beden veya dil kullanırız, ancak bu iletişimde kendi hissettiklerimizi olduğu gibi aktaramayız.
    • Dış dünya coğrafi, kültürel ve tarihi olarak değişir, bu nedenle farklı toplumlarda ve kültürlerde yaşayan bireyler farklı dış gözlerle kendilerini inşa ederler.
    • Alışkanlık, düşünüp durup tartmadan yapılan ve bir süre sonra düşünümsüz refleksler haline gelen davranışlardır; genellikle dışarıdan direnç görmeyen ve onaylanmış davranışlarla oluşur.
    23:02Gettolarda Yaşam ve Benlik İnşası
    • Kadınlar gettolarda sokağa çıktıklarında taciz riski, erkekler ise küfür, dayak ve çalınma riskiyle karşılaşırlar.
    • Gettolarda büyüyen çocuklar, dış dünyadan gelen tehditlere karşı sert bakışlar ve daha büyük görünme çabalarıyla benlik inşa ederler.
    • Bu davranışlar başlangıçta dış dünyayla uyum sağlamak için kullanılan kısa yollardır, ancak zamanla alışkanlık haline gelir ve benlik inşasında kalıcı hale gelir.
    24:31Benlik İnşasında Yalan
    • Benlik inşasının temelinde insanın kendisine yalan söylemesi vardır ve bu yalan bazen çok inandırıcı olabilir.
    • İnsanlar genellikle dış dünyadan gelen yorumlara ve tutumlara göre, kendi içsel tepkilere göre değil benlik inşa etmek zorundadır.
    • İnsanlar farklı sosyo-ekonomik ve kültürel bağlamlarda kendilerini uyumlu şekilde ifade etmek için farklı benlikler inşa ederler.
    27:46Uzlaşma ve Yalan
    • Uzlaşma sürecinin başlangıcı yalan söylemekle gerçekleşir ve bu sayede insanlar birbirleriyle iletişim kurabilirler.
    • İnsanlar birbirleri hakkında genellikle güzel şeyler söylerler, güzel davranışlarda bulunurlar; bulunmadıklarında çatışma ortaya çıkar.
    • Medeni hayatta, günlük yaşamdaki rahatsız edici durumlar karşısında doğrudan tepki vermek yerine diplomasi ve nezaket kuralları uygulanır.
    30:07Benlik ve Ötekiler Arasındaki Uzlaşma
    • Ben tek kişidir, ötekiler ise sonsuz sayıdadır ve ben her gün çatışmaya girip ötekiyle boyun eğdirmek kapasitesizdir.
    • Uzlaşı aramayanlar (ruh hastası, suçlu, psikopat, sosyopat) toplumsal uzlaşı mekanizmasını dinamikler ve toplumdan yalıtılmak istenen kişilerdir.
    • İnsanlar ötekilerin kendi hakkındaki yorumlarına yanıt verebilmek için toplumla uyum sağlamaya çalışır ve onay alırsa haz ve mutluluk yaşar.
    32:19Benlik Onaylamasının Sürekli Karşılaşması
    • Varoluşumuzda hiçbir şey sabit değildir, ötekinin algısında benliklerimizin onaylanması bir kez gerçekleşip garantiye alınabilecek bir şey değildir.
    • Her gün bir referandum gibi onaylanma süreci devam eder ve bir gün yapılan yanlış davranışlarla tüm onaylanma süreci bozulabilir.
    • Benlik inşasında ötekinin belirleyici rolü, kendi benliğimizden ziyade başkalarının bizi nasıl gördüğüne odaklanmamızı gerektirir ve bu durumda yalanın ikinci kullanım alanı olarak "sunum olarak ben" kavramı ortaya çıkar.
    35:03Dedikodu ve Uzlaşma
    • Dedikodu, uzlaşılan şeyi hiç kimsenin yapmadığını bir başkasına bildirmektir.
    • Herkesin kendini sunduğu sahte evrende, herkes kaçak verir ve dedikodu aracılığıyla kaçak verenleri birbirlerine ihbar ederler.
    • Dedikodu, birbirine yaklaşma ve toplumsal normların elde tutulma aracı olarak kullanılır.
    38:33Sunum Üstatları ve Rol Modeller
    • Sunum üstatları, kendilerini halihazırda onaylanmış olan sunum biçimlerinin en iyi versiyonlarıyla sunan ötekilerdir.
    • Toplumda gösteri ve gösteriş, kişinin toplumun hangi statüsünde olduğuna dair en güçlü işarettir.
    • Bazı ötekiler rol model olabilir ve bu ötekiler genellikle biçimlerine ve gösterdiklerine göre değerlendirilir, içerikleri doğrudan görülemeyen rol modelleri olabilir.
    41:43Eğitim ve Ötekilerin Etkisi
    • Eğitimsiz bir göz ve eğitim almış bir göz, resimler arasında seçim yaparken farklı sonuçlara varır.
    • Eğitim alan kişi, ötekinin basısını çok fazla alıntılamıştır çünkü sanat tarihini sırasıyla okuduğu için kafasında ötekinin çınlayan sesiyle resme bakar.
    • En ünlü sanat eleştirmeninin basısı daha etkilidir çünkü diğer ötekiler onu daha yüce bir öteki olarak kodlamıştır.
    43:47Ötekilerin Bası Yapma Kudreti
    • Ötekiler arasında bası yapma kudreti bağlamında farklılıklar vardır; bazı ötekiler daha yüksek bası yapabilme kapasitesindedir.
    • Hiç umurunda olmayan bir öteki grubu, hiç umurunda olmayan bir öteki kanaat önderini yüceleştirmiştir ve buna duyarlı oluruz.
    • Bazı durumlarda, pozisyon veya konuma göre önemsiz görünen bir öteki bile yaşamsal bir sorun yaşatabilir.
    45:00Benlik ve Ötekinin Etkisi
    • Kendi aynadaki görüntüsünden fark ederek evrenden koptuğunu hisseden bir varlık olarak, ben ötekinin bakış açısından başka bir yerde kendisi inşa edemez.
    • Ben içten değil, dıştan inşa edilir ve bir özü yoktur; dünya üzerindeki kişisel deneyimler ve toplumsal ötekinin basısı ile içten gelen arzuların dengelendiği bir noktadır.
    • Bu dengelenme sadece sözde dengelenmedir ve her zaman kararsız bir dengedir; kişisel deneyimdeki majör kırılmaya denk gelir.
    46:15Benliğin Değişkenliği
    • Benlik biyolojik kırılmalar (amigdalası zarar görür, frontal lobu zarar görür) veya toplumsal değişiklikler (ülkesini değiştirir, semtini değiştirir, okulunu değiştirir) sonucu değişir.
    • Eğer bir insan hiç değişmediği şeklinde düşünüyorsa, hayatını, beynine maruz kaldığı ötekiler hiç değişmiyordur ve fiziksel olarak da zarar görmemiştir.
    • On yıl önceki Cem ile on yıl sonraki Cem arasında isim soyisim ve fiziksel çeşitli benzerlikler dışında asli bir süreklilik yoktur.
    47:29En Yakın Ötekilerin Etkisi
    • Biz beş kişinin ortalamasıyız ve hayatımızdaki bu beş kişi devamlılık arz etmez; devamlı eklenir, azalır, artar, değişir.
    • Cem üzerimize dönmüş olan gözlerin ağırlıkları bir değildir; en yakınımızdaki beş kişinin, altı kişinin, dört kişinin bize dair fikirleri bizim biçimlenmemizde daha etkin bir rol oynar.
    • En çok görüştüğümüz, en çok maruz kaldığımız ve fikirsel olarak, alışkanlık olarak en çok uzlaşmak zorunda kaldığımız kişilere dikkat etmemiz gerekir.
    49:02Toplumsal Akıntıya Karşı Kürek Çekmek
    • Toplumsal akıntıya tek başına karşı gelemezsiniz; kendinin onaylanmadığı bir yerde ancak hınç dolu bir teröriste dönüşebilirsiniz.
    • Toplumsal akıntıya kürek çekenlerin bazıları dört, beş ya da altı kişilik, kendisiyle benzer düşünen, benzer pozisyon alan kişilerle denk gelirse yenilikçi ekoller ortaya çıkar.
    • Bu ekollerin çok büyük olması gerekmez ama bazen çok büyük olurlar (Fransa'daki gerçeküstücüler, Türkiye'deki Garip Akımı gibi).
    51:08Paradigmayı Kırma ve Öncülük
    • Paradigmayı kıranlar hep bu dar gruplardır; dört ya da beş kişinin birbirlerine verdikleri olumlu referansın dışına çıkıp diğer ötekilerin de onları onaylamaya başladığında, çekim merkezlerine dönüşürler.
    • Bu kişileri öncü, avangart, paradigma kırıcı, episteme dönüştürücü olarak adlandırırız.
    • Diyalektik süreçte antitezi oluşturanlar ve arkasında duranlar genellikle beş kişilik gruplardır.

    Yanıtı değerlendir

  • Yazeka sinir ağı makaleleri veya videoları özetliyor