Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Deniz Hoca tarafından sunulan 12. sınıf edebiyat dersinin şiir ünitesini kapsayan kapsamlı bir eğitim içeriğidir.
- Videoda Türk şiirindeki farklı akımlar ve anlayışlar kronolojik olarak ele alınmaktadır. İçerik, saf şiir, toplumcu gerçekçi şiir, milli edebiyat anlayışını yansıtan şiir, Garip Akımı, İkinci Yeni, Dadaizm, Dini Değerlere Bağlı Şiir, 1960'lı Yılların Toplumcu Eğilimci Şiiri, 1980'li Yılların Şiir Anlayışı ve Cumhuriyet Sonrası Halk Şiiri gibi konuları kapsamaktadır.
- Video ayrıca sözcükte anlam konusunu da ele almaktadır. Gerçek anlam, yan anlam, mecaz anlam, terim anlam, mecazı mürsel, dolaylama, somut ve soyut anlam, güzel adlandırma, eş anlamlı sözcükler, eş sesli sözcükler, zıt anlamlı sözcükler ve yakın anlamlı sözcükler gibi kavramlar örneklerle açıklanmaktadır.
- 12. Sınıf Edebiyat Dersi Şiir Ünitesi Tanıtımı
- Bu videoda 12. sınıf edebiyat dersinin şiir ünitesi ele alınacak ve en önemli noktalar maddeler halinde aktarılacak.
- Video destekli pidef çalışma kağıdı hazırlanmış ve indirme linki videonun açıklamalar kısmından bulunabilir.
- Ünite saf şiir, toplumcu eğilimci şiir, milli edebiyat anlayışını yansıtan şiir, garip akımı, ikinci yeni şiiri, dini değerleri ön plana çıkaran şiir anlayışı, 1960 ve 1980 sonrası Türk şiiri, cumhuriyet sonrası halk şiiri ve sözcükte anlam dilbilgisi konularını içermektedir.
- 01:21Saf Şiir Anlayışı
- Saf şiir, şiirin anlamdan çok şekil olarak güzel ve ahenkli olmasını, okuyucuya estetik haz vermesi gerektiğini savunan şiir anlayışıdır.
- Ahmet Haşim'in "şiirde anlam aramak eti için bülbülü avlamaya benzer" sözü saf şiirin temelini oluşturmaktadır.
- Saf şiirciler Paul Galerin şiir dilini her şeyin üstünde tutmasından etkilenmiş, sanatın bir biçim sorunu olduğunu savunarak şiirin içinde bir anlam aramanın gereksiz olduğunu dile getirmişlerdir.
- Saf şiircilere göre şiir anlaşılmak için değil, hissedilmek için yazılır ve amaç sanat için sanat olacaktır.
- Saf şiircilere göre şiirde ahenk, uyak, redife önem verilmiştir ve bu anlayışın başlıca şairleri Ahmet Haşim, Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Hamdi Tanpınar ve Yedi Meşaleciler'dir.
- 03:39Toplumcu Gerçekçi Şiir Anlayışı
- Toplumcu gerçekçi şiir, 1920 yılından itibaren özellikle Nazım Hikmet'in öncülüğünde başlayan ve toplumdaki sorunları ele alıp sosyalist bir çizgide dile getirmeyi amaçlayan sanat anlayışıdır.
- Bu anlayıştaki şiirler yoksulluk, yaşam mücadelesi, eğitimsizlik, işçi ile köylülerin ezilmesi ve sömürülmesi, eşitsizlik, baskı gibi toplumsal sorunları ele almıştır.
- Toplumcu gerçekçi şiir anlayışında şiirin biçiminden çok içeriğine önem verilmiş, şiirin estetik yönü göz ardı edilmiştir.
- Şiirde serbest nazım savunulmuş, kafiye verip kullanılmamış, ahenk ise ses ve kelime tekrarları ile ses akışıyla sağlanmıştır.
- Toplumcu gerçekçi şiirlerde kitleleri harekete geçirmek için güçlü bir hitabete yer verilmiş ve şiir dilinin yalın, sade olması gerektiği vurgulanmıştır.
- Toplumcu gerçekçi şairler arasında Nazım Hikmet, Ran, Atilla İlhan, Ahmet Arif, Hasan Hüseyin Korkmazgil, Enver Gökçe, Arif Damar ve Rıfat İlgaz bulunmaktadır.
- 06:43Milli Edebiyat Anlayışını Yansıtan Şiirler
- Cumhuriyet öncesinde 12 yıllık bir milli edebiyat dönemi söz konusudur ve cumhuriyet kurulduktan sonra da bu anlayış varlığını devam ettirmiştir.
- Cumhuriyet'ten sonra milli edebiyat anlayışında eserler veren şairler Anadolu'yu, Anadolu insanını milli bir çizgide anlatmayı amaçlamış ve vatan ve millet sevgisini aşılamayı hedeflemiştir.
- Bu şiirlerde milliyetçilik temel duygu olarak karşımıza çıkmış, dilde son derece sade ve net bir şekilde anlaşılabilir bir durum olmuştur.
- Şiirlerde sıradan insanlar işlenmiş ve halk şiirinden yararlanılmıştır, özellikle halk şiiri nazım biçimleri ve hecesi mantığı bu dönem şiirlerinde karşımıza çıkmaktadır.
- Milli edebiyat anlayışını yansıtan şairler arasında Arif Nihat Asya, Orhan Şaik Gökyay, Niyazi Yıldırım, Genç Osmanoğlu ve Bekir Sıtkı Erdoğan bulunmaktadır.
- 07:52Garip Akımı
- Garip akımı, 1941 yılında Orhan Veli, Oktay Rıfat ve Melih Cevdet adında üç şairin bir araya gelerek "Garip" adlı kitap yayınlayarak başlamıştır.
- Bu üç önemli şair, Garip adlı kitaplarına yazdıkları önsözde Türk şiirini katı kurallara bağlı ve doğallıktan uzak bulduklarını belirtmişlerdir.
- 08:37Garip Şiir Anlayışı
- Garip şairler şiirde ölçü ve kafiye gibi kurallara karşı çıkmış, günlük konuşma dilini kullanmaya çalışmışlardır.
- Garip şairler günlük sıradan olayları şiire konu etmiş, Türk şiirinde o güne kadar işlenmeyen konuları ele almışlardır.
- Garip şairler şiirde sadeliğe önem vermiş, süslü ve sanatlı dile karşı çıkmış, şiirdeki anlam kapalılığını terk etmişlerdir.
- 10:21İkinci Yeni Şiir Anlayışı
- İkinci yeni şiir anlayışı, 1950'den sonra Garip akımının basitliğine ve sıradanlığına tepki olarak ortaya çıkmıştır.
- İkinci yeni şiir anlayışı, Garipçiler gibi şairlerin bir araya gelerek oluşturdukları değil, birbirinden bağımsız sanatçıların habersiz bir şekilde oluşturdukları bir anlayıştır.
- İkinci yeni şiirinde edebi sanatlara, imgelerle yüklü bir anlatıma yer verilmiş, duygular ve hayaller ön plana çıkmıştır.
- 13:16Dadaizm Akımı
- Dadaizm akımı, Birinci Dünya Savaşı yıllarında başlayan, gelenekleri, düzeni ve kuralları yok sayan bir akımdır.
- Dadaizm akımı, var olan sanatsal düzenlerin reddedilmesi esasına dayanmakta ve kuralsızlık prensibine sahiptir.
- Dadaizm akımının ömrü kısa olmuştur ve yerini sürrealizm akımına bırakmıştır.
- 14:40Dini Değerlere Bağlı Şiir
- Sezai Karakoç, Erdem Bayazıt, Cahit Zarifoğlu gibi şairler dini düşünüşe ve geleneğe değer veren bir şiire yönelmişlerdir.
- Bu sanatçılar İslam değerlerini insani değerlerle özdeşleştirip ön plana çıkarmış, ahiret inancı, varoluş, hayat, ölüm gibi konuları ele almışlardır.
- Dini duyarlılıkla yazılan bu şiirlerde geleneğe duyarlı olma ve ikinci yeninin kapalı, soyut tutumu görülmektedir.
- 15:361960 sonrası Toplumcu Eğilimci Şiir
- İsmet Özel, Ataol Behramoğlu, Nihat Behram gibi şairler 1960'lı yılların sonundan itibaren toplumcu eğilimci şiir anlayışını benimsemişlerdir.
- Bu şairler şiirlerinde ezilenlerin haklarına değinmek gerektiğini, şiiri ideoloji yansıtma aracı olarak kullanmayı savunmuşlardır.
- Toplumcu eğilimci şiirde halkın ve işçi sınıfının sorunları, güncel ve siyasal olaylar işlenmiştir, yalın bir dil kullanılmıştır.
- 17:101980 sonrası Türk Şiiri
- 1980 sonrası Türk şiirinde şairler bir araya gelmeden, topluluk oluşturmadan bireysel olarak şiir yazmışlardır.
- Bu dönemde birçok edebi dergi çıkarılmış, sanatçılar eserlerini bu dergilerde yayınlamışlardır.
- 1980 sonrası şiir anlayışında geleneğe dönüş eğilimi ön plana çıkmış, ideolojiye çok fazla yer verilmemiştir.
- 18:19Cumhuriyet Sonrası Halk Şiiri
- Halk şiiri, yüzlerce yıllık bir şiir geleneğimizdir ve temeli İslam öncesi Türk geleneklerine kadar gitmektedir.
- Bu halk şiiri Cumhuriyet sonrasında da günümüze kadar varlığını devam ettirmiştir.
- 18:39Cumhuriyet Sonrası Halk Şiiri
- İslam öncesi Türk kültürüne dayanan halk şiiri, Cumhuriyet sonrasında da varlığını devam ettirmiştir.
- Halk şiirinde geleneksel konuların yanında güncel konular işlenmiş, geleneğe bağlı nazım biçimleri ve hece ölçüsü kullanılmıştır.
- Cumhuriyet sonrası önemli halk şairleri arasında Aşık Veysel, Aşık Mahsuni Şerif, Aşık Feymani, Şeref Taşlıova, Murat Çobanoğlu, Yaşar Reyhani, Neşet Ertaş ve Abdurrahim Karakoç bulunmaktadır.
- 20:20Sözcükte Anlam
- Sözcük, çeşitli harflerin bir araya gelmesiyle anlamlı bir bütün oluşturan yapı birimidir ve tek başlarına bir anlam ifade ederler.
- Sözcükler bağlama göre farklı anlamlar kazanabilmektedir.
- Sözcükte anlam konusu, anlam bakımından kelimelere ve anlam ilişkisi bakımından sözcüklere göz atarak incelenir.
- 21:30Gerçek Anlam ve Yan Anlam
- Gerçek anlam, bir sözcüğün tek başına kullanıldığında tanımlanabilen anlamıdır (örneğin "ayak" kelimesi).
- Yan anlam, sözcüklerin gerçek anlamdan yola çıkılarak bir benzerlik sonrasında oluşmuş anlamlarıdır (örneğin "sandalyenin ayağı" veya "kapının kolu").
- 23:16Mecaz Anlam ve Terim Anlam
- Mecaz anlam, kelimelerin sözlük anlamlarından uzaklaşıp başka bir anlamda kullanılmasıdır (örneğin "kalbimi kırdı" veya "pişmiş biri").
- Terim anlam, sözcüğün spor, sanat, bilim ve özel alanlarda kullanılan ve bu alanlarda kazanılan anlamlarıdır (örneğin "teşhis", "meridyenler", "üçgen", "kare").
- 25:00Mecazı Mürsel ve Dolaylama
- Mecazı mürsel, benzetme amacının dışında bir kelimenin başka bir sözcüğün anlamını karşılayacak şekilde kullanılmasıdır (örneğin "camı aç", "ocağı yak", "tabağı bitir").
- Dolaylama, tek sözcükle anlatılabilecek kavram ya da varlıkları birden fazla sözcükle söyleme biçimidir (örneğin "yavru vatan" veya "meşin yuvarlağı").
- 27:18Somut ve Soyut Anlam
- Somut anlam, beş duyu organımızla algılayabildiğimiz, dokunabildiğimiz, tadabildiğimiz varlıkların anlamlarıdır (örneğin kuş, kalem, yıldız, güneş, yağmur, deniz).
- Soyut anlam, beş duyu organımızla algılayamadığımız, dokunamadığımız varlıkların anlamlarıdır (örneğin mutluluk, düşünce, cesaret, umut).
- 28:02Güzel Adlandırma
- Güzel adlandırma, söylenmesinden çekinilen, korkulan kavramların başka sözcükler kullanılarak ifade edilmesidir.
- Verem gibi tedavisi kolay olan ancak dillendirmekten çekinildiği için "ince hastalık" olarak adlandırılan hastalıklar vardır.
- 28:41Eş Anlamlı Sözcükler
- Eş anlamlı sözcükler, aynı varlığı ya da kavramı anlam olarak karşılayan ancak yazılışlarında seslerine farklılık olan sözcüklerdir.
- Cahil ile bilgisiz, cimri ile pinti, nasihat ile öğüt gibi aynı anlama gelen ancak farklı yazılışlı sözcükler vardır.
- Aynı anlama sahip iki kelimenin varlığı gereksizdir, ancak biri Türkçe'den, diğeri yabancı dilden geldiği için birden fazla eş anlamlı sözcük ortaya çıkmıştır.
- 29:38Eş Sesli Sözcükler
- Eş sesli sözcükler, anlamları farklı olsa da yazılışları (okunuşları) sesleri birbirine benzeyen kelimelerdir.
- Yaş (ıslaklık ve geçen yıl), bezmek (nesne ve fiil) gibi yazılışları aynı ama anlamları farklı olan sözcükler sesteş sözcüklerdir.
- 30:27Zıt Anlamlı Sözcükler
- Zıt anlamlı sözcükler, anlam bakımından birbirine karşıt olan, anlamca birbiriyle çelişen kelimelerin bütünüdür.
- Acı ile tatlı, iyi ile kötü, zengin ile fakir, siyah ile beyaz, aşağı yukarı, yüksek alçak gibi sözcükler birbirine zıttır.
- 30:53Yakın Anlamlı Sözcükler
- Yakın anlamlı sözcükler, anlamları aynı yani eş anlamlı görünen ancak aralarında az da olsa anlam farkı bulunan kelimelerdir.
- Eş anlamlı sözcükler cümle içerisinde birbirinin yerine kullanılabilirken, yakın anlamlı sözcükler birbirinin yerine geçmemelidir.
- İstemek ile dilemek, uğraştı ile didindi gibi yakın anlamlı sözcükler cümle içerisinde birbirine uymayabilir.
- 32:25Video Kapanışı
- Bu video 12. sınıf edebiyat dersinin kapsamlı ünitesi olan şiir ünitesini aktarmıştır.
- Videoda kullanılan bilgilerden hareketle hazırlanmış PDF çalışma kağıdının indirme linki videonun açıklamalar kısmından bulunabilir.