Yapay zekadan makale özeti
- Kısa
- Ayrıntılı
- Bu video, Tekden Film tarafından TRT için hazırlanan "Yunus Emre Aşkın Yolculuğu" adlı dizinin fragmanıdır. Dizide Yunus (Gökhan Atalay), İsmail, Bacım Sultan, Kasım, Meryem, Candaroğlu, Sarı Ağa ve Şeyh gibi karakterler yer almaktadır.
- Fragman, Yunus'un çocukluğundan başlayarak derviş olması, kadı cübbesini çıkarması ve halka hizmet etmesi sürecini göstermektedir. Hikâye, Yunus'un dergahın buğdayını alarak iş yapması, Candaroğlu ve Sarı Ağa tarafından baskın görmesi ve sonunda su kuyusuna atılması etrafında şekillenmektedir. Dizide Yunus'un adaletçiliği, halka olan bağlılığı ve dini yolculuğu vurgulanmaktadır.
- Fragmanda ayrıca Bacım Sultan'ın muska ile ilgili olayları, Kasım'ın Yunus'u araması ve Şeyh'in Yunus'u kuyudan kurtarması gibi yan hikâyeler de yer almaktadır. Dizinin 24. bölümü olarak belirtilen bu fragman, farklı karakterlerin perspektiflerinden bir dervişin yaşadığı zorlukları ve aşk hikâyesini konu almaktadır.
- 00:06Yunus ve Çocuğun Kuş Yolculuğu
- Yunus, bir çocuğun yakaladığı kuşu alarak ona "eğer gevşek bırakırsan uçar gider, fazlaca sıkar isen de canı gider" diyerek canın tek olduğunu ve her canın bir gövdeye konuk olduğunu anlatıyor.
- Yunus, çocuğa "biz de tıpkı bu kuşlar gibi geldik, koltuk vakti gelen de uçar gideriz bu daldan" diyerek insanın ölümüne benzetiyor.
- Yunus ve çocuk, kuşu serbest bırakıp göğe yükselmeye izliyorlar.
- 02:36Yunus'un Düşüşü
- Bir sene sonra Yunus, kahverengi çarıklarla ve kahve hırkasıyla çarşıda yürüyor.
- Yunus, insanların onu tanımasın diye yüzünü gizliyor ve kadı cübbesini çıkarıp dergaha kul olup derviş hırkası giyiyor.
- Yunus, ambarı doldurmak için buğday satmak istiyor ama zahireci kabul etmiyor.
- 04:55Dergahın Vakfiyeleri
- Yunus, Molla Kasım Efendi ile karşılaşıyor ve dergahın vakfiyelerinin buğdayını aldığını söylüyor.
- Zeki Çavuş, Yunus'a buğdayı üç akçeden almak istiyor ama Yunus, "ticaret değil mi ki bu, ayıp olur" diyerek reddediyor.
- Kasım, Zeki Çavuş'un dükkanına gidip beş akçeden buğday almak istiyor ama Zeki Çavuş, "dardayız, ergiler belimizi bükmüştür" diyerek üç akçeden almak istiyor.
- 07:46Yunus'un Gerçeği
- Yunus, geçidin ardından çekildikten sonra dergah zahireci Zeki Çavuş'un fiyat kırmasının sebebini sorguluyor.
- Zeki Çavuş, Sivrihisar'da Konyalı Molla'nın alnında bizzat buğdayı üç akçeden ambarını ağzına kadar dolu bildiğini söylüyor.
- Kasım, Yunus'u bulup onun buğdayına taş katmak isteyen Konyalı olduğunu öğreniyor.
- 12:19Bacım Sultan'un Rüyası
- Bacım Sultan, çölde yürüyüş yaparken Yunus'u karşıda görüyor ve sevinçle ona doğru ilerliyor.
- Yunus, Bacım Sultan'a "döndün demek" diyerek yaklaşıyor ama aniden ifadesi değişerek donuklaşıyor.
- Bacım Sultan, rüyasında Yunus'un kendisine saldıracağını ve kasım elinde kan damlayan bıçakla onu tehdit ettiğini görüyor.
- 15:33Kasım'ın Yürüyüşü
- Gündüz vaktinde Allah'ın obası çarşıda, üstünde lacivert cübbesi ve sarıkla mağrur yürüyüşüyle ilerleyen Kasım görülüyor.
- 15:54Kasım ve Mesut Ağa Arasındaki Görüşme
- Kasım, Mesut Ağa'nın huzuruna girdi ve bir ahbabının meselesi hakkında fikir danışmak istediğini belirtti.
- Mesut Ağa, Sivrihisar yanlarında bir ekinci ahbabının ürün fiyatlarını çok kırdığını ve köylünün devlet kapısına varmaya gücü ermediğini anlattı.
- Kasım, Ahi Ocağı'nın ticari gayesinin fukarayı gözetmek olduğunu, ancak emeğin kıymetini belirlemenin harcayana mahsus olduğunu açıkladı.
- 18:36Bacım Sultan ve Meryem Arasındaki Görüşme
- Bacım Sultan, Meryem'den gelecek olaylar hakkında bilgi istedi ve Meryem, belalar ve muslaplar göreceğini söyledi.
- Meryem, Bacım Sultan'a bir muskayı verdi ve kuruyana kadar saklamasını, gelen gelmemiş ise ateşe atmasını söyledi.
- Bacım Sultan, muskayı alıp kasım'ın yanından geçerken ona selam verdi, ancak kasım Bacım Sultan'ın davranışını merak etti.
- 23:36Zahide ve Aygül'un Sabahı
- Zahide, koyu renk örtülü döşekte uyandı ve boş beşiğe bakarak üzüntü duydu.
- Aygül, sabahın selamıyla Zahide'ye girdi ve Zahide rüyalarından dolayı rahatsız olduğunu belirtti.
- Aygül, oburda bir kadın olduğunu ve rüyaları tabir edebildiğini, ancak o kadının rüyaları tam tersi çıkaracağını söyledi.
- 26:12Kasım ve Candaroğlu Arasındaki Görüşme
- Candaroğlu, Kasım'a bir mesele hakkında bilgi verdi ve ona yardım etmesini istedi.
- Candaroğlu, Kasım'a halk için çalıştıklarını ve halkların derdini tasadıklarını söyledi.
- Kasım, Candaroğlu'nun sözlerini onayladı ve bir anlaşma yapmaya hazır olduğunu belirtti.
- 28:32Yunus'un Ambarı ve Dergah Şeyhi
- Sivrihisar'da Yunus'un ambarının önünde kasasında dolu çuvallar olan bir at arabası duruyor.
- Yunus, kasadaki çuvallarla ilgilenen adamın elinden tutup yanına alarak hareket etti ve Yunus yüzü boncuk boncuk terlemiş halde arabanın ardından bakıp gitti.
- Düz vakti dergah şeyh halka postun başında oturmuş tesbih çekiyor ve Kasım huzura girip selam verdi.
- 29:44Kasım ve Şeyh Arasındaki Konuşma
- Şeyh, "Nahoş durum düze çıkmıştır, onu bildirivereyim dedim" diyerek zulme uğramamak için durumu bildirmeyi istediğini belirtiyor.
- Kasım, "Meseleyi helal dairesi içinde meşru yollarla hal yoluna koymak gayemizdir" diyerek durumu meşru yollarla çözmeyi amaçladığını söylüyor.
- Şeyh, "Ey bakalım, ey insanin her istediğini yapmaya gücü ermez ama kendisine yapılmasını istemediğini engellemeye muktedirdir" diyerek insanın kendi isteklerini gerçekleştiremeyecekse bile kendi üzerine yapılan şeyleri engelleyebilir.
- 30:40Yunus ve Zeki Çavuş
- Yunus ambarın kapısını kapatıp Zeki Çavuş'a yanaştı ve bir kese verdi.
- Yunus, "Molla Kasım Efendi darıldı, biz de biraz dergahın buğdayını almadık diye" diyerek durumu açıklıyor.
- Zeki Çavuş, "Devir değişti veyim yoksa biz kırar mıyız şehrimiz efendimizi?" diyerek durumu kabul ediyor ve hesap kitap ortada olduğunu belirtiyor.
- 31:26Yunus ve İsmail
- Yunus, İsmail'e döndü ve "Dergah ile mi uğraşırmışım ben?" diye sordu.
- İsmail, "Uğraşmasın diye fiyat kırarsın ya ne ettiler ki sana?" diyerek Yunus'un dergahın fiyatını kırdığını belirtiyor.
- Yunus, "Tut ki bir dost için her şeyi yaparsın" diyerek dost için her şeyi yapabileceğini söylüyor.
- 32:31Gece ve Candaroğulları
- Gece gökyüzünde dolunay ve İsmail elinde ağaç dalından yapılmış meşale ile sokakta yürüyor.
- İsmail, atlıları fark edip saklandı ve atlılar arasında Candaroğulları ve adamları, Sarı Ağa ile genç bir adam vardı.
- İsmail, onları izleyen cin bakışlarıyla fırlayıp gitti.
- 33:23Yunus'un Evine Geliş
- Yunus döşeğinde oturmuş kitap okuyor ve sese kulak kesilerek başını sol yana çevirip pencereye baktı.
- Atlılar ellerinde meşalelerle Yunus'un evine geldiler ve Yunus elinde gaz lambası ile kapıya çıkıp gelenlere baktı.
- Candaroğlu sert bakışlarıyla geriden geliyor ve Yunus şaşkın ifadesiyle kapıyı çekip çitlere doğru yürüdü.
- 34:11Candaroğlu ve Yunus Arasındaki Tartışma
- Candaroğlu, "Sen bu işten beridir sarı ağa ve yanındakiler yunus'a kötü kötü bakıyor" diyerek durumu açıklıyor.
- Yunus, "Argun Bey, iradenize de idarenize de saygım vardır ama bu iş alışveriş esasında ticarete dahil olur" diyerek durumu savunuyor.
- Candaroğlu, "Madem ki ayağına kadar gelip ettiğimiz ricayı kırarsın, o vakit söyleyesin bre benim hüküm sahamda kim sana bozuk ticaret yapma izni verir?" diyerek tehdit ediyor.
- 36:05Yunus'un Savunması
- Yunus, "Hukuk der ki: her malın alışı, satışı kendine mahsustur" diyerek hukukun kurallarını aktarıyor.
- Yunus, "Mal sahibi malında tasarruf etme hakkına sahiptir" diyerek mal sahibinin haklarını vurguluyor.
- Candaroğlu, "Selçuklu'nun ikicileri, ilahi feylesofların haberi yok" diyerek kendisini savunuyor ve "Namımız Candaroğlu olsa da kırbaç ile değil, yasa ile hüküm süreriz" diyerek yasa prensiplerini savunuyor.
- 37:27Candaroğlu'nun Gidişi
- Candaroğlu Sarı Ağa ile göz göze geldi ve Yunus başıyla selam verdi.
- Candaroğlu atının yularını çekip yola çevirdi ve uzaklaşırken Sarı Ağa durup tehditkar bakışlarıyla Yunus'u uzun uzun süzdü.
- Yunus hafif tebessüm ederek selam verdi ve Sarı Ağa dönüp gitti.
- 38:13Bacım Sultan ve Annesi
- Gece vakti uzaktan Bacım Sultan suratı beş karış, elinde katlanmış bir şilte ile ayakta duruyor.
- Hanım ana odanın ortasına serili döşeyi düzeltiyor ve Bacım Sultan duymamış gibi tepki vermedi.
- Bacım Sultan telaşla şilteyi açarak döşeğin yanına çöktü ve annesine "Bacım Sultan, sana bir şey sorarım ama hayır olsun inşallah" diyerek soru soruyor.
- 39:11Bacım Sultan'ın Sorusu
- Bacım Sultan, "Sen olsan bir falcının dediğine inanır mısın?" diye soruyor.
- Annesi, "Fal dedikleri bin çeşit gaybi heybet yaradan bilir ama rüya hakikattir tabiri de çalışmak ile değil, lütfü ilahi iledir" diyerek durumu açıklıyor.
- Bacım Sultan, "Sihir de hakikattir ki kitapta yazar" diyerek annesinin elini okşadı.
- 40:04Bacım Sultan'ın Kederi
- Sabahlar ağır ağır doğrulup kalktı Bacım Sultan ve kapıya yönelen annesini kederli ifadesiyle izliyor.
- Bacım Sultan, derin bir iç çekip başını eğerek kapıya baktı ve gelen giden olmadığına emin olup belindeki gümüş tokalı kuşaktan muskayı çıkardı.
- Bacım Sultan, avucunun içindeki beyaz ip sarılı muskanın kana boyanmış olduğunu görünce ağlamaya başladı.
- 41:04Yunus'un Evine Geliş
- Yunus doş sofa'da namaz kılıyor ve sağa selam verdi.
- Sola selam verdiği esnada sese kulak kesildi ve elinde gaz lambasıyla kapıya çıktı.
- Kapıda yaydaki oku Yunus'a doğrultmuş bekleyen siyah sakallı bir genç, kılıcında karanlık bakışta otuzbeş eksi kırk yaşlarındaki pala bıyıklı bir adam ve at sırtındaki Sarı Ağa vardı.
- 42:07Dergah Şeyhi ve Dervişler
- Dergah dervişleri halka
- 44:51Yunus'un Su Kuyusuna Atılması
- Yunus'u sürükleyen kişiler, onu bir kuyunun başına getirdiler.
- Şeyh Zikirde Sarı At sırtında geride durmuş izliyor.
- Adamlar Yunus'u kaldırıp bir çuval gibi su kuyusuna attılar.
- 45:59Kuyunun Dibindeki Yunus
- Yunus dar kuyunun dibinde iki büklüm halde yatıyor, sol eli karnının üstünde, gözleri kapalı, kıpırtısız.
- Üzerinde toz toprağa bulanmış entari ve hırkası, başı açık, sağ kaşının üstünde bir kesik var.
- Göz kapakları hafifçe kıpırdadı, bir damla yaş süzülen sağ gözünü açtı ve taş duvarlı kuyunun ağzından dolunaya bakmaya başladı.
- 47:30Kasım'ın Ev Ziyareti
- Kasım elinde meşale ile eve yürüyor, kuşağından çıkardığı şekeri ağzına attı.
- Yunus kapıyı çekip dışarı çıktı, etrafa bakındıktan sonra meraklanmış ifadesiyle hareketlenerek yürüyüp gitti.
- Yunus'un gaz lambası sönmüş halde kapının önünde duruyor.
- 48:07Şeyh ve Kasım'ın Sohbeti
- Gece vakti Kasım ile Şeyh dergahın kapısında beyaz kırlentli sedirde oturuyorlar.
- Şeyh, Yunus'un dergahtan ıraklaştırılmasına rağmen doğru yolu bulacağını düşünüyor.
- Kasım ve Şeyh, eğriyle doğrunun ikilik olduğuna inanıp inanmadıkları konusunda tartışıyorlar.
- 51:08Candaroğlu'nun Yemeği
- Şeyh cübbesinin önünü toparlayarak ağır hareketlerle sedire oturdu ve sol yanında duran katlanmış şilteyi kucağına örttü.
- İki erkek hizmetli iki ucundan tuttukları seni beyin sofrasına getirdiler; seni de pişmiş kuzu kellesi, bulgur pilavı ve ekmek var.
- Candaroğlu yemeye başlarken, vergi toplama konusunda hizmetlilerle tartışıyor.
- 52:50Sarı Ağa'nın Ziyareti
- Sarı Ağa ağır adımlarla yaklaşıp birkaç adım geride durdu, elini göğsüne koyup selam verdi.
- Candaroğlu memnun gülümsedi ve eliyle çekiliş işareti yaptı.
- Sarı Ağa geri geri kapıya yürüdü, Candaroğlu elini bıyıklarına götürüp "Bakalım bu iyiliğimize nasıl mukabelede bulunacak şey?" dedi.
- 54:23Bacım Sultan'ın Muska
- Bacım Sultan yatağına uzanmış, düşünüyor, siyah yorganı boynuna kadar çekmiş, başında beyaz bir örtü var.
- Sırtını duvara yaslayıp sıkıntıyla elini göğsüne koydu, döşeğin altından mavi bezle sarılı muskayı çıkardı.
- Muskanın üstünde taze bir kan pıhtısı var, Bacım Sultan'ın yüzü bembeyaz kesilmiş halde, derin derin nefes alıyor.
- 55:29Yunus'un Son Anları
- Yunus su kuyusu yunus olduğu yerde sırt üstü yatıyor, yüzünü acıyla büzerek hafif hafif kıpırdanıyor.
- Sol elini duvara uzatıp taşlardan birini tuttu, kendini yukarı çekmeye yeltendi ama yapamadı.
- Ağlamaklı bakışlarını yukarıya odaklayıp "Dünyaya geldim, olmaya geldim" diyerek başını hafifçe sağ yanına düşürerek hareketsiz kaldı.
- 56:43Şeyh ve Bacım Sultan'ın Sohbeti
- Şeyh ellerini kenetleyip dizlerin üstüne koymuş, sıkıntılı ifadesiyle oturuyordu.
- Bacım Sultan olsun kızım, nefessiz kaldım da nefesleneyim dedim bir an, ama ayazdır bir yat hele bacım.
- Bacım Sultan güngören'de insanoglu ahanda bu gök kandillere çıkacak, çıkacak ve seyreyleyecek alemi, o vakit anlayacak ki oradan bakan da görecek ki, a ışıkta salınan bir toz zerresi, ha bir karınca, ha bir insan.
- 1:02:05Candaroğlu ile Oğlu Arasındaki Çatışma
- Sara, koyu kahverengi oymalı ahşap kapıyı açıp salona girdi ve Candaroğlu'na yanaştı.
- Candaroğlu'nun oğlu, haki cübbesi ve tarçın rengi çizgili entarisiyle salona girdi.
- Candaroğlu, oğlunun kılığına ve davranışlarına karşı çıkarak onu sorguladı.
- 1:03:25Candaroğlu'nun Oğluna Karşı Tutumu
- Oğul, kendisini sorgulamaya gerek olmadığını, idraksiz yörüklerin kendisini allayıp pullayıp göndereceklerini bilmeyeceğini söyledi.
- Candaroğlu, oğluna "sahip çıkacak değiller otla olmayanın sürü neyine gerek yok" diyerek tepki gösterdi.
- Oğul, "düşmanımız konağımızın içinde" diyerek babasına karşı çıkınca, Candaroğlu ona "bundan geri yürü demediğin cümle işte" diyerek yetkisini gösterdi.
- 1:05:05Kasım'ın Ziyareti
- Sara, Kasım'ın huzura geldiğini bildirdi.
- Candaroğlu, Kasım'ın uygunsuz bir vakitte geldiğini söyledi, Kasım ise "uygunsuzluk vakitte değil, yeğen kişide" diyerek karşılık verdi.
- Candaroğlu, Kasım'a "şu meselenin neticesi şeyhimiz halloldu bilsin dedik" diyerek sorguladı.
- 1:06:42Yunus'un Durumu
- Gün batımında dağlık bir yerdeki kuyuda, yunus'un sarı ve etrafa saçılmış akçelerle yunus'un gözleri kapalı yatması gösterildi.
- Şeyh, tarlanın ortasındaki musallada yatan kefenli cenazenin başında durup, çenesi beyaz bezle bağlanmış benzi soluk Yunus'un cansız bedenine bakıyordu.
- Şeyh, Yunus'a "buğdayı satmadan nere onca uğraştın dedindin ceramesini çektin, bizi dahi sildin defterden buğday davasına" dedi.
- 1:08:19Yunus'un Uyanışı ve Arayışı
- Yunus, gözlerini aralayıp kuyunun ağzındaki bulutlu gökyüzüne baktı ve sağ bacağına dokundu.
- Yunus ağlamaya başladı ve "şansım atıyla dört nala ilerliyor" diyerek arayışına başladı.
- Yunus, ambardan çıkıp etrafı süzmeye başladı ve kendi etrafında deli gibi dönerek bir kuyu içinde geceye döndü.
- 1:10:10Yunus'un Tepkisi ve Dergaha Gitme
- Yunus, "haksızlık ettim Allah'ım, haklarını da hakkı da gözetmedim, kötülük düşündüm" diyerek pişmanlık duydu.
- Yunus, "adil ol adil olana dünyada başka ne gerek" diyerek dergaha gitti.
- Dergaha giden Yunus, avlu duvarının dibinde atından indi ve aceleyle yuları çite bağladı.
- 1:11:15Dergah Avlusunda
- Yunus, huzur odasına girdi ve rabıta halindeki dervişlerin arasında Ali Taygun'un arkasına çöktü.
- Kasım, dervişlerin arasında ilerledi ve "şehrimiz teşrif etmemişler midir" diye sordu.
- Bacım Sultan, Kasım'a babasının evde olmadığını ve dergahta olduğunu söyledi.
- 1:14:06Yunus'un Dergaha Getirilmesi
- Yunus, bir at arabasının arkasında yatar halde dergaha getirildi.
- Ali Taygun ve Güngör avlu kapısından koşturarak çıktılar ve dervişler Yunus'un başına toplandı.
- Kasım şaşkın halde kapıdan çıkıp Yunus'a bakakaldı.
- 1:15:18Şeyh'in Reaksiyonu
- Şeyh, Yunus'un başında durup elini göğsüne götürdü ve Kasım'ı suçlu bakışlarıyla süzdü.
- Hanım, ana ve Bacım Sultan ağlamaya başladı.
- Şeyh ile beraber geride duranlar da ellerini duaya kaldırdılar.
- 1:16:20Kasım'ın Pişmanlığı
- Kasım, kederli ifadesiyle başını çevirip Yunus'un yara bere içindeki yüzüne baktı.
- Şeyh, Kasım'a "korkma, sen kıydın canına" dedi.
- Kasım, üçüncü olay olduğunu ve Kabil'de ona götürür idi işini dedi.
- 1:17:50Kasım'ın Rüyası
- Kasım, kan ter içinde yatağından uyandı ve benzi atmış takatsiz halde boşluğa baktı.
- Rüyasında Yunus'un kuyuya düştüğü halde yatması ve sol şakağının morarmış, acıyla kıvranıp durması gösterildi.