Zamanlar

"Yesterday" kelimesi, geçmişte olan olayları anlatmak için kullanılan Simple Past (Geçmiş Zaman) kipinde yer alır. Örnek cümleler: Yesterday, I played soccer She watched a movie yesterday We had pizza for dinner yesterday

İtalyanca'da imperfetto (kusurlu) ve passato prossimo (mükemmel geçmiş) zamanlarının ayırt edilmesi için şu özellikler kullanılabilir: Kullanım amacı: Imperfetto, geçmiş alışkanlıklar veya tekrarlayan eylemler için kullanılır. Passato prossimo, tamamlanmış ve belirli bir anda meydana gelen olaylar için kullanılır. Zaman işaretleri: Imperfetto için "ogni" (her), "di solito" (genellikle), "sempre" (her zaman) gibi ifadeler kullanılır. Passato prossimo için "ieri" (dün), "l'altro ieri" (önceki gün), "la settimana scorsa" (geçen hafta) gibi zaman ifadeleri kullanılır. Örnekler: Imperfetto: "Da bambino, giocavo a calcio ogni giorno" (Çocukken her gün futbol oynardım). Passato prossimo: "Ieri, sono andata in piscina" (Dün yüzme havuzuna gittim). Imperfetto ve passato prossimo birlikte de kullanılabilir; bu durumda imperfetto devam eden eylemi, passato prossimo ise onu kesen olayı ifade eder.

Can't ve couldn't arasındaki fark, kullanım zamanlarına ve anlamlarına bağlıdır. - Can't: Şimdiki zaman veya geniş zaman cümlelerinde kullanılır ve yetenek veya ihtimali ifade eder. - Couldn't: Geçmiş zaman cümlelerinde kullanılır ve geçmişte yapılamayan bir eylemi veya gerçekleşmeyen bir ihtimali belirtir. Örnek Cümleler: - Can't: "My grandmother can't swim" (Büyükannem yüzemez). - Couldn't: "When I was a baby, I couldn't only cry" (Bebekken sadece ağlayabiliyordum). Özetle, "can't" şimdiki veya geniş zamanda, "couldn't" ise geçmiş zamanda kullanılır.

"Misti" kelimesi İngilizce'de "past perfect tense" zamanına karşılık gelir.

Almanca "kommen" fiilinin bazı çekim örnekleri: Şimdiki zaman (Präsens): ich komme (ben geliyorum); du kommst (sen geliyorsun); er/sie/es kommt (o geliyor); wir kommen (biz geliyoruz); ihr kommt (siz geliyorsunuz); sie/Sie kommen (onlar geliyor). Geçmiş zaman (Präteritum): ich kam (ben geldim); du kamst (sen geldin); er/sie/es kam (o geldi); wir kamen (biz geldik); ihr kamt (siz geldiniz); sie/Sie kamen (onlar geldi). Mükemmel zaman (Perfekt): ich bin gekommen (ben geldim); du bist gekommen (sen geldin); er/sie/es ist gekommen (o geldi); wir sind gekommen (biz geldik); ihr seid gekommen (siz geldiniz); sie/Sie sind gekommen (onlar geldi). "Kommen" fiili, düzensiz (unregelmäßig) bir fiil olduğu için çekimlenirken özel kurallara tabidir. Daha fazla çekim örneği ve detaylı bilgi için aşağıdaki kaynakları inceleyebilirsiniz: tr.bab.la; tr.pons.com; almancaportali.com.

"Threw" ve "thrown", "throw" fiilinin farklı zaman ve kullanım biçimleridir: Threw: "Throw" fiilinin basit geçmiş zaman (simple past tense) halidir. Thrown: "Throw" fiilinin geçmiş ortaç (past participle) halidir. Özetle, "threw" tamamlanmış eylemleri, "thrown" ise bu eylemlerin sonuçlarını veya devam eden etkilerini ifade eder.

İspanyolcada şimdiki zaman oluşturmak için aşağıdaki adımlar izlenir: 1. Fiilin mastar hali alınır. 2. -Ar, -er veya -ir eki çıkarılır. 3. Uygun şimdiki zaman eki eklenir: -Ar ile biten fiiller: -o, -as, -a, -amos, -áis, -an. -Er ile biten fiiller: -o, -es, -e, -emos, -éis, -en. -Ir ile biten fiiller: -o, -es, -e, -imos, -ís, -en. Örnekler: Hablar (konuşmak): Yo hablo (Ben konuşurum). Tú hablas (Sen konuşursun). Él/Ella/Usted habla (O konuşur/Siz konuşursunuz). Comer (yemek): Yo como (Ben yerim). Tú vives (Sen yaşarsın). Él/Ella/Usted vive (O yaşar/Siz yaşarsınız). İlerleyen zaman (present progressive) yapısı için ise "estar" yardımcı fiili kullanılır ve fiilin sonuna "-ando" veya "-iendo" eklenir: Hablar (konuşmak): Estoy hablando (Konuşuyorum). Tú estás hablando (Sen konuşuyorsun). Él/Ella/Usted está hablando (O konuşuyor). Nosotros/as estamos hablando (Biz konuşuyoruz). Ellos/Ellas/Ustedes están hablando (Onlar konuşuyorlar).

İspanyolca'da en çok kullanılan geçmiş zaman fiili hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, İspanyolca'da en çok kullanılan fiillerden bazıları şunlardır: Ser (olmak). Estar (olmak). Haber (sahip olmak). Tener (sahip olmak). Hacer (yapmak). Decir (söylemek/anlatmak). Ir (gitmek). Jugar (oynamak). Leer (okumak). Poner (koymak).

Present Simple (Geniş Zaman) ile edilgen cümle kurulumu: Özne + "to be" (am, is, are) + fiilin üçüncü hali (+ "by" isteğe bağlı). Örnek: "The car is washed" (Araba yıkanır). Present Continuous (Şimdiki Zaman) ile edilgen cümle kurulumu: Özne + "to be" (am, is, are) + "not" + fiilin üçüncü hali (+ "by" isteğe bağlı). Örnek: "The car is not being washed" (Araba yıkanmıyor). Soru cümlesi kurulumu: "To be" (am, is, are) + özne + fiilin üçüncü hali (+ "by" isteğe bağlı). Örnek: "Is the car being washed?" (Araba yıkanıyor mu?). Edilgen yapıda, eylemin kimin tarafından yapıldığını belirtmek için genellikle "by" edatı kullanılır.

İngilizce'de "has been + v3" yapısı, "Present Perfect Continuous Tense" (Yakın Geçmiş Zamanda Süreklilik) ile cümle kurarken kullanılır. Kullanım örnekleri: "She has been playing an instrument since 2017" (2017'den beri enstrüman çalıyor). "I have been looking" (Bakıyordum). "Ali has been painting the room for 2 hours" (Ali iki saattir odayı boyuyor). Sadece continuous halini alabilen fiiller için bu tense kullanılabilir.

Bring fiili, İngilizcede farklı zaman dilimlerinde çeşitli şekillerde kullanılır: Geniş zaman (Present simple). Geçmiş zaman (Past simple). Şimdiki zaman (Present continuous). Gelecek zaman (Future simple). Yakın geçmiş veya geçmiş zaman (Past perfect veya Present perfect). Ayrıca, "bring" fiili, "fetch" ve "take" fiilleriyle karıştırılmamalıdır; "bring" bir nesneyi belirli bir yere getirmek, "fetch" ise gidip almak ve geri getirmek anlamına gelir.

İngilizce'de bir günü anlatırken genellikle Simple Present Tense (Geniş Zaman) kullanılır. Simple Present Tense, günlük alışkanlıklar, tekrarlanan eylemler ve mevcut durumlar gibi genel doğruları ifade etmek için kullanılır. Örneğin: I wake up at 8 A.M. every day I go to school by bus on Tuesdays Ayrıca, Present Continuous Tense (Şimdiki Zaman) de kullanılabilir, ancak bu daha çok olayın konuşma anında devam ettiğini belirtmek için kullanılır. Örneğin: I am studying English at the moment

Futur kullanımı, kullanılan dile göre değişiklik gösterir. İşte bazı örnekler: İngilizce Simple Future Tense: Gelecekte olacak olaylardan bahsederken kullanılır. Almanca Futur II: Gelecekte tamamlanmış olacak olayları ifade eder. Almanca Futur I: Bir eylemin gelecekte gerçekleşeceğini belirtir. Bazı kullanım örnekleri: İngilizce: "I will study German" (Almanca çalışacağım). Almanca: "Ich werde das Buch gelesen haben" (Kitabı okumuş olacağım). Almanca: "Ich werde ins Kino gehen" (Sinemaya gideceğim).

Futur II (gelecekte bitmiş zaman), Almanca'da gelecekte belirli bir zamana kadar tamamlanmış olacak eylemleri ifade etmek için kullanılır. Futur II'nin kullanım alanlarından bazıları şunlardır: Gelecekte belirli bir zamana kadar tamamlanmış olacak eylemler ve olaylar. Geçmişteki bir olay hakkında, gelecekte bir noktada tamamlanmış olacağını tahmin etme. Bir şeyin belirli bir vakte kadar kesinlikle yapılmış olacağını vurgulayan emir cümleleri. Futur II, günlük konuşmada genellikle Perfekt veya Präsens tercih edilse de resmi yazışmalarda ve akademik metinlerde sıkça kullanılır.

Gustar fiilinin hangi halinin kullanılacağı, cümledeki kullanımına bağlıdır: Nesne veya kişi sayısına göre: Gustar, cümledeki özneye göre üçüncü tekil şahıs tekil (gusta) veya çoğul (gustan) olarak kullanılır. Kişi beğenildiğinde: Kişi beğenildiğinde, gustar, beğenen kişinin kişiliğine göre birinci, ikinci veya üçüncü tekil ya da çoğul olarak değişir. Mastar ile kullanımda: Gustar ve ardından gelen mastar ile cümlelerde, her zaman üçüncü tekil şahıs tekil formu kullanılır.

Wish clause (dilek cümleleri) her üç zamanda da kullanılabilir: present (şimdiki zaman), past (geçmiş zaman) ve future (gelecek zaman). Present (şimdiki zaman) ile wish clause şu anki dilekleri ifade eder. Past (geçmiş zaman) ile wish clause geçmişte yaşanan olaylara karşı duyulan pişmanlıkları anlatır. Future (gelecek zaman) ile wish clause gelecekte değişebilecek durumlar için kullanılır. Wish clause cümlelerinde her zaman geçmiş zaman yapısı kullanılır, bu yüzden "to be" fiilinin present formu yerine "were" kullanılır.

While ve until döngüleri arasındaki temel fark, döngülerin çalışma koşuludur: While döngüsü, kod bloğunu yürütmek için koşulun doğru olduğunu değerlendirir. Until döngüsü, yürütülecek döngü için koşulun yanlış olduğunu değerlendirir. Sözdizimleri benzerdir, ancak while anahtar kelimesi yerine until kullanılır. Örnekler: While döngüsü: `while [[ $i -le 3 ]] do echo "$i" (( i++ )) done`. Until döngüsü: `until [[ $i -gt 3 ]] do echo $i ((i++)) done`.

Gelecek zaman kuralları şu şekilde özetlenebilir: Gelecek zaman kipi, gelecekte belirli bir zamanda bir eylemi yapmanın ortasında olacağımızı belirtmek için kullanılır. Gelecek zaman cümlelerinde fiil ve fiilimsilere -ecek, -acak eklerinden biri getirilir. Bazı cümlelerde eylem, hem gelecek hem de duyulan geçmiş zaman eki alabilir. Gelecek zaman kipi, while, when, before, by the time, if gibi zaman ifadeleriyle başlayan cümlelerde kullanılamaz. Future continuous tense soru cümlelerinde, başa "will" getirilir. Örnek cümleler: "Yarın saat üçte parkta koşuyor olacağım". "Sen işe başladığında ben de sana yardım ediyor olacağım". "Yarın etkinliğe geliyor olmayacağım".

"We don't listen to müzik" ifadesinin ne zaman kullanıldığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, "listen to müzik" ifadesinin kullanımı hakkında bilgi verilebilir. "Listen to müzik" ifadesi, bir tür sese dikkat edildiğini belirtmek için kullanılır. "Why don't we listen to some music?" (Neden biraz müzik dinlemiyoruz?) gibi önerilerde de bu yapı kullanılabilir.

"Ediyorum" kelimesi, şimdiki zaman (present continuous tense) olarak kullanılır. Şimdiki zaman eki Türkçede "-yor"dur ve fiillere sonundaki harflere göre "-yor" veya "-Iyor" şeklinde eklenir. Örnek cümleler: "Beni duyuyor musun?" (şimdiki zaman). "Telefon çalıyor. Duymuyor musun?" (şimdiki zaman). "Nerede oturuyorsunuz?" (her zaman, yani basit şimdiki zaman).