Zamanlar

"Wouldn't" ve "won't" arasındaki fark, kullanım bağlamlarına göre değişir: - "Wouldn't", "would not" ifadesinin kısaltmasıdır ve hipotetik durumları, geçmiş reddi veya kibar önerileri ifade etmek için kullanılır. - "Won't" ise "will not" ifadesinin kısaltmasıdır ve gelecek zamanı, reddi veya kesinliği belirtmek için kullanılır.

"Dead" kelimesinin geçmiş ve gelecek hali şu şekildedir: 1. Geçmiş Hali (Past Tense): "Died". 2. Gelecek Hali (Future Tense): "Will be dead" şeklinde kullanılır.

Tense, İngilizcede bir eylemin veya olayın zamanını belirtmek için kullanılan dil bilgisi yapılarına verilen isimdir. Tense'leri bulmak için aşağıdaki gruplara bakmak gerekir: 1. Simple Tense'ler (Basit Zamanlar): Geniş zaman (Present Simple), geçmiş zaman (Past Simple) gibi. 2. Continuous Tense'ler (Süreklilik Bildiren Zamanlar): Şimdiki zaman (Present Continuous), geçmiş zamanın hikayesi (Past Continuous) gibi. 3. Perfect Tense'ler: Yakın geçmiş zaman (Present Perfect), geçmişte bitmiş zaman (Past Perfect) gibi. 4. Future Tense'ler (Gelecek Zaman): Gelecek zaman (Simple Future), gelecekte süreklilik (Future Continuous) gibi. Ayrıca, tenselerin kullanım alanlarını daha iyi anlamak için zaman kelimeleriyle (time markers) birlikte incelenmesi önerilir.

İngilizce günlük rutinler (daily routines) geniş zaman (simple present tense) ile anlatılır.

Present Perfect Continuous tense, üç ana durumda kullanılır: 1. Geçmişte başlayan ve hâlen devam eden eylemler. 2. Eylemin süresi belirtilerek başlangıç tarihi. 3. Devam eden bir eylem sonucunda meydana gelen durum.

Şimdiki zaman, İngilizce'de "Present Continuous Tense" olarak adlandırılır.

"Begun" kelimesi, "begin" fiilinin geçmiş ortaç (past participle) formu olup, aşağıdaki durumlarda kullanılır: 1. Present Perfect Tense: Eylemin geçmişte başlayıp günümüze kadar sürdüğünü veya etkilerinin hala hissedildiğini belirtmek için kullanılır. 2. Past Perfect Tense: Geçmişteki bir eylemin, başka bir eylemden önce tamamlandığını ifade etmek için kullanılır. 3. Pasif Yapılar: Eylemin özne tarafından değil, başkası tarafından gerçekleştirildiğini belirtmek için pasif yapılarda kullanılır.

"Will" İngilizce'de gelecek zamanı ifade etmek için kullanılan bir yardımcı fiildir. Diğer anlamları: - Ani kararlar: Konuşma sırasında verilen kararlar için kullanılır. - Tahminler: Bir olayın gelecekte gerçekleşeceğine dair tahminlerde bulunmak için kullanılır. - Vaatler ve teklifler: Vaatlerde bulunmak veya birine yardım etmeyi teklif etmek için kullanılır. Kullanım örnekleri: - "I will go to the store later." (Daha sonra mağazaya gideceğim). - "They will travel to Europe next summer." (Onlar gelecek yaz Avrupa'ya seyahat edecekler).

Almanca'da 6 zaman vardır: 1. Präsens (şimdiki zaman). 2. Präteritum (di’li geçmiş zaman). 3. Perfekt (di’li geçmiş zaman). 4. Plusquamperfekt (miş’li geçmiş zaman). 5. Futur I (1. gelecek zaman). 6. Futur II (2. gelecek zaman).

"Okudum" kelimesi dört farklı zamanda kullanılabilir: 1. Geçmiş Zaman: Bir metni okuduğunu belirtmek için kullanılır. 2. Şimdiki Zaman: Okuma eyleminin devam ettiğini ifade etmek için kullanılır. 3. Gelecek Zaman: Okuma eyleminin gelecekte yapılacağını belirtmek için kullanılır. 4. Duyulan Geçmiş Zaman: Başkasının bir metni okuduğunu duyduğunu ifade etmek için kullanılır.

İngilizce tense tablosunu ezberlemek için aşağıdaki yöntemler önerilir: 1. Pratik Yapma: Günlük olarak cümleler kurarak ve öğrendiğiniz zamanları kullanarak yazılar yazın. 2. Tablo ve Kartlarla Çalışma: İngilizce zamanları bir tabloya yazarak karşılaştırma yapın. 3. Diziler ve Filmler İzleme: Gerçek hayattaki kullanımını anlamak için İngilizce diziler ve filmler izleyin. 4. İngilizce Gramer Kitapları ve Online Kaynaklar: İngilizce gramer kitapları ve çeşitli online eğitim platformlarından yararlanın. İngilizce'de toplam 12 temel tense bulunmaktadır: 1. Simple Present (Geniş Zaman). 2. Simple Past (Geçmiş Zaman). 3. Present Continuous (Şimdiki Zaman). 4. Past Continuous (Şimdiki Zamanın Hikayesi). 5. Future Simple (Basit Gelecek Zaman). 6. Future Continuous (Gelecek Zamanda Süreklilik). 7. Present Perfect (Present Perfect Tense). 8. Present Perfect Continuous (Present Perfect Continuous Tense). 9. Past Perfect (Past Perfect Tense). 10. Past Perfect Continuous (Past Perfect Continuous Tense).

İngilizcede zamanlar üç ana kategoriye ayrılır: geçmiş, şimdi ve gelecek. Cümle kuruluşları ise bu zamanlara göre değişiklik gösterir: 1. Geçmiş Zaman (Past Tense): Bir olayın daha önce gerçekleştiğini anlatır. Örnek cümleler: - Regular fiiller: Walked (yürüdü). - Irregular fiiller: Went (gitti). 2. Şimdiki Zaman (Present Tense): Şu anda gerçekleşen olayları veya genel doğruları ifade eder. Örnek cümleler: - I play soccer (Ben futbol oynarım). - She reads a book (O bir kitap okur). 3. Gelecek Zaman (Future Tense): Bir olayın gelecekte gerçekleşeceğini belirtir. Örnek cümleler: - I will go to the park (Ben parka gideceğim). - They will watch a movie (Onlar bir film izleyecek). Ayrıca, continuous ve perfect gibi ek zaman yapıları da vardır.

"Walk" fiilinin geçmiş ve gelecek zamanı şu şekildedir: Geçmiş Zaman (Past Simple): walked. Gelecek Zaman (Future Simple): will walk.

Gelecek zaman kavramı, İngilizce'de "will" ve "be going to" yardımcı fiilleriyle kullanılır. Diğer kullanım alanları: - Tahminler: Gelecekte olabilecek durumlar hakkında tahminlerde bulunmak için kullanılır. - Kararlar: Anlık olarak alınan kararlar için kullanılır. - Planlar: Gelecekteki planları ifade etmek için kullanılır.

"Erholte" kelimesi, Almanca'da "simple past" (geçmiş zaman) tense'ine aittir.

Geçmiş zaman (Simple Past Tense), İngilizce'de şu durumlarda kullanılır: 1. Belirli bir zamanda tamamlanmış eylemler: Eylemin geçmişte kesin bir tarihte yapıldığını ifade eder. 2. Tekrarlanan eylemler: Geçmişte alışkanlık olarak yapılan eylemleri anlatmak için kullanılır. 3. Süre belirten eylemler: Uzun bir süre boyunca devam eden eylemleri ifade ederken kullanılır.

Almanca "hangen" fiili, düzensiz bir fiil olup çeşitli zamanlarda farklı çekimlere sahiptir: - Präsens (şimdiki zaman): ich hänge, du hängst, er/sie/es hängt. - Präteritum (geçmiş zaman): ich hing, du hingst, er/sie/es hing. - Perfekt (mişli geçmiş zaman): ich habe gehangen, du hast gehangen, er/sie/es hat gehangen. - Futur I (gelecek zaman): ich werde hängen, du wirst hängen, wir werden hängen.

Perfect eylemler, yani Present Perfect ve Future Perfect, farklı zaman dilimlerinde başlayan eylemlere işaret eder: - Present Perfect: Bu tense, geçmişte başlayan ve halen geçerli olan veya yeni tamamlanan eylemleri ifade eder. - Future Perfect: Bu tense ise gelecekte bir anda tamamlanacak eylemleri ifade eder.

Almanca'da geçmiş zaman üç ana yapıda kullanılır: Perfekt, Präteritum ve Plusquamperfekt. 1. Perfekt (Yakın Geçmiş Zaman): Geçmişte tamamlanmış bir olayı ifade eder ve "haben" veya "sein" yardımcı fiilleri ile fiilin Partizip II formu kullanılarak yapılır. - Örnek cümle: "Ich habe gestern einen Film gesehen." (Dün bir film izledim). 2. Präteritum (Basit Geçmiş Zaman): Yazılı Almanca'da kullanılır ve fiillerin köküne "-te/-ten" eki eklenerek oluşturulur. - Örnek cümle: "Ich spielte gestern Fußball." (Dün futbol oynadım). 3. Plusquamperfekt (Daha Eski Geçmiş Zaman): Geçmişteki bir olaydan daha önce gerçekleşmiş bir durumu ifade eder ve "hatte" veya "war" yardımcı fiilleri ile Partizip II kullanılarak yapılır. - Örnek cümle: "Ich hatte das Buch gelesen, bevor er kam." (O gelmeden önce kitabı okumuştum).

Şimdiki zaman ve "present continuous tense" aynı şeyi ifade eder.