Tutku

Akıl ve tutku arasındaki ilişki sonunda, Hume'un yaklaşımına göre, bir denge kurulur ve bu iki unsur birbirine karşıt değil, tamamlayıcı hale gelir. Hume'a göre akıl, tutkuların kölesidir, ancak tutkular yanlış bir yargıyı düzelttiğimizde veya amaca ulaşmamızı sağlayacak araçların yetersizliğini keşfettiğimizde akla boyun eğebilir.

Rüyada kırmızı allık sürmek, tutku, aşk ve heyecanı temsil eder.

Tutkulu şairler, genellikle aşk, tutku ve isyan temalarını işleyen şairleri ifade eder. Bazı tutkulu şairler ve eserleri: - Lord Byron: "Don Juan" adlı eserinde aşkın karmaşıklığını ve toplumun ikiyüzlülüğünü anlatır. - John Keats: "Ode to a Nightingale" ve "Ode on a Grecian Urn" gibi şiirlerinde estetik ve aşkın derinliklerini işler. - Percy Bysshe Shelley: "Ode to the West Wind" ve "Prometheus Unbound" gibi eserlerinde devrimci duyguları ve insan ruhunun derinliklerini yansıtır. - Ahmet Kutsi Tecer: "Orada Bir Köy Var Uzakta" adlı şiirinde Anadolu insanını ve coğrafyasını milli bir duyarlılıkla ele alır.

Kadın düşkününe eş anlamlı olarak "kadın tutkunu" veya "kadın hayranı" denilebilir.

"Meğer Ne Çok Sevmişim" kitabı, Lisa Kleypas tarafından yazılmış ve aşk, tutku ve kader temalarını işlemektedir. Konu özeti: - Doğa ve hayvanlara düşkünlüğüyle bilinen Beatrix Hathaway, Londra sezonuna katılmasına rağmen karşısına onu heyecanlandıran veya ciddi anlamda kur yapan biri çıkmamıştır. - Hathaway kardeşlerin en sıra dışı üyesinin sıradan birini hayatına almasının zamanı gelmiştir. - Yakışıklı ve cesur Yüzbaşı Christopher Phelan, savaştan döner dönmez Beatrix'in arkadaşı Prudence ile evlenmeyi düşünmektedir. - Beatrix, Christopher'a gönderilen mektupları genç kadın adına yazmaya başlar ve bu süreç, ikisi arasında yoğun bir çekim ve tutkuya dönüşür. Kitap, başarıyla işlenmiş karakterler, muhteşem bir kimya ve akıl oyunları olarak değerlendirilmektedir.

"Metanet: Tutku ve Azmin Gücü" kitabı, Angela Duckworth tarafından yazılmış ve kişisel başarı için tutku ve azmin önemini vurgulamaktadır. Kitapta anlatılan ana dersler şunlardır: 1. Azim, başarı için temel bir özelliktir: Duckworth, sadece yeteneğin değil, aynı zamanda tutkuyla beslenen ve zorluklar karşısında dayanıklılığı olan azmin de başarıya ulaşmada önemli olduğunu savunur. 2. Zorluklara karşı dayanıklılık geliştirmek gereklidir: Başarıya giden yolda karşılaşılan engeller normaldir ve bu engellerle mücadele etmek, başarıya ulaşmanın bir parçasıdır. 3. Azim geliştirilebilir: Azim, yaşam boyu geliştirilebilen bir özelliktir ve hem yetişkinler hem de çocuklar, tutku ve azmin gücünü keşfedebilir ve geliştirebilirler.

"Stir Me Up" sözleri, harekete geçirme ve heyecanlandırma temasını işler. Şarkının sözleri şu mesajları içerir: Arzu ve çekim: Şarkıcı, bir erkeğin dikkatini çeken bir şekilde durduğunu ve onun üzerindeki elbiseyi kontrol ettiğini anlatır. Birlikte olma isteği: Yalnız uyumak istemez ve erkeğin gece boyunca yanında kalmasını ister. Güçlü kadın imajı: Şarkıda, erkeğin kadına yetmesi gerektiği vurgulanır. Genel olarak şarkı, ilişkinin tutku ve hissarlık ile dolu olmasını istediğini ifade eder.

"Ateşli Tutku" filmleri genellikle aşk, şehvet ve tutku temalarını işler. 1. "Ateşli Oda" (Room in Rome) filmi, Roma'da bir otel odasında buluşan iki genç kadının hayatlarını değiştirecek bir gece yaşamalarını anlatır. 2. "Beyaz Saray" (White Palace) veya bilinen adıyla "Ateşli Tutku Çemberi" filmi ise, 40'lı yaşlardaki bir kadın ile 20'li yaşlardaki bir reklamcının arasındaki aşkı konu alır.

“Kitap Hırsızı” romanı, Markus Zusak tarafından yazılmış olup, Nazi Almanyası'nda geçen bir hikayeyi anlatır. Kitabın temel konuları: - Liesel Meminger adlı genç bir kızın, üvey ailesi ve arkadaşlarıyla yaşadığı zorluklar. - II. Dünya Savaşı'nın yıkıcı etkileri ve bu süreçte insanların hayatta kalma mücadeleleri. - Okumanın ve kitapların hayatımızdaki yeri, Liesel'in kitaplara olan tutkusu ve bunları gizlice çalması. Anlatıcı, ölümdür ve hikaye, savaşın insanlar üzerindeki tahribatını ve yıkımı gözlemleyen bir bakış açısıyla aktarılır.

Cahit Arf'ın "Bilim insanı olabilmek için tutku gerekir" sözü, onun yaşantısından yola çıkarak şu şekilde tartışılabilir: Cahit Arf, matematik alanındaki çalışmalarıyla dünya çapında ün kazanmış bir bilim insanıdır. Arf, bilimsel çalışmalarında karşılaştığı zorluklara rağmen, sabırla araştırmalarına devam etmiş ve bu sayede önemli başarılar elde etmiştir. Ayrıca, Arf'ın "Matematik esas olarak sabır olayıdır. Belleyerek değil keşfederek anlamak gerekir" sözü de, bilim insanının tutkusunun, onu sadece mevcut bilgiyi aktarmakla yetinmeyip, daha derinlere inmeye ve yenilikler keşfetmeye motive ettiğini vurgular.

"Tea Love" 2015 dizisi, çay sanatına olan tutkusunu takip eden genç bir kadının hikayesini anlatıyor. Du Xin Yu (Pan Zhi Lin), babasının trajik ölümü nedeniyle çayla ilgili her şeyden men edilmiştir. Xin Yu, bahçede çalışırken çay bahçesi başkanının en büyük oğlu Tang Zheng Hao'ya aşık olur. Dizi, aşk, tutku ve kader temalarını işliyor.

Bir insan tutkuya kapılabilir çünkü tutku, kişisel motivasyonları, ilgi alanlarını ve duygusal deneyimleri harekete geçiren güçlü bir duygudur. Tutkunun bazı nedenleri: - Kişisel değerler ve geçmiş deneyimler: Çocukluk dönemi, aile etkileri ve toplumsal baskılar gibi faktörler, kişinin hangi alanlarda tutkulu hale geldiğini etkileyebilir. - Yaratıcılık ve yenilikçilik: Tutkulu insanlar, yaratıcı çözümler bulma ve kendilerini sürekli olarak geliştirme eğilimindedir. - Motivasyon kaynağı: Tutku, bir hedefe ulaşmak için gereken azmi ve enerjiyi sağlar, zor zamanlarda bile kişiyi ayakta tutar. - İçsel tatmin: Tutkulu faaliyetler, kişinin yaşam kalitesini artırır ve genel mutluluğunu destekler.

Üç derece aşk, Tufts Üniversitesi Rektörü Profesör Robert Sternberg'in "Üç Bileşenli Aşk Teorisi"ne göre aşkı sınıflandırmak için kullandığı bir terimdir. Üç derece aşk şu şekilde açıklanabilir: 1. Duygusal Yakınlık: Bu, birine karşı derin bir yakınlık hissetmeyi, sırlarını paylaşabilmeyi ve onunla rahat olmayı ifade eder. 2. Tutku: Romantizme yol açan süreçtir ve fiziksel çekicilik veya cinsellik gibi unsurları içerir. 3. Bağlılık: İlişkiyi sürdürmek için yapılan taahhütleri ve uzun vadeli bir birlikteliği ifade eder.

Tarotta Aşıklar (The Lovers) kartı, aşk ve tutkuyu temsil eden en güçlü kartlardan biridir.

"Hata İstemem" adlı film, iki farklı hikayeden oluşmaktadır: 1. "Daha Ne İsterim?" (Cosa voglio di più): Evli ve iki çocuk babası Domenico ile meslektaşının veda partisinde tanışan Anna'nın arasındaki çekimi konu alır. 2. "Bir Hata" (A Mistake): Usta cerrah Elizabeth Taylor'ın, rutin bir ameliyat sırasında genç asistanı Richard Whitehead'e kritik bir müdahaleyi devretmesi sonucu yapılan küçük bir hatanın ölümcül sonuçlar doğurmasını anlatır.

Peyami Safa'nın "Canan" romanı, tutkularının baskısıyla geçici hevesler peşinde koşan ve bu uğurda bazı kutsal değerleri zedelemeyi göze alan insanın, sonuçta nasıl bir hüsrana ve pişmanlığa uğradığını anlatır. Romanda işlenen diğer temalar arasında aile yaşantısındaki huzursuzluk, eş seçiminin önemi ve ahlaki değerler de yer alır.

Ateş ve duman sembolleri, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşır: 1. Ateş: Genellikle tutku, enerji ve dönüşüm ile ilişkilendirilir. 2. Duman: Belirsizlik ve gizem ile bağlantılıdır. Birlikte değerlendirildiğinde, ateş ve dumanın bir arada görülmesi, içsel çatışmaların, tutkulu hislerin ve belirsizliklerin bir arada olduğunu gösterir.

Burning Betrayal benzeri bazı filmler şunlardır: 1. "In the Cut" (2003): Jane Campion'ın yönettiği bu film, Meg Ryan'ın başrolünde olduğu tutkulu ve tehlikeli bir ilişkiyi konu alır. 2. "365 Days" (2020): Barbara Białowąs ve Tomasz Mandes'in yönettiği bu Polonya yapımı film, tutku ve takıntının derinliklerini araştırır. 3. "Basic Instinct" (1992): Paul Verhoeven'in yönettiği bu erotik gerilim filmi, cinayet ve baştan çıkarma temalarını işler. 4. "Fatal Attraction" (1987): Adrian Lyne'ın yönettiği bu film, Michael Douglas ve Glenn Close'un başrollerinde olduğu, tutku dolu bir ilişkinin karanlık sonuçlarını anlatır. 5. "Dry Martina" (2018): Che Sandoval'ın yönettiği bu Şili filmi, bir pop yıldızının kendini keşfetme yolculuğunu konu alır ve tutku, ihanet temalarını işler.

En iyi kahve tutkunu olarak kabul edilebilecek tek bir kişi yoktur, çünkü kahve bağımlılığı ve tutkusu birçok ünlü isimde görülmüştür. İşte bazı örnekler: Ludwig Van Beethoven: Kahvesini tam tamına 60 çekirdek ile hazırlardı. Voltaire: Günde yaklaşık 40-50 fincan kahve tükettiği söylenirdi. Soren Kierkegaard: Kahvesine yaklaşık 30 küp şeker atardı. Teddy Roosevelt: Her gün yaklaşık 4 litre kahve içtiği söylenir. Honore De Balzac: En az 50 fincan kahve içtiği bilinirdi.

Ratatuy (Ratatouille) filmi, kısıtlayıcı beklentilere rağmen tutkuların peşinden gitmenin ve hayallere ulaşmanın mümkün olduğunu anlatır. Filmin konusu, Paris'in en iyi restoranlarından birinde yaşayan fare Remy'nin, ünlü bir Fransız aşçı olma hayalini gerçekleştirmeye çalışması etrafında döner. Bu süreçte Remy, çöpçü Alfredo Linguini ile beklenmedik bir ittifak kurar ve birlikte Paris'i alt üst eden bir olaylar zincirine karışırlar.