TürkCezaKanunu

32. madde kapsamında ceza alan bir kişinin ne kadar süre yatacağı, suçun niteliği, verilen ceza süresi ve diğer yasal faktörlere bağlı olarak değişir. Genel kural: - Basit suçlar için infaz oranı %50'dir. - Ağır suçlar (cinsel suçlar, kasten öldürme, terör suçları vb.) için infaz oranı %66 veya %75 olabilir. Örnek hesaplama: - 6 yıl hapis cezası alan bir kişi için: - İnfaz oranı %50 ise: 3 yıl yatar. - İnfaz oranı %75 ise: 4,5 yıl yatar. Kesin hesaplama için, suçun türüne ve diğer özel durumlara göre bir avukattan veya infaz hesaplama araçlarından yardım alınması önerilir. Online infaz hesaplama araçları: - beyhanhukukburosu.com; - reformavukatlik.com.tr.

5377 sayılı kanun, 29.06.2005 tarihinde kabul edilen ve Türk Ceza Kanununda değişiklik yapan bir kanundur. Bu kanunla yapılan bazı değişiklikler şunlardır: Türk Ceza Kanununun 4. maddesinin ikinci fıkrası madde metninden çıkarılmıştır. Hapis cezasının ertelenmesi, koşullu salıverilme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç; infaz rejimine ilişkin hükümler derhal uygulanır hükmü getirilmiştir. Türk Ceza Kanununun 13. maddesine birinci fıkradan sonra gelmek üzere bir fıkra eklenmiş ve diğer fıkra numaraları buna göre düzenlenmiştir. Türk Ceza Kanununun 30. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir. Türk Ceza Kanununun 31. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları yeniden düzenlenmiştir. 5377 sayılı kanun, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından 3. ve 29. maddelerinin bir kez daha görüşülmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne geri gönderilmiş, ancak meclis genel kurulunda yeterli çoğunlukla aynen kabul edildiği için Cumhurbaşkanı tarafından imzalanmış ve Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.

Ceza yaş sınırı, Türk Ceza Kanunu'na göre üç farklı kategoriye ayrılmıştır: 1. 0-12 yaş: Bu yaş grubundaki çocukların ceza sorumluluğu yoktur. 2. 12-15 yaş: Bu yaş aralığındaki çocuklar, işledikleri suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamıyorlarsa ceza almazlar, ancak güvenlik tedbirlerine tabi tutulurlar. 3. 15-18 yaş: Bu yaş grubundaki çocuklar için ceza ehliyeti vardır, ancak verilecek cezada indirim uygulanır.

765 sayılı TCK, 1 Mart 1926 tarihinde kabul edilen ve 13 Mart 1926'da Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Ceza Kanunu'dur. Bu kanun, 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5252 sayılı kanunun 12. maddesi ile tüm ek değişiklikleriyle birlikte yürürlükten kaldırılmıştır. 765 sayılı TCK'nın bazı maddeleri şunlardır: Madde 1: Kanunun sarih olarak suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilmez. Madde 2: İşlendiği zamanın kanununa göre cürüm veya kabahat sayılmayan fiilden dolayı kimseye ceza verilemez. Madde 3: Türkiye'de suç işleyen kimse, Türk kanunlarına göre cezalandırılır. Madde 4: Bir Türk veya yabancı, yabancı memleketlerde Türkiye Devleti'nin şahsiyetine karşı bir cürümü işlerse, hakkında resen takibat yapılarak bu kanundaki cezalarla cezalandırılır.

Zincirleme suçta ceza artırımı, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 43. maddesine göre, dörtte birinden dörtte üçüne kadar yapılır. Bu durumda, mahkeme failin aynı suç işleme kararının yoğunluğu, işlenen suç sayısı ve suçların işleniş şekli gibi hususları değerlendirerek artırım oranını belirler.

Suç delillerini gizleme, Türk Ceza Kanunu'nun 281. maddesinde düzenlenen "Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme" suçunu oluşturur.

Bilinçli taksirle ölüme neden olma cezası, Türk Ceza Kanunu'nun 85. maddesine göre 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiştir.

Pişmanlık duyan kişiye ceza verilip verilmeyeceği, suçun türüne ve etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağına bağlıdır. Türk Ceza Kanunu'na göre, bazı durumlarda pişmanlık gösteren fail hakkında ceza indirimi yapılabilir veya ceza tamamen kaldırılabilir. Etkin pişmanlıktan yararlanabilmek için şu şartlar gereklidir: - Suçun tamamlanmış olması. - Failin kendi hür iradesiyle pişmanlık duyması ve zararları gidermeye yönelik hareket etmesi. - Failin, pişmanlık gösterdiğini sözlü olarak ifade etmesi veya davranışlarıyla belli etmesi. Her suç tipi için etkin pişmanlık hükümleri geçerli olmadığından, ceza hukuku konusunda uzman bir avukata danışılması önerilir.

Dedikodunun doğrudan bir cezası yoktur, ancak dedikodu yoluyla işlenen bazı suçlar için Türk Ceza Kanunu'nda belirlenmiş cezalar bulunmaktadır: 1. İftira Suçu: Bir kimse hakkında işlemediğini bildiği halde hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır (Türk Ceza Kanunu, Madde 267). 2. Hakaret Suçu: Bir kişiye alenen hakaret edilmesi durumunda, 3 aydan 2 yıla kadar hapis veya adli para cezası verilebilir (Türk Ceza Kanunu, Madde 125). Bu cezalar, dedikodu içeriğinin ve mağdurun durumuna göre değişiklik gösterebilir.

Hakimler, cezayı hem alt sınırdan hem de üst sınırdan verebilirler. Türk Ceza Kanunu'nda suçlar için genellikle sabit cezalar öngörülmemiş, alt ve üst sınırlar gösterilmiştir ve hakim, bu sınırlar arasında temel cezayı belirleme yetkisine sahiptir.

Türk Ceza Kanunu'nun 136. maddesi, 6 Mart 2014 tarihinde 6526 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle alt sınırın "bir yıl"dan "iki yıl"a çıkarılmasıyla güncellenmiştir. Ayrıca, 17 Ekim 2019 tarihinde 7188 sayılı Kanun ile maddeye ikinci fıkra eklenmiş ve suçun konusunun Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 236. maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları uyarınca kayda alınan beyan ve görüntüler olması durumunda verilecek cezanın bir kat artırılacağı hükmü getirilmiştir.

TFF'nin 114. maddesi olarak belirtilen bir madde bulunmamaktadır. Ancak, Türk Ceza Kanunu'nun 114. maddesi ile ilgili bilgiler mevcuttur. Türk Ceza Kanunu'nun 114. maddesi, "Siyasi Hakların Kullanılmasının Engellenmesi" suçunu düzenler ve iki ana bölümden oluşur: 1. Birinci fıkra: Bir kimseye karşı cebir veya tehdit kullanılarak, bir siyasi partiye üye olmaya veya olmamaya, siyasi partinin faaliyetlerine katılmaya veya katılmamaya, siyasi partiden veya siyasi parti yönetimindeki görevinden ayrılmaya zorlamak. 2. İkinci fıkra: Cebir veya tehdit kullanılarak ya da hukuka aykırı başka bir davranışla bir siyasi partinin faaliyetlerinin engellenmesi.

Haneye teşebbüs cezası, Türk Ceza Kanunu'nun 116. maddesine göre, mağdurun şikayeti üzerine 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası olarak belirlenmiştir. Eğer suç, tehdit veya silahla işlenmişse ya da gece vakti gerçekleşmişse, ceza 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasına çıkar.

Kısa süreli hapis cezası, Türk Ceza Kanunu'na göre bir yıl veya daha az süreli olan hapis cezalarıdır.

Savunma dilekçesinde meşru müdafaa, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 25. maddesi kapsamında değerlendirilir.

Bıçaklı yaralama cezasının süresi, yaramanın ağırlığına ve suçun niteliğine göre değişir: 1. Basit yaralama: Yaralanma basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte ise, fail bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 2. Ağır yaralama: İşlev kaybı, organ kaybı veya tehlikeli hastalık gibi sonuçlara yol açan yaralanmalar nitelikli hal olarak değerlendirilir ve ceza üç yıldan yedi yıla kadar hapis olabilir. 3. Kasten öldürme: Bıçaklama sonucu mağdurun ölmesi halinde, fail onbeş yıldan yirmi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu cezalar, Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddelerine göre belirlenir ve yargı süreci boyunca ek faktörler de dikkate alınabilir.

31 ve 32. maddeler, 6831 Sayılı Orman Kanunu'nun bazı maddelerinin uygulanmasına dair yönetmeliklerde yer almaktadır. 31. madde: Mülki sınırları içinde verimli Devlet ormanı bulunan köyler için geçerlidir. Hak sahiplerinin ev, ahır, samanlık, ambar ve kümes tamiratları için gerekli yapacak emval, ilgili işletme şefi tarafından düzenlenen metraja dayanarak verilir. Tamirat için verilecek miktar, yeni inşaat için öngörülen miktarın dörtte birini geçemez. 32. madde: Mülki sınırları içinde verimsiz Devlet ormanı bulunan köyler ve nüfusu 2500'den az olan kasabalar için geçerlidir. Hak sahiplerine, yeni ev, ahır, samanlık, ambar ve kümes inşaatları için maliyet bedelinin üçte biri karşılığında yapacak emval verilir. Ancak, sadece baltalık olarak işletilen verimli Devlet ormanı bulunan ve yapacak emval istihsal edilmeyen kasabalardaki hak sahiplerine zati yapacak ihtiyacı verilmez.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 103. maddesine göre çocukların cinsel istismarı suçunun cezası, 8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıdır. Bu tür suçlarda zamanaşımı süresi 15 yıldır, yani suçun ortaya çıkmasından sonra 15 yıl içinde kamu davası açılabilir. Dolayısıyla, cezanın tamamen silinmesi bu süre sonunda mümkün olabilir.

Yağma suçunda malın değerinin azlığı, suçun konusunu oluşturan malın ekonomik değerinin çok az olması anlamına gelir. Türk Ceza Kanunu'nun 150. maddesine göre, bu durumda verilecek cezada 1/3 ile 1/2 arasında değişen bir oranda indirim uygulanır.

Taksirle adam öldürme, Türk Ceza Kanunu'nun 85. maddesinde düzenlenen, kişinin dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak bir başkasının ölümüne neden olması durumudur. Bu suçun unsurları şunlardır: 1. Hareket: İradi bir davranış. 2. Netice: Ölüm sonucu. 3. Nedensellik bağı: Failin eylemi ile ölüm arasında bir illiyet bağının bulunması. 4. Öngörülebilirlik: Sonucun öngörülebilir olmasına rağmen öngörülmemiş olması. Cezası, temel halinde iki yıldan altı yıla kadar hapis cezasıdır.