TopkapıSarayı

Topkapı Sarayı'nı tüm detaylarıyla anlatan iki ciltlik eser, Milli Saraylar Başkanlığı tarafından yayımlanmıştır. İlk cilt, sarayın mimarisi, bölümleri, yapılar ve koleksiyonları hakkında bilgiler içerir. İkinci cilt ise tamamen saray koleksiyonlarını içeren makalelerden oluşur; hazine, mobilya, kutsal emanetler, mühürler, yazma ve matbu eserler, saray arşivi gibi konular detaylı olarak ele alınır. Eserde ayrıca, sarayın Milli Saraylar Başkanlığı'na bağlanma süreci, sayım ve devir teslim çalışmaları ile yapılan restorasyonlar gibi konular da yer alır. Alanında önemli isimlerin kaleme aldığı 29 makaleden oluşan eser, saray hakkında yapılmış en kapsamlı yayın olma niteliği taşır.

Topkapı Hazinesi'nin kapalı olmasının sebebi, sarayın Fatih Köşkü olarak bilinen bölümünde, bodrum katındaki duvarlarda ve tavanlarda tespit edilen yarıklardır. Kültür ve Turizm Bakanlığı, çökme riskine karşılık 13 Temmuz 2016 tarihinde hazine bölümünü ziyarete kapatmıştır. Topkapı Sarayı'nın Hazine Bölümü'nün kısmen ziyarete kapalı olduğu ve restorasyon çalışmalarının devam ettiği de bilinmektedir.

Bâbüssaâde'nin (Saadet Kapısı) hikayesi şu şekilde özetlenebilir: Konumu ve İşlevi: Bâbüssaâde, Topkapı Sarayı'nda Divan Meydanı ile Enderûn okulunun ve padişah dairelerinin yer aldığı III. Avluya geçişi sağlayan bir kapıdır. İnşaat Tarihi: Kapının esasının Fatih Sultan Mehmed döneminde (1451-1481) yaptırıldığı kabul edilir. Törenler: Savaşa gidecek sadrazama Sancak-ı Hümâyûn burada törenle teslim edilirdi. Tarihi Olaylar: Bâbüssaâde, Osmanlı tarihinde iki kez ayaklanmalar sırasında aşılmıştır: 1622'de Sultan II. Osman aleyhindeki ayaklanmada ve 1807'de III. Selim'i kurtarma teşebbüsünde. Mimari Değişiklikler: Kapı, 1774 yılında Sultan I. Abdülhamid döneminde görünüş olarak değiştirilmiştir.

Muhteşem Yüzyıl dizisinin Hürrem Sultan'ın gerçek seti, Hadımköy'deki TEM stüdyolarında yer almaktadır. Dizi için Topkapı Sarayı yeniden inşa edilmiş ve 2100 metrekarelik alanda 12 farklı mekan oluşturulmuştur.

II. Mahmud'un portrelerini çizen kişi hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, II. Mahmud'un portrelerinin yapıldığı bazı kaynaklar şunlardır: Tesâvîr-i Selâtîn-i Osmâniyye adlı eserde, II. Mahmud'un 1829'daki kıyafet devrimi sonrasındaki giysileriyle bir portresi bulunmaktadır. Fransız ressam Henri–Guillaume Schlesinger, II. Mahmud'un bir portresini çizmiştir.

Fatih Sultan Mehmed'in orijinal kılıcı, günümüzde Topkapı Sarayı Müzesi'nde sergilenmektedir.

Topkapı Sarayı ve çevresinin Bizans devri arkeolojisi çalışmaları, Hülya Tezcan tarafından yapılmıştır.

Topkapı Sarayı'nın ikinci cildini kimin yazdığı hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, "Topkapı Sarayı" adlı iki ciltlik eserin, Milli Saraylar Müzecilik ve Tanıtım Dairesi Başkanı Güller Karahüseyin'in açıklamalarına göre, Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız ile birlikte kaleme alınan "Topkapı Sarayı'nda Milli Saraylar Dönemi" adlı makale dışında, alanında önemli isimlerin yazdığı 29 makaleden oluştuğu bilinmektedir. İlk ciltte sarayın mimarisi, bölümleri, yapılar ve koleksiyonlar yer alırken, ikinci ciltte tamamen saray koleksiyonları ele alınmaktadır.

IV. Murad'ın topuzu ve yayının Topkapı Sarayı'nda olmasının nedeni, padişahın bu silahlarla ilgili bazı başarılarını ve yeteneklerini simgeleyen tarihi nesneler olarak sergilenmeleridir. Gürz (topuz). Yay. Bu nesneler, padişahın fiziksel gücünü ve askeri yeteneklerini yansıtan önemli tarihi kalıntılar olarak korunmaktadır.

Divan-ı Hümayun, Topkapı Sarayı'nın ikinci avlusunda, Adalet Meydanı'nda yer alır. Bu avluda, Divan-ı Hümayun'un yanı sıra Divan-ı Hümayun Hazinesi, Adalet Kulesi ve Harem Dairesi girişi bulunur.

Topkapı Sarayı'ndaki Yeniçeri Ağacı, yani Yeniçeriler Çınarı, 1826 yılında Yeniçeri Ocağı'nın kapatılması sırasında yaşanan olaylar nedeniyle kaldırılmıştır. Bu çınar, 1648 yılında Sultan İbrahim'i tahttan indirmek için ayaklanan Yeniçeriler tarafından Sadrazam Ahmet Paşa'nın cesedinin asılması ve 1656 yılında paralarını alamadıkları için isyan eden Yeniçerilerin, idam edilen kişilerin başlarını çınarın dallarına asmaları gibi tarihi olaylara tanıklık etmiştir. 1826'daki Yeniçeri isyanı bastırıldıktan sonra, Sultanahmet Camii'ne saklanan son Yeniçeriler de boğdurulup cesetleri yine bu çınarın dallarına asılmıştır. II. Abdülhamid, bu çınarın uğursuzluk getirdiğine inanarak kestirilmesini emretmiş ve ağaç 1928 yılında kesilmiştir.

Topkapı Sarayı'nın bahçelerinde yapılacak bir gezintinin ne kadar süreceği, kişinin gezme hızına ve sarayın diğer bölümlerini gezip gezmeyeceğine bağlı olarak değişir. Ancak, sarayın tamamını hakkını vererek gezmek için en az 2-4 saat ayrılması önerilir. Topkapı Sarayı'nın bahçeleri, sakin ve güzel bir atmosfer sunar; tarihi çeşmeler ve bahçe yapıları keşfedilebilir.

Sarayın en güzel manzarasına sahip odası, farklı saraylar için değişiklik gösterebilir. Topkapı Sarayı'nda, Boğaz manzarası sunan odalar arasında şunlar sayılabilir: Has Bahçe. Beylerbeyi Sarayı'nın arka bahçesi. Dolmabahçe Sarayı'nda ise, 10 Kasım gibi anlamlı günlerde ziyaret edilen Atatürk'ün odası, boğaza bakan penceresi ile dikkat çeker. Hangi odanın en güzel manzaraya sahip olduğu, kişisel tercihlere göre değişebilir.

Topkapı Sarayı'nı gezmek en az 3-4 saat sürer. Ancak, her bir bölümü detaylıca incelemek isterseniz, bu süre daha da uzayabilir.

Topkapı Sarayı'nda bulunan bazı önemli eserler şunlardır: Kaşıkçı Elması. Topkapı Hançeri. Mukaddes Emanetler. IV. Murad'ın Zırhı ve Savaş Ekipmanları. Altın ve Değerli Taşlarla Süslenmiş Saltanat Tahtı. Çin ve Japon Porselen Koleksiyonu. Bu eserler, Topkapı Sarayı'nın koleksiyonunun sadece bir kısmını oluşturmaktadır.

Topkapı Sarayı'ndaki en değerli hazinelerden bazıları Hazine Dairesi'nde sergilenmektedir. Kaşıkçı Elması: 86 karat ağırlığında, etrafı 49 gül elmasla çevrili, dünyanın en değerli mücevherlerinden biridir. Topkapı Hançeri: Zümrüt ve elmas taşlarla süslü, dünyanın en değerli hançerlerinden biri olarak kabul edilir. Sultan II. Mahmud Tahtı: 19. yüzyıl etiketli, Avrupai tarzda tasarlanmış, Osmanlı devlet armalı ve II. Mahmud tuğralı bir saltanat koltuğudur. Ayrıca, Kutsal Emanetler Dairesi de büyük bir manevi ve tarihi değere sahiptir; burada Hz. Muhammed'e ait emanet ve kutsal objeler sergilenmektedir.

Topkapı Sarayı'nda birden fazla taht bulunmaktadır. Sarayda en dikkat çeken tahtlar arasında Saltanat Tahtı ve Altın ve Değerli Taşlarla Süslenmiş Saltanat Tahtı yer alır. Tam sayı belirtilmemiştir, ancak sarayın çeşitli bölümlerinde ve koleksiyonlarında farklı tahtların bulunduğu bilinmektedir.

Topkapı Sarayı'nda çeşitli taşlar bulunmaktadır. İşte bazıları: Kaşıkçı Elması: 86 karatlık dev bir elmas olup, etrafını çevreleyen 49 gül elmasla sergilenir. Altın Taht: Sultan III. Murad'a ait olan bu taht, tamamen altın kaplama olup, zümrüt, yakut ve inci süslemelere sahiptir. Taş Kitabeler: Sarayın ve çevresindeki yapıların tarihine ışık tutan 272 eserlik bir koleksiyon. Ayrıca, Hazine Dairesi'nde mücevherler, silahlar ve porselenler gibi değerli eşyalar da sergilenmektedir.

Topkapı Sarayı'nda kalorifer bulunmamaktadır. Osmanlı döneminde Topkapı Sarayı'nda ısıtma, şömine, ocak ve sobalarla sağlanıyordu.

Topkapı Sarayı'nda IV. Murad'a ait bazı unsurlar şunlardır: Revan ve Bağdat Köşkleri: IV. Murad tarafından, sırasıyla Revan ve Bağdat'ın fethi anısına 1636 ve 1638 yıllarında yaptırılmıştır. Gümüş Şebekeli Taht: IV. Murad tarafından sarayın kuyumcubaşısına yaptırılmıştır. Gürz ve Yay: IV. Murad'ın kullandığı gürz ve yay, Topkapı Sarayı'nda sergilenmektedir. Bestelediği Eserler: IV. Murad'ın sözlü ve saz eserleri de sarayda yer almaktadır. Has Oda: 2. Mahmut döneminden itibaren Kutsal Emanetler'e tahsis edilen bu oda, IV. Murad'ın taht odası olarak kullanılmıştır.