Söylem

Ali Ağaoğlu'nun "bu değil" dediği ifadeler, iki farklı bağlamda değerlendirilebilir: 1. BBC belgeselinde geçen ifade: Simon Reeve'in hazırladığı BBC belgeselinde, Ali Ağaoğlu'nun evindeki kadın çantalarını gösterirken "Bunlar sizin mi?" sorusuna verdiği "Yok ama onları kullananlar benim malım" cevabı, büyük tepki çekmiş ve "hakaret" suçlamasına yol açmıştır. 2. 1998 öncesi yapılar hakkındaki ifade: Ağaoğlu, 1998 öncesi yapıların dayanıksız olduğu ve deniz kumu kullanıldığı şeklindeki sözlerinin bir itiraf değil, bir tespit olduğunu belirtmiştir.

Teknolojiyi en iyi anlatan atasözü olarak "Zamanını teknolojiye harcama, ömrünü teknoloji ile bitirme" ifadesi gösterilebilir.

Retorik ve retor arasındaki farklar şunlardır: 1. Retorik: Retorik, ikna edici konuşma sanatı olarak tanımlanır. 2. Retor: Retor, retorik sanatını bilen ve icra eden kişi anlamına gelir. Yani, retorik kavramını uygulayan, etkili ve güzel konuşmalar yapan kişidir.

"Yolcudur Abbas, bağlasan durmaz" deyimi, yolculuğa kesin çıkacak kişiler için "yola çıkacak" anlamında kullanılır. Hikayesi ise şu şekildedir: Azerbaycan, İran, Hindistan, Arabistan, Mısır ve Kafkaslarda dolaşan gezginci bir halk şairi olan Abbas Hoca veya Abbas Molla, gittiği yerlerde yaptığı sohbetlere doyum olmazmış.

Üretici dönüşümsel dilbilimi ve söylem üzerine çalışmalar, dilbilim alanında önemli iki konuyu kapsar: 1. Üretici Dönüşümsel Dilbilimi: Noam Chomsky tarafından geliştirilen bu kuram, dilin hem yüzey hem de derin yapıda ifade edilen kelimelerden oluştuğunu savunur. 2. Söylem Üzerine Çalışmalar: Bu çalışmalar, dilin kullanım bağlamını ve söylemin toplumsal, kültürel ve psikolojik boyutlarını inceler.

"İnsanın vatanı doğduğu yer değil, doyduğu yerdir" — insanın doğduğu yerden ziyade geçimini sağladığı yeri yurt edindiğini ifade eden bir atasözüdür.

"Allah kimseyi evlat acısıyla sınamasın" ifadesi, Esra Erol'un programında 8 Eylül 2022 tarihinde söylenmiştir.

“Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk büyüklüğü, ne kupa büyüklüğüdür. Onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür işte, adı konamaz” — bu sözler, Türk spor basınının efsane ismi İslam Çupi'ye aittir.

"Söz gümüşse sükut altındır" atasözü, konuşmanın değerli bir şey olduğunu ancak susmanın daha da değerli olduğunu ifade eder. Yani, her zaman konuşmak yerine bazen susmak, daha doğru ve etkili bir seçim olabilir.

Eğitimin önemini vurgulayan bazı atasözleri şunlardır: 1. "Kalem kılıçtan üstündür". 2. "Ağaç yaşken eğilir". 3. "Okumayanı sevmeyene dokuz hoca az". 4. "Yarım hekim candan eder, yarım hoca dinden eder". 5. "Eğitim özgürlüğe götürür".

Uçabilen insan kavramı, doğa kanunlarına aykırı olduğu için bilimsel olarak mümkün değildir. Ancak, levitasyon olarak adlandırılan, yani havada asılı durabilme yeteneği, bazı kültürlerde ve tarih boyunca farklı toplumlarda iddia edilmiştir. Bu tür olayların gerçekliği ve nasıl mümkün olduğu, bilimsel topluluk tarafından tam olarak açıklanamamıştır.

Falda tilki görmek genellikle olumsuz olayların habercisi olarak yorumlanır. Bazı fal yorumcularına göre tilki figürü şu anlamlara gelebilir: - Alçakgönüllü ve pozitif bir yapıya sahip olmak. - Sinsi düşmanların pusuda beklemesi ve bu kişilere karşı dikkatli olunması gerektiği. - İşlere burnunu sokan kişilerin varlığı ve bu durumun rahatsızlık yaratacağı. - Maddi kazançların artması için daha kurnaz ve motive olunması gerektiği. - Aile içi huzurun azalması ve sorunlardan kaçmak yerine çaba gösterilmesi gerektiği. Fal yorumları bilimsel temellere dayanmaz.

Ustaların sıkça kullandığı bazı bahaneler şunlardır: 1. "Daha önce 10 katlı binayı bu şekilde yaptık, şimdiye kadar hiçbir şey olmadı". Ustalar, yıllardır aynı şekilde çalıştıklarını ve hiçbir sorun yaşamadıklarını iddia ederler. 2. "Boş ver, bir şey olmaz". Hataların önemsiz olduğunu ve sonuçların ciddi olmayacağını savunurlar. 3. "Kaç yıldır bu işi böyle yapıyoruz". İşin doğru yolunun bu olduğunu ve değiştirilmemesi gerektiğini belirtirler. 4. "Eski köye yeni adet getirme, şefim". Yenilikçi önerileri reddedip, geleneksel yöntemleri savunurlar. 5. "Bu kadar insan yanlış da sen mi doğrusun?". Kendilerinin dışında herkesin hatalı olduğunu düşünürler. Ayrıca, diğer meslek gruplarından ustaların da benzer bahaneleri olduğu belirtilmiştir, örneğin: - "Boya çok kalitesiz" (boyacı). - "Zemin seviyelenmemiş" (laminatçı).

Victor Lebow'un ünlü sözü şu şekildedir: "Muazzam derecede büyük, üretken ekonomimiz yaşam biçimi olarak tüketim yapmamızı gerektirmektedir".

"Başımız sağ olsun Türkiye'm" ifadesi, farklı durumlarda kullanılmıştır: 1. Doğan Cüceloğlu'nun ölümü sonrası: Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, psikolog ve yazar Doğan Cüceloğlu'nun hayatını kaybetmesinin ardından 16 Şubat 2021 tarihinde bu ifadeyi kullanmıştır. 2. İdlib'deki şehit haberleri sonrası: Türk Dil Kurumu Başkanı Prof. Dr. Gürer Gülsevin, 28 Şubat 2020 tarihinde Suriye'nin İdlib bölgesinde gerçekleştirilen hava saldırısı sonucunda şehit düşen askerler için bu ifadeyi kullanmıştır. 3. Pençe-Kilit Harekâtı bölgesindeki şehitler için: TFF İstanbul İl Temsilciliği, Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde 23 Aralık 2023 tarihinde yaşanan çatışmada şehit olan askerler için bu ifadeyi kullanmıştır.

“Savaşta en iyi savunma saldırıdır” sözü Napoleon Bonaparte'a aittir.

"Az konuştun derler az, bazen çok şey barındırır" ifadesi, az konuşmanın hem çevresindekileri rahatsız etmediğini hem de daha az yanılma payı bıraktığını ifade eden bir atasözüdür. Ayrıca, çok dinlemekle çok şey öğrenilebileceğini de vurgular.

Ebem Kuşağı inancı, Türk kültüründe yaygın olarak görülmektedir.

"Gözler kalbin aynasıdır" sözü, insanların duygularını ve düşüncelerini gözleriyle yansıttığı anlamında kullanılan bir atasözüdür ve genellikle doğru kabul edilir.

“Müşteriler bir ürünü satın almazlar, ancak o ürünün sağladığı faydayı satın alırlar. Bunu göremeyen firmalar pazarlama körlüğü yaşarlar” sözü Theodore Levitt'e aittir.

Dünyanın en güzel atasözü olarak kabul edilebilecek tek bir atasözü yoktur, çünkü bu, kişisel tercihlere bağlıdır. Ancak, bazı uluslararası atasözleri şunlardır: 1. "Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir" (Brezilya atasözü). 2. "Bir yıllık refah istiyorsan tahıl yetiştir, on yıllık refah istiyorsan ağaç yetiştir, yüz yıllık refah istiyorsan insan yetiştir" (Çin atasözü). 3. "Ne kadar az yüksekten uçarsan, düştüğün zaman o kadar az incinirsin" (Tibet atasözü).