Nusaybin Beyaz Su'nun hikayesi, bir efsaneye dayanmaktadır. Efsaneye göre, çok eski zamanlarda Nusaybin ve çevresi kavurucu bir kuraklıkla mücadele ediyordu. Bu topraklarda yaşayan bilge ve ermiş bir zat, halkın çektiği bu büyük çileyi gördü. Yağmur duası için toplanan halk, gökyüzüne ellerini açıp Tanrı'dan bir mucize diledi. Ermiş zat, bu rüyanın bir işaret olduğuna inandı ve sabaha kadar dua etti. Ermiş kişi, rüyasında gördüğü noktaya geldiğinde, orada büyük bir taşın olduğunu fark etti. Su o kadar berrak ve güçlüydü ki, bir anda tüm vadiyi doldurdu. İnsanlar bu suyun sadece sıradan bir kaynak değil, Tanrı'nın bir armağanı olduğunu düşündüler. Beyaz Su, sadece bereket getiren bir kaynak değil, aynı zamanda ona saygısızlık edenleri cezalandırdığına inanılan bir yer olarak da bilinir. Beyaz Su, günümüzde Nusaybin ve Midyat arasında, Zinnar Vadisi'nin içinde yer alan bir doğal cennet gibidir.