Laparoskopi

Evet, Dursun Özbek bağırsak ameliyatı olmuştur. Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Aydın Özbek, 18 Ocak 2025 tarihinde bağırsağındaki sorunun giderilmesi amacıyla başarılı bir laparoskopik operasyon geçirmiştir.

Gastrostomi ameliyatı, midenin içine bir tüp takılarak hastanın dışarıdan beslenmesini sağlar. Bu işlem genellikle üç yöntemle yapılır: 1. Perkütan Endoskopik Gastrostomi (PEG). 2. Laparoskopik Gastrostomi. 3. Açık Ameliyatla Gastrostomi. Ameliyat sonrası, hasta genellikle birinci veya ikinci gün taburcu edilebilir. Gastrostomi, ciddi bir cerrahi müdahale olduğu için, yapılmadan önce dikkatli bir değerlendirme yapılması gerekir. En doğru bilgi ve yönlendirme için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

Bağırsak tıkanıklığında cerrahi yöntem seçimi, tıkanıklığın ciddiyeti, yeri ve hastanın genel sağlık durumu gibi faktörlere bağlıdır. Laparotomi, bağırsaklara erişmek için karında büyük bir kesi yapılmasını içeren geleneksel bir açık cerrahi tekniktir. Laparoskopi ise minimal invaziv bir cerrahi yöntemdir. Cerrahi prosedür seçimi, bireysel vakanın kapsamlı bir değerlendirmesinden sonra kalifiye bir cerrah tarafından yapılmalıdır.

Laparoskopik cerrahi ve açık cerrahi arasındaki temel farklar şunlardır: Kesi Boyutu: Laparoskopik cerrahide kesiler 0,5 ila 1 cm arasında değişirken, açık cerrahide daha büyük kesiler yapılır. Görünürlük: Laparoskopik cerrahide görüntü monitör üzerinden 2 boyutlu olarak izlenir, derinlik hissi zayıftır. İyileşme Süreci: Laparoskopik cerrahi sonrası ağrı ve hastanede kalış süresi daha azdır, iyileşme süreci daha hızlıdır. Enfeksiyon Riski: Laparoskopik cerrahide enfeksiyon riski daha düşüktür. Yara İzleri: Laparoskopik cerrahide yara izleri daha küçük ve estetik açıdan daha az rahatsız edicidir. Açık cerrahi, genellikle büyük cerrahi izler bırakır ve iyileşme süresi daha uzundur. Ancak, her iki cerrahi yöntemin de avantajları ve dezavantajları, hastanın durumuna ve ameliyatın türüne göre değişebilir.

Laparoskopik, "kapalı ameliyat" veya "minimal invaziv cerrahi" olarak da bilinir ve karın boşluğu ile pelvis içerisine küçük kesiler aracılığıyla ulaşılarak yapılan cerrahi işlemleri ifade eder. Bu yöntemde, laparoskop adı verilen, kamera ve ışık kaynağı içeren ince bir tüp kullanılır. Laparoskopik cerrahi, jinekoloji, üroloji, genel cerrahi gibi birçok tıbbi branşta teşhis ve tedavi amaçlı kullanılır.

Apandisit ameliyatı sonrası hastanede kalma süresi, ameliyatın türüne ve hastanın genel sağlık durumuna bağlı olarak değişir. Laparoskopik (kapalı) apandisit ameliyatı sonrası hastalar genellikle 1-2 gün hastanede kalır. Açık apandisit ameliyatı sonrası ise bu süre 5-7 gün arasında olabilir. Her durumda, tam iyileşme süreci kişiden kişiye farklılık gösterir ve doktorun önerilerine uymak önemlidir.

Laparoskopi sonrası hastanede yatış süresi, yapılan işlemin türüne ve operasyonun niteliğine göre değişiklik gösterir: Teşhis amaçlı laparoskopilerde hastalar genellikle 5-7 gün içinde normal yaşantılarına dönebilirler. Apandisit veya basit yumurtalık kistlerinin alınması gibi küçük laparoskopi operasyonlarında hasta, 3 haftaya kadar hastanede kalabilir. Kanser tedavisine yönelik geniş çaplı operasyonlar sonrası normal yaşantıya dönüş için 12 haftaya kadar beklenmesi gerekebilir. Laparoskopik histerektomi sonrası hastalar genellikle 1-2 gün hastanede yatar ve ardından taburcu edilir. Her durumda, kesin yatış süresi için operasyonu gerçekleştiren cerrahi ekibe danışılmalıdır.

Laparoskopik histerektomi (kapalı rahim alınması ameliyatı) sonrasında şu durumlar ortaya çıkabilir: Doğurganlık ve adet düzeni: Rahim alındığı için hasta artık hamile kalamaz ve adet görmez. Kanama: Ameliyat sırasında atardamar ve toplardamarların kesilmesi nedeniyle kanama olabilir, ancak laparoskopik yöntemde bu risk daha düşüktür. Enfeksiyon: Karın içi, idrar yolları veya kesi yerinde enfeksiyon gelişebilir. Komşu organ yaralanmaları: Mesane, üreter veya bağırsak gibi organlarda yaralanma oluşabilir. Uzun dönem pelvik destek sorunları: Vajinal kubbe sarkması gibi durumlar gelişebilir. Cinsellik: Genellikle 4-6 hafta süreyle cinsel ilişki yasaklanır. Laparoskopik histerektomi, deneyimli ekipler tarafından yapıldığında daha az komplikasyon riski taşır. Herhangi bir sağlık sorunu için doğru teşhis ve tedavi yöntemi belirlenmesi amacıyla bir doktora danışılması önerilir.

Kapalı ameliyatta (laparoskopik cerrahi) dikiş izi genellikle olmaz. Ancak, her cerrahi işlemde olduğu gibi, kapalı ameliyatlarda da dikiş izi oluşma ihtimali tamamen sıfır değildir. Dikiş izlerinin görünümünü azaltmak için çeşitli tedavi yöntemleri bulunmaktadır, bunlar arasında silikon jeller, dermatolojik kremler, lazer tedavisi ve mikroiğneleme yer alır. En uygun tedavi planını belirlemek için bir dermatolog veya plastik cerrahla görüşmek önemlidir.

Laparoskopi için kullanılan bazı aletler: Laparoskop: Uç kısmında yüksek çözünürlüklü kamera bulunan ışıklı ince bir tüptür. Trokar tüpleri: Karın bölgesine açılan kesilerden sokulur ve bu tüplerin içinden cerrahi aletler operasyon bölgesine yerleştirilir. Pensler: Diseksiyon, tutma ve traksiyon için kullanılır. Makas: Farklı uçlara sahip makas çeşitleri bulunur. Portegüler: Hemostaz sağlar ve kanamaları önlemek için kullanılır. Ayrıca, karın bölgesinin şişmesi ve daha iyi bir görüş sağlanması için karbondioksit gazı kullanılır.

Fıtık tedavisinde laparoskopik cerrahi ve açık ameliyat arasında seçim yaparken, hastanın durumu ve doktorun değerlendirmesi belirleyici olmalıdır. Laparoskopik cerrahinin avantajları: Daha az ağrı. Daha hızlı iyileşme. Daha küçük yara izleri. İki taraflı fıtık onarımı. Açık ameliyatın tercih edildiği durumlar: Büyük fıtıklar. Önceki laparoskopik müdahaleler. Her iki tedavi yönteminde de fıtığa neden olan organlar karın içine alınarak, kas ile karın zarı arasında yer alan bölgeye mesh adı verilen yamalar konularak tekrar fıtık oluşması önlenir.

Laparoskopik kolesistektomi (kapalı safra kesesi ameliyatı) genellikle 30-60 dakika arasında sürer. Ancak bu süre, hastanın genel durumu, safra kesesindeki problemler ve cerrahın tecrübesine bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ameliyat öncesi ve sonrası hazırlık süreçleri bu süreye dahil değildir.

Kapalı rahim alma ameliyatı, laparoskopik cerrahi yöntemle gerçekleştirilir ve şu adımlarla yapılır: 1. Hazırlık: Ameliyat öncesi kan ve idrar testleri, EKG, akciğer filmi gibi tetkikler yapılır. 2. Karına Giriş: Göbekten yapılan küçük bir kesiden karın içine karbondioksit gazı verilir ve laparoskop yerleştirilir. 3. Cerrahi Aletlerin Yerleştirilmesi: Kasık bölgelerinde yapılan kesiklerden cerrahi aletler karın içine sokulur. 4. Rahmin Çıkarılması: Cerrah, rahim ve çevresindeki bağları kesip rahmi serbestleştirir. 5. Kapatma: Karın içindeki gaz boşaltılır, kesilere kendiliğinden eriyen dikişler veya yapıştırıcılar uygulanır. Süre: Ameliyat, rahmin büyüklüğüne ve yapılacak ek işlemlere bağlı olarak 1-3 saat sürer. İyileşme: Hastanede kalma süresi genellikle 1-2 gündür.

Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Dursun Özbek, bağırsaklarındaki bir sorunun giderilmesi amacıyla 30 Haziran 2025 tarihinde laparoskopik operasyon geçirmiştir.

Apandisit ameliyatında açık ve kapalı yöntemlerin hangisinin daha iyi olduğu, hastanın bireysel özelliklerine ve ameliyatın koşullarına bağlıdır. Kapalı (laparoskopik) apandisit ameliyatının bazı avantajları: Operasyon sırasında ve sonrasında daha az ağrı. Hastanede kalış süresinin kısa olması. Daha az yara izi oluşması. Açık apandisit ameliyatının avantajları: Kesi izinin daha belirgin olması ve iyileşme süresinin biraz daha uzun olması, bazı hastalar için tercih nedeni olabilir. Her iki ameliyat türünde de kanama, enfeksiyon ve anesteziye bağlı komplikasyonlar gibi riskler bulunmaktadır. Hangi yöntemin uygun olduğuna karar vermek için bir doktora danışılması önerilir.

Laparoskopik kolesistektomi (kapalı safra kesesi ameliyatı) için kullanılan bazı aletler: Veress iğnesi. Trokar. Teleskop. Endoskopik makas ve koter. Ayrıca, safra kesesi içindeki taşları çıkarmak için gerektiğinde aletler, karın içine açılan 1 cm’lik deliklerden sokulur veya taşlar parçalanır.

Laparoskopik kısırlaştırmada dikiş izi genellikle kalmaz. Laparoskopik ameliyatlarda, karın cildinde yapılan kesiler genellikle 0,5 cm ile 1 cm arasında değişir ve bu kesiler cilt üzerindeki doğal çizgilere paralel olarak yapıldığı için iz kalması nadirdir. Ancak, izlerin tamamen kaybolması kişinin cilt yapısına bağlı olarak 1 yılı bulabilir.

Laparoskopik kolesistektomide (kapalı safra kesesi ameliyatı) karın bölgesinde dört küçük kesi yapılır. Bu kesilerden: 1. Laparoskop (kamera takılı ince bir tüp) yerleştirilir. 2. Cerrahi aletler sokulur. Ameliyatın sonunda, küçük kesiler dikiş veya cerrahi yapıştırıcı ile kapatılır.

Kapalı (laparoskopik) ameliyatta yama yapımı şu adımlarla gerçekleşir: 1. Anestezi Uygulaması: Hasta genel anestezi ile uyutulur. 2. Karın Şişirilmesi: Karın duvarına gazla şişirilir ve cerrahi aletler için görüş alanı oluşturulur. 3. Kamera Yerleştirilmesi: Çubuk biçiminde bir kamera karın içine gönderilir ve televizyon ekranına yansıtılan görüntü üzerinden ameliyat yapılır. 4. Yamanın Yerleştirilmesi: Yama, bir borudan sokularak karın içine gönderilir ve fıtık alanının üzerini kaplayacak şekilde karın duvarı iç yüzüne serilir. 5. Sabitleme: Yama, titanyum yaylar ve zımbalarla karın duvarına tespit edilir. 6. İç Zar Kapatma: İlk başta kaldırılan iç zar tabakası (periton) en sonda yama üzerinden eski yerine geri kapatılır. 7. Ameliyatın Tamamlanması: İçerdeki gaz boşaltılır ve minik kesiler gizli dikişlerle yaklaştırılarak ameliyat tamamlanır.

Laparoskopik portegü, laparoskopik cerrahi işlemlerde kullanılan, dikişleri kolaylaştırmak için tasarlanmış özel bir alettir. Bu portegüler, uzun ve ince yapıları sayesinde dar alanlarda çalışma imkanı sunar ve kapalı cerrahi prosedürlerde dikiş atmayı kolaylaştırır.