KorumaAlanları

Sit alanlarının gelişmemesinin birkaç nedeni vardır: Koruma statüleri: Sit alanları, kültürel ve doğal varlıkların korunması amacıyla çeşitli derecelerde koruma altına alınmıştır. Yasal düzenlemeler: 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na göre, sit alanlarında yapılacak her türlü inşaî ve fiziki müdahale koruma bölge kurulunun kararına bağlıdır. Zorunlu altyapı uygulamaları: Geçiş dönemi koruma esasları ve kullanma şartları bulunmayan alanlarda yeni yapı veya imar uygulaması yapılamaz. Tarımsal kısıtlamalar: Tarımsal faaliyetlerin belirli şekillerde yapılmasına izin verilir, ancak yeni tarımsal alanlar açılamaz. Bu nedenlerle, sit alanları genellikle koruma amaçlı olarak geliştirilmez ve mevcut kısıtlamalar çerçevesinde kullanılır.

Türkiye'de sit alanı olan yerlerden bazıları şunlardır: Arkeolojik sit alanları. Doğal sit alanları. Kentsel sit alanları. Türkiye'deki sit alanlarının sayısı 2015 yılı itibarıyla 14.861'dir. Sit alanları ile ilgili daha fazla bilgiye Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın ilgili sitelerinden ulaşılabilir.

İstanbul Kara Surları Koruma Alanı'nda yapılabilecek bazı etkinlikler: Tarihi ve kültürel keşif: Alan, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalma önemli yapılara ev sahipliği yapar. Doğa yürüyüşü: Surlar, kent içinden ve dışından geçen yürüyüş yolları ve parklarla çevrilidir. Manevi atmosfer: Kapıların etrafında yer alan Osmanlı külliyeleri ve tekkeler, manevi bir atmosfer sunar. Fotoğraf çekimi: Alan, tarihi dokusu ve simgeleriyle fotoğrafçılar için cazip bir yerdir. Koruma alanı içinde, surlara 20 metreden daha yakın yapılar inşa edilmesi ve sur kapılarının araç trafiğine açılması yasaktır.

Biyolojik çeşitliliğin korunması için korunan alanlar şunlardır: Milli parklar ve doğal koruma alanları. Deniz rezervleri ve Ramsar alanları. Sulak alanlar. Özel çevre koruma bölgeleri. Gen koruma ormanları ve tohum meşcereleri. Yaban hayatı koruma ve geliştirme sahaları. Duyarlı yöreler. Ayrıca, orman alanları içerisinde doğal açık alanların ve su kaynağı etrafındaki doğal yapının korunması için belirli zonlar bırakılır. Bu alanların toplam büyüklüğünün, ülkenin yüz ölçümünün en az %5-6'sı kadar olması önerilir.

Türkiye'de denizde özel alan ilan edilen bölgelerden bazıları şunlardır: Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi. Gökçeada Deniz Parkı. Foça Özel Deniz Koruma Alanı. Finike Denizaltı Dağları Özel Çevre Koruma Bölgesi. Ayrıca, 2025 yılında Kuzey Ege’de, Gökçeada açıklarında ve Akdeniz’de, Finike açıklarında yeni deniz koruma alanları ilan edilmiştir. Türkiye'de deniz koruma alanları, balık stoklarının korunması ve artırılması amacıyla belirli bölgelerin ve türlerin balıkçılık aktivitelerine kapatılmasıyla oluşturulur.

Türkiye'de bizon koruma alanı bulunmamaktadır. Türkiye'de doğal olarak yaşayan bizon yoktur; geçmişte Anadolu'da yaşamış olsalar da, günümüzde sadece Kuzey Amerika ve bazı Avrupa ülkelerinde milli parklarda yaşamaktadırlar. Ancak, Van'ın Gürpınar ilçesinde, 3 bin rakımlı Tirişin Yaylası'nda tarih öncesi döneme ait bizon figürlerinin bulunduğu ve bu alanın koruma altına alınması için çalışmaların başlatıldığı belirtilmiştir.

Yüzeysel sular koruma alanı, farklı mesafelerde belirlenir: Mutlak koruma alanı: Maksimum su seviyesinden itibaren yatayda 300 metre genişliğindedir. Kısa mesafeli koruma alanı: Mutlak koruma alanı sınırından itibaren yatayda 700 metre genişliğindedir. Orta mesafeli koruma alanı: Kısa mesafeli koruma alanı sınırından itibaren yatayda 1000 metre genişliğindedir. Koruma alanları, yüzeysel su kaynağının türüne ve kullanım amacına göre değişiklik gösterebilir.

Nergis Adası, iki farklı nedenle önem taşımaktadır: 1. Doğal Güzellik ve Kuş Cenneti: Adana'nın Karataş ilçesindeki Akyatan Lagünü'nde yer alan Nergis Adası, ilkbaharı müjdeleyen mis kokulu nergis çiçekleriyle bezelidir ve göçmen kuşlar için önemli bir dinlenme ve beslenme alanıdır. 2. Turizm Potansiyeli: Adanın doğal güzellikleri, bölge turizmi için de önemlidir.

Yaban hayatı geliştirme sahası, av ve yaban hayvanlarının korunduğu, geliştirildiği, yaşama ortamlarının iyileştirildiği ve gerektiğinde özel avlanma planı çerçevesinde avcılığın yapılabildiği alanlardır.

Gesi Bağları, Kayseri'nin Melikgazi ilçesinde yer alan ve önemli bir doğal ve kültürel alan olarak kabul edilen bir bölgedir. Bu bağların önemli olmasının bazı nedenleri şunlardır: 1. Doğal Güzellikler: Yemyeşil bağları, Kapadokya tarzı kayalara oyulmuş güvercin yuvaları ve yüksek kayalar ile ağaçlarla çevrili olması, doğa fotoğrafçıları için bir cennettir. 2. Tarım ve Şarap Üretimi: Bağlar, şarap üretimi için oldukça elverişlidir ve yerel halkın uzun bir geçmişe sahip olduğu bir tarım faaliyetidir. 3. Tarihi ve Kültürel Değer: Gesi Bağları, tarihi güvercinlikleri ve 19. yüzyılda yapılan taştan örülmüş güvercinlikleriyle kültürel mirasın bir parçasıdır. 4. Koruma Altına Alınması: Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından "Kesin Korunacak Hassas Alan" ilan edilmesi, bölgenin doğal ve endemik bitkilerinin korunmasını sağlamaktadır.

Evet, Foça Atatürk Mahallesi'ndeki bazı bölgeler sit alanıdır. Özellikle Kentsel Arkeolojik Sit Alanı olarak koruma altına alınmış bölgeler bulunmaktadır.

5403 Sayılı Kanun'un 14. maddesi, "Tarımsal Potansiyeli Yüksek Büyük Ovaların Belirlenmesi ve Korunması" ile ilgilidir. Bu maddeye göre, tarımsal üretim potansiyeli yüksek, erozyon, kirlenme, amaç dışı veya yanlış kullanımlar gibi çeşitli nedenlerle toprak kaybı ve arazi bozulmalarının hızlı geliştiği ovalar; kurul veya kurulların görüşü alınarak, Cumhurbaşkanı kararı ile büyük ova koruma alanı olarak belirlenir. Büyük ovalardaki koruma ve geliştirme amaçlı tarımsal altyapı projeleri ve arazi kullanım planları, kurul veya kurulların görüşleri dikkate alınarak, Bakanlık ve valilikler tarafından öncelikle hazırlanır veya hazırlattırılır.

Öncelikli koruma alanları, doğal ve kültürel değerlerin korunması amacıyla belirlenen ve çeşitli kategorilere ayrılan bölgelerdir. Bu alanlar şunlardır: 1. Milli Parklar: Bilimsel ve estetik açıdan önemli, koruma, dinlenme ve turizm alanlarına sahip tabiat parçalarıdır. 2. Tabiat Parkları: Bitki örtüsü ve yaban hayatı özelliğine sahip, halkın dinlenme ve eğlenmesine uygun tabiat parçalarıdır. 3. Tabiatı Koruma Alanları: Bilim ve eğitim bakımından önem taşıyan, nadir, tehlikeye maruz veya kaybolmaya yüz tutmuş ekosistemler ve türleri içeren alanlardır. 4. Doğal Sit Alanları: Jeolojik devirlere ait, ender bulunan, yer üstünde, yeraltında veya su altında koruma altına alınan alanlardır. 5. Özel Çevre Koruma Bölgeleri: Ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi haiz, çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına karşı hassas alanlardır. Ayrıca, sulak alanlar ve arkeolojik sit alanları da koruma statüsü bulunan diğer önemli alanlardır.

Kelebekler Vadisi'nde fotoğraf çekilmesinin yasak olma nedeni, bölgenin 1. derece sit alanı olması ve yapılaşmaya kapalı olmasıdır.

Evet, Ayvalık Cunda Adası sit alanıdır. 1976 yılında Ayvalık ve çevresindeki 17.900 hektarlık alan, doğal ve tarihi sit alanı ilan edilmiştir. Ayrıca, 13 Nisan 2023 tarihinde Cumhurbaşkanlığı kararıyla Cunda Adası Doğal Sit Alanı’nın koruma statüsü yeniden değerlendirilerek “kesin korunacak hassas alan” ilan edilmiştir.

Akyatan'da kuş cenneti olmasının birkaç nedeni vardır: Göç yolları üzerinde bulunması. Geniş yaşam alanı. Çeşitli canlı türlerine ev sahipliği yapması. Koruma statüsü.

Sapanca Gölü kıyısının koruma statüsü, 21 Ocak 2025 tarihli Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı kararıyla Resmi Gazete'de yayımlanan genelge ile değiştirildi. Buna göre, Sapanca Gölü Kıyısı Etap 3/A bölgesi "Doğal Sit - Nitelikli Doğal Koruma Alanı" ve "Doğal Sit - Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı" olarak tescil edildi.