• Buradasın

    Kardiyoloji

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    İnterventriküler septum kalınlaşması neden olur?

    İnterventriküler septum kalınlaşmasının (hipertrofik kardiyomiyopati) bazı nedenleri: Genetik faktörler: En sık görülen genetik kalp damar hastalığıdır. Egzersiz: Belirtiler genellikle egzersiz sırasında ortaya çıkar. Kalp kasında kalınlaşma: Kalp kası hücreleri yırtık ve buruşuk kağıt gibi istiflendiği için kalp kası çok kalınlaşır ve sertleşir. İnterventriküler septum diseksiyonu, sinüs Valsalva anevrizmasının nadir bir komplikasyonudur ve genellikle nekropsi sırasında tespit edilir. Kist hidatik, interventriküler septumda yerleşip büyüyebilir. İnterventriküler septum kalınlaşması durumunda bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

    Baypas ameliyatında kaburga kemiği kesilir mi?

    Küçük kesili koroner bypass ameliyatında, kalp damar sistemini devre dışı bırakmak için göğüs kafesi kemiği önden tamamen kesilmez. Genellikle, göğüs kafesinin sol tarafının altından 5-6 cm uzunluğunda bir kesi ile kaburgaların arasından kesilir. Ayrıca, kapalı bypass ameliyatı olarak bilinen minimal invaziv cerrahi yönteminde ise kemik çıkarma veya kırma işlemi gerekmez; kalbe erişim sağlamak için 6-8 santimetre boyutunda küçük bir kesi yapılması yeterli olur.

    Kalp krizi sonrası kaç yıl yaşar?

    Kalp krizi sonrası yaşam süresi, birçok faktöre bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Kalp krizi geçiren her 5 kişiden 1'i, 5 yıl içinde tekrar kalp krizi geçirebilir. Ayrıca, başarılı bir tedavi ve rehabilitasyon süreci ile bilinç kaybının düzelmesi, birkaç saat ile birkaç gün arasında gerçekleşebilir. Kalp krizi sonrası yaşam süresi hakkında kesin bir bilgi vermek mümkün değildir. En doğru bilgi için bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.

    Kalp hastalığı riski nasıl hesaplanır?

    Kalp hastalığı riskini hesaplamak için aşağıdaki yöntemler kullanılabilir: e-Nabız Sistemi: T.C. Sağlık Bakanlığı'nın e-Nabız kişisel sağlık sistemine internet üzerinden erişerek "Kardiovasküler Hastalık Riski Hesaplama" sekmesinden, 10 yıllık zaman dilimi içinde ölümcül koroner kalp hastalığı, inme veya geçici iskemik atak geçirme riski hesaplanabilir. Framingham Risk Skoru: Bu yöntem, 10 yıllık kardiyovasküler hastalık riskini tahmin etmek için kullanılır. Bu hesaplamalar, tıbbi bir teşhisin yerine geçmez ve kesin risk durumunu belirlemek için bir doktora danışılması önerilir.

    Dilatasyon ve dilate kardiyomiyopati nedir?

    Dilatasyon, genişlemiş veya şekli bozulmuş anlamına gelir. Dilate kardiyomiyopatinin bazı nedenleri: iskemik (örneğin, masif anterior MI sonrası) ve iskemik olmayan (idiyopatik, ailesel, viral miyokardit, alkolizm, toksinler, otoimmün hastalıklar, gebelik); koroner arter hastalığı; kalp kapak hastalıkları; viral enfeksiyonlar; genetik ve kanser tedavisinde kullanılan bazı kemoterapi ve radyoterapi tedavileri. Dilate kardiyomiyopatinin bazı belirtileri: nefes darlığı ve yorgunluk; bacak ve ayaklarda şişmeler; kilo alımı; bayılma; düzensiz kalp atışları; baş dönmesi veya bayılma hissi; kan pıhtıları. Teşhis için elektrokardiyogram, ekokardiyogram ve diğer testler yapılır.

    Göğüse batma için hangi doktora gidilir?

    Göğüste batma hissi için Göğüs Hastalıkları veya Kardiyoloji bölümlerine başvurulmalıdır. Göğüs Hastalıkları bölümü, akciğerler ve solunum yollarını etkileyen rahatsızlıkların tanı ve tedavisiyle ilgilenir. Kardiyoloji ise kalp hastalıkları ile ilgili sorunların teşhis ve tedavisi ile ilgilenir. Göğüste batma hissi, kalp krizi gibi ciddi sağlık sorunlarının belirtisi olabileceğinden, bir uzmana başvurmak önemlidir.

    Kaç çeşit şok vardır?

    Dört çeşit şok vardır: 1. Kardiyojenik şok: Kalp kaynaklı, kalbin pompalama yeteneğinin azalması nedeniyle oluşur. 2. Hipovolemik şok: Sıvı veya kan kaybına bağlı olarak gelişir, en yaygın görülen şok türüdür. 3. Toksik şok: Vücuda giren toksinler nedeniyle dolaşımın bozulmasıyla oluşur. 4. Anaflaktik şok: Şiddetli alerjik reaksiyon sonucu gelişen, hayati tehlike arz eden bir şok türüdür.

    Dislipedemi hangi hastalıklara yol açar?

    Dislipidemi, kandaki lipid (yağ) düzeylerinin anormal olması durumudur ve çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilir. Dislipideminin yol açabileceği bazı hastalıklar: Kalp-damar hastalıkları: Damar sertliği (ateroskleroz), kalp krizi ve inme riskini artırır. Pankreatit: Trigliseritlerin aşırı yükselmesi, pankreasta şiddetli ve ağrılı iltihaplanmaya neden olabilir. Kornea halkası: Gözün merceğinin etrafında birikinti oluşturarak kornea halkası adı verilen bir görünüme yol açabilir. Ksantom ve ksantelezma: Cilt altında veya kasların kemiklerle birleşim bölgelerinde yağ birikimleri oluşabilir. Dislipidemi genellikle belirti vermeden ilerler, bu nedenle düzenli sağlık kontrolleri önemlidir.

    Perikardial efüzyon ve perikardit nedir?

    Perikardiyal efüzyon, kalbin etrafındaki perikard boşluğunda anormal miktarda sıvı birikmesidir. Perikardiyal efüzyonun bazı nedenleri: enfeksiyonlar (bakteriyel, viral, mantar veya tüberküloz); kalp travması veya yaralanmaları; kalp ameliyatları sonrası komplikasyonlar; kanser türleri; böbrek yetmezliği ve üremi; otoimmün hastalıklar (romatoid artrit, lupus gibi); hipotiroidizm; radyoterapi ve bazı ilaçların yan etkileri. Perikardiyal efüzyonun belirtileri: nefes darlığı; göğüs ağrısı; halsizlik, yorgunluk; hızlı veya düzensiz kalp atışı (çarpıntı); baş dönmesi, bayılma hissi. Perikardit belirtileri arasında ise göğüs ağrısı, nefes darlığı, öksürük, yorgunluk ve ateş yer alır. Her iki durumun teşhisi için ekokardiyografi, göğüs röntgeni, bilgisayarlı tomografi taraması ve kardiyak MRI gibi yöntemler kullanılır.

    Dr Can Çiftçi hangi hastanede çalışıyor?

    Dr. Can Çiftçi, şu anda kendi kliniğinde beslenme ve fonksiyonel tıp alanında hizmet vermektedir. Yeni hasta kabulü yapmamaktadır. Daha önce İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde iç hastalıkları ihtisas eğitimi almıştır, ancak bu eğitim halen devam etmektedir.

    Kardiyolog Dr. Ömer Uz hangi hastanede?

    Doç. Dr. Ömer Uz, Medicana International İstanbul Beylikdüzü Hastanesi'nde kardiyoloji uzmanı olarak çalışmaktadır. Adres: Beylikdüzü Cad. No:3, Beylikdüzü, İstanbul. Telefon: +90 212 867 75 00. Ayrıca, İstanbul Beylikdüzü'nde özel muayenehanesinde de hizmet vermektedir. Adres: Büyükşehir Mah., Beylikdüzü Cad., 5/2A. Telefon: +90 533 711 73 30.

    Post kardiyotomi sonrası ne yapılır?

    Postkardiyotomi sonrası yapılması gerekenler: Yoğun bakım ünitesine yatış: Ameliyat sonrası hasta, doğrudan kalp ve damar cerrahisi yoğun bakım ünitesine alınır. Hayati değerlerin takibi: Tansiyon, nabız ve kandaki oksijen miktarı gibi değerler sürekli izlenir. Solunum cihazından ayrılma: Genel durum ve kas gücüne bağlı olarak solunum cihazından ayrılma zamanına karar verilir. Erken mobilizasyon: Hastanın mümkün olduğunca erken yürümesi ve triflo çalışması istenir. Kan tetkikleri ve görüntüleme: EKG ve akciğer röntgeni çekilir, gerekli durumlarda tetkikler genişletilir ve aralıkları kısaltılır. Yara bakımı: Ameliyat yerleri düzenli olarak pansuman yapılır ve yara iyileşmesi takip edilir. İlaç tedavisi: Doktorun önerdiği ilaçlar kullanılır, özellikle kan sulandırıcı ilaçlar düzenli alınır. Ziyaretçi kısıtlaması: Enfeksiyon riski nedeniyle ziyaretçi kısıtlaması uygulanır. Taburcu sonrası dikkat edilmesi gerekenler: Poliklinik kontrollerine düzenli olarak gidilmeli. Önerilen ilaçlar aksatılmadan kullanılmalı. Sigara ve uyuşturucu maddeler kullanılmamalı. Düzenli fiziksel aktivitede bulunulmalı ve diyet önerilerine uyulmalı.

    PDA tedavisi kardiyolog mu kalp cerrahı mı?

    PDA (Patent Duktus Arteriozus) tedavisi için kardiyolog ve kalp cerrahı arasındaki seçim, PDA'nın türüne ve tedavi yöntemine bağlıdır. Kardiyolog: Küçük PDA'lar genellikle ilaç tedavisi ve yakın izleme ile kardiyologlar tarafından tedavi edilir. Kalp Cerrahı: Daha büyük PDA'lar veya ilaç tedavisine yanıt vermeyen vakalar için cerrahi müdahale gerekebilir ve bu durumda hasta kalp cerrahına yönlendirilir. Özetle, kardiyologlar genellikle cerrahi müdahale gerektirmeyen vakaları tedavi ederken, kalp cerrahları ameliyat gerektiren vakalara müdahale eder.

    Kardiyojenik şok çeşitleri nelerdir?

    Kardiyojenik şok çeşitleri şu şekilde sınıflandırılabilir: Hemodinamik fenotipler: "kuru/ıslak" ve "sıcak/soğuk" olarak, sol ventrikül (SV) ağırlıklı, sağ ventrikül (RV) ağırlıklı veya biventiküler olarak ayrılabilir. Şiddetine göre: Riskli durum: Belirti veya semptom göstermeyen, ancak risk faktörleri bulunan hastalar. Başlangıç: Bağıl hipotansiyon veya hipoperfüzyonsuz taşikardi belirtileri olan hastalar. Klasik: Hacim resüsitasyonunun ötesinde müdahale gerektiren hipoperfüzyonlu hastalar. Kötüye giden: İlk müdahalelere yanıt vermeyen hastalar. Ölüm döşeği: Çoklu müdahalelerle desteklenen, kalp durması riski olan hastalar. Kardiyojenik şokun bazı nedenleri: kalp krizi; viral enfeksiyon; anormal kalp ritmi; akciğerlerde bir atardamarı tıkayan kan pıhtısı; önceden var olan konjestif kalp yetmezliğinin ilerlemesi.

    Supraventrikuler taşikardinin EKG'si nasıl olur?

    Supraventriküler taşikardinin (SVT) EKG'si genellikle şu özelliklere sahiptir: QRS kompleksi: Genellikle dardır (< 120 msn), ancak aksesuar yollar veya hıza bağlı bloklar nedeniyle genişleyebilir. P dalgaları: Atriyum ve ventriküllerin eş zamanlı ancak ters yönden uyarılması nedeniyle, QRS kompleksi içinde veya hemen sonunda, inferior derivasyonlarda negatif olarak gözlenir. EKG, SVT tanısında en önemli testtir ve atak sırasında çekilen EKG kesin tanı koyar. EKG yorumlanması uzmanlık gerektirdiğinden, SVT şüphesi durumunda bir sağlık profesyoneline danışılması önerilir.

    Doktor elinde kalp ne anlama gelir?

    Doktor elinde kalp sembolünün ne anlama geldiğine dair bilgi bulunamadı. Ancak, kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarının teşhis, tedavi ve önlenmesiyle ilgilenen tıbbi uzmanlık alanına kardiyoloji denir. Kalp hastalıklarının bazı belirtileri şunlardır: göğüs ağrısı; nefes darlığı; çarpıntı; baş dönmesi ve bayılma; şişlik (ödem). Kalp hastalıkları belirtileri fark edildiğinde vakit kaybetmeden bir doktora başvurulması önerilir.

    Holter ve EKG aynı cihaz mı?

    Hayır, Holter ve EKG aynı cihaz değildir. EKG (elektrokardiyografi), kalbin elektriksel aktivitesini ölçen ve kaydeden bir testtir. Holter, EKG'nin bir türü olarak kabul edilir ve genellikle EKG ile sonuç alınamadığında, kalp ritmi bozukluklarının daha detaylı incelenmesi için kullanılır.

    Patolojik Q dalgası nedir?

    Patolojik Q dalgası, EKG'de interventriküler septumun soldan sağa doğru depolarizasyonunu yansıtan, belirli kriterleri aşan negatif sapmadır. Patolojik Q dalgasının kriterleri: Genişliği 0,04 saniyeden (40 ms, 1 mm) uzun; Derinliği 2 mm'den veya ilgili R dalgasının %25'inden fazla; V1-3 derivasyonlarında görülmesi; Birden fazla komşu derivasyonda görülmesi. Patolojik Q dalgaları, genellikle daha önce geçirilmiş miyokard infarktüsüne işaret eder. Patolojik Q dalgaları, infarkt alanının yerini belirlemede değerli bir ipucu sağlar.

    İnodilatör ve inotropik ajan nedir?

    İnodilatör ve inotropik ajan terimleri, kalp yetmezliği tedavisinde kullanılan ilaç türlerini ifade eder. İnotropik ajanlar, miyokard kontraktilitesini artıran ilaçlardır. Bu ajanlar arasında: Digoksin gibi kardiyak glikozitler; Dobutamin, Dopamin, İzoproterenol gibi beta-adrenerjik reseptör agonistleri; Milrinon ve Enoksimon gibi fosfodiesteraz-3 inhibitörleri bulunur. İnodilatörler ise, hem inotropik hem de vazodilatör etkileri olan ilaçlardır. Bu ilaçların uzun süreli kullanımı, aritmilere ve mortalitenin artmasına neden olabileceğinden önerilmez.

    Kalbin iki atım arasında duraklaması neden olur?

    Kalbin iki atım arasında duraklaması, yani bradiaritmi, genellikle sinoatrial düğüm (SA), atrioventriküler düğüm (AV) ya da his-purkinje ağı gibi kalpte yer alan sinyal iletim sistemi elemanlarından kaynaklanan yavaş kalp atış ritimleri nedeniyle oluşur. Bradiaritminin bazı nedenleri: Kalpte sinyal iletim sisteminde hastalık. Kalp bloğu. Belirtiler arasında yavaş kalp atışı, baş dönmesi, nefes darlığı ve bayılma bulunabilir. Bu tür durumlar ciddi sağlık sorunlarına işaret edebileceğinden, bir sağlık uzmanına danışılması önerilir.