II.DünyaSavaşı

"Effroyables Jardins" (Bizim Garip Bahçelerimizde) filmi, 1950'lerde Fransa'da küçük bir kasabada geçiyor. Filmde, palyaço kılığına giren Jacques Pouzay'ın oğluyla olan ilişkisi ve Jacques'ın neden her yıl palyaço olarak insanları eğlendirdiği anlatılıyor. Hikaye, 1944 yılında, İkinci Dünya Savaşı sırasında, Jacques ve André'nin direnişe katılmak için bir tren istasyonunu bombalamasıyla geri dönüyor. Rehineler, idam beklerken, Alman asker Bernd onları eğlendirmeye başlıyor. Sonunda, istasyon müdürü, 4 rehinenin hayatını kurtarmak için suçu üstlenerek idam ediliyor. Film, direniş eylemlerinin en az göz alıcı yönlerinden birini vurguluyor: Almanların, direnişçilerin eylemlerini takip eden yerel halkı rehin alması ve failler bulunmadığında veya ortaya çıkmadığında onları infaz etmesi.

Antoine de Saint-Exupéry, 31 Temmuz 1944 tarihinde Akdeniz semalarında F-5B tipi keşif uçağı ile görev uçuşu sırasında kaybolmuştur. Ölümüyle ilgili çeşitli spekülasyonlar yapılmış, düşman uçakları tarafından vurulduğu veya denize düştüğü gibi iddialar ortaya atılmıştır. 2008 yılında, bir Alman pilot olan Hors Rippert, yazarın kullandığı uçağı düşürdüğünü itiraf etmiştir.

Venial Sin (Peccato veniale) filmi, 16 yaşındaki Sandro'nun cinselliğinin uyanışı ve ailesiyle birlikte tatil yaptığı sahil beldesi Versilia'da yaşadığı erotik deneyimleri anlatıyor. Sandro, erotik dergilere ve pornografik kitaplara ilgi duyarken, sahilde kadın bedenlerini gözlemler.

Enigma (The Imitation Game) filmi, II. Dünya Savaşı sırasında İngiliz hükûmetinin, Nazilerin kullandığı Enigma şifreleme sistemini çözmek için kurduğu ekip ve bu süreçte önemli rol oynayan matematikçi Alan Turing'in hikayesini anlatır. Filmde, Turing'in gençliğinden beri anlaşılmadığı ve akran zorbalığına maruz kaldığı gösterilir. Ayrıca, Antoni Casas Ros'un "Enigma" adlı bir romanı da bulunmaktadır.

Evet, Pearl Harbor'daki uçakların vurulma sahnesi gerçektir. 7 Aralık 1941'de Japon uçakları, Pearl Harbor'daki ABD deniz üssüne sürpriz bir hava saldırısı düzenlemiştir. Gerçek hayatta yaşanan bazı olaylar: Doris Miller, uçaksavar ile ateş ederek birkaç Japon uçağını düşürmüştür. Bruno Gaido, bir bombardıman uçağını düşürmüştür.

Yak-3 ve Yak-5 arasındaki farklar hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, Yak-3 hakkında bazı bilgiler mevcuttur: Yak-3, Yak-1'in bombardıman uçaklarını önleme görevi için geliştirilmiş bir modelidir. İlk uçuşunu 12 Nisan 1941'de yapmış, 1944'te hizmete girmiştir. Hafif ve çevik bir uçak olup, yüksek güç-ağırlık oranı sayesinde yüksek performansa sahiptir. Silah donanımında 7.62’lik makinalılar kaldırılarak yerlerine daha güçlü 12.7mm makinalılar konulmuştur. Alçak irtifalarda çok iyi kombat performansı sergilemiştir. Toplam 4848 adet üretilmiştir.

Podolskiye Kursanty (Son Sınır) filmi, Ekim 1941'de Moskova yakınlarında Podolsk Harbiyelilerinin gerçekleştirdiği kahramanca direnişi anlatıyor. Filmde, Podolsk Topçu-Piyade okullarının kadetleri, Ilyinsky hattında savunma pozisyonu almak üzere gönderilir. Öğrenciler, takviye gelene kadar Alman ilerlemesini durdurmak için Sovyet 43. Ordu birliklerinin yanında savaşan İlyinski hattına gönderilir.

Ünlü bunkerlerden biri olan Führerbunker, II. Dünya Savaşı'nın sona ermesiyle ve Berlin'in Sovyet güçleri tarafından işgal edilmesiyle kapandı. Savaş sonrası, Sovyet ve Doğu Alman hükümetleri, eski Nazi yer altı merkezini yok etmek amacıyla bunkeri yıkmaya çalıştılar, ancak büyük oranda sağlam kaldı. Günümüzde, Führerbunker'in yeri, çevresindeki binaların yapımı ve yeniden yapılanma çalışmaları nedeniyle işaretsiz ve halka kapalıdır.

Evet, Beş Parmak (Five Fingers) filmi gerçek bir hikayeye dayanmaktadır. Film, II. Dünya Savaşı'nda Nazi Almanyası için çalışan en önemli casuslardan İlyas Bazna'nın gerçek öyküsünü anlatmaktadır. Elyesa Bazna, İngiltere'nin Türkiye büyükelçisinin uşağı olarak çalışırken gizli evrakları Alman elçisi Franz von Papen'e sızdırmıştır. Beş Parmak, aynı zamanda 1950 yapımı, yönetmenliğini Joseph Leo Mankiewicz'in yaptığı, başrolünde James Mason'un yer aldığı bir filmdir.

303 Squadron, Polonya yazarı Arkady Fiedler'in 1942 yılında yayımlanan ve Polonya Hava Kuvvetleri'ne bağlı 303 No'lu "Kościuszko" Filosu'nun, Britanya Savaşı'ndaki efsanevi hikayesini anlatan kurgusal olmayan bir kitaptır. Kitap, 303 No'lu Filo'nun olağanüstü başarılarını, pilotların cesaretini ve savaşın pilotlar üzerindeki duygusal etkisini ele alır. Ayrıca, 303 Squadron ismi, farklı bağlamlarda şu çalışmaları da ifade edebilir: 303 Squadron (film). 303 Squadron: Battle of Britain (video oyunu).

Kazuo Higa, eşi Shoichi Higa'nın kız kardeşini bulmak için Saipan Adası'na gitmesi ve bir daha geri dönmemesi nedeniyle Anatahan Adası'nda kaldı. 1944 yılında, II. Dünya Savaşı sırasında, üç Japon savaş gemisi Amerikan uçakları tarafından batırıldığında, 31 Japon denizci yüzerek Anatahan Adası'na sığındı. Kazuo Higa, adada yalnız kalan kadın oldu. Adada, 32 erkek ve bir kadın olarak 7 yıl boyunca kaldılar. 1950 yılında, Kazuko'ya karşı bir suikast girişimi düzenlendi ve o, son anda kaçmayı başardı.

"The Counterfeiters" (Kalpazanlar), Fransız yazar André Gide'in 1925 yılında yayımlanan bir romanıdır. Romanın konusu, 20. yüzyılın başlarında Fransa'da çeşitli karakterlerin birbirine geçen hayatlarını, kimlik arayışlarını ve toplumdaki rollerini keşfetmelerini anlatır. Romanın temaları arasında kimlik, ahlak, meşruiyet, ailevi görev ve fedakarlık yer alır. Ayrıca, "The Counterfeiters" adıyla 2007 yapımı bir film de bulunmaktadır.

Siyah askerler, İç Savaş, I. Dünya Savaşı ve II. Dünya Savaşı dahil olmak üzere çeşitli savaşlarda görev almıştır. İç Savaş: Siyah askerler, 54. Massachusetts Gönüllü Piyade Alayı gibi birimlerde yer alarak Birlik ordusunun köleliğe karşı mücadelesinde önemli bir rol oynamıştır. I. Dünya Savaşı: 369. Piyade Alayı (Harlem Hellfighters) gibi siyah birlikler, savaş alanlarında iyi performans göstermiş ve düşman karşısında şiddetli bir direniş sergilemiştir. II. Dünya Savaşı: Siyah askerler, Avrupa'daki hava savaşında önemli bir rol oynamış ve Tuskegee Airmen gibi birimlerde beceri ve cesaretleriyle tanınmıştır. Siyah askerler, savaşlardaki katkılarına rağmen, genellikle ayrımcılığa maruz kalmış ve hak ettikleri takdiri alamamışlardır.

1943 yılı, II. Dünya Savaşı bağlamında önemli gelişmelere sahne olmuştur. Bu gelişmelerden bazıları şunlardır: Casablanca Konferansı. Stalingrad Muharebesi'nin sonu. İtalya'nın Müttefiklere teslim olması. Sanayileşme ve işçi sınıfının genişlemesi. Ayrıca, 27 Kasım 1943'te Amasya, Çorum, Tokat, Ordu ve Kastamonu’da meydana gelen depremde 4016 kişi ölmüş ve 23.785 ev yıkılmıştır.

Güney Kore, Japonya'yı hiçbir zaman yenmemiştir. İki ülke arasındaki ilişkiler, özellikle 1910-1945 yılları arasındaki Japon işgali ve bu dönemin etkileri nedeniyle gergindir. Japon işgali, 22 Ağustos 1910'da imzalanan İlhak Antlaşması ile başlamış ve 15 Ağustos 1945'te Japonya'nın İkinci Dünya Savaşı'ndaki yenilgisiyle sona ermiştir. Kore Savaşı ise 25 Haziran 1950'de başlamış ve 27 Temmuz 1953'te Kore Ateşkes Antlaşması'nın imzalanmasıyla sona ermiştir. Bu çatışmada da Güney Kore, Japonya'ya karşı bir zafer kazanmamıştır.

"Schindler'in Listesi", yönetmenliğini Steven Spielberg'in yaptığı, 1993 ABD yapımı bir filmdir. Oskar Schindler, Almanya'ya iş kurmak amacıyla gelir ancak beş kuruşu yoktur. Schindler'in yardımcısı Itzhak Stern de bir Yahudidir. Film, siyah beyaz olarak acıların anlatılması ve "Kim ki bir insanın hayatını kurtarır, o tüm dünyayı kurtarır" sözü ile dikkat çeker.

Sten silahı, 1940 yılında Birleşik Krallık'ta, II. Dünya Savaşı sırasında İngiliz ve İngiliz Milletler Topluluğu güçlerinin ihtiyacını karşılamak amacıyla geliştirilmiş bir hafif makineli silahtır. Kullanım amaçları: Askeri kullanım: Kısa menzilli, yüksek atış hızına sahip ve hareket kabiliyeti yüksek bir silah olarak, özellikle komandolar tarafından tercih edilmiştir. Direniş hareketleri: Basit tasarımı ve kolay üretimi sayesinde, işgal altındaki Avrupa'daki direniş grupları tarafından da kullanılmıştır. Sten, 1960'larda İngiliz Ordusu'ndan çıkarılmış ve yerini Sterling hafif makineli silahına bırakmıştır.

Attila İlhan'ın "Duvar" şiiri, II. Dünya Savaşı'nın insanlık üzerindeki etkilerini ve bu savaşın getirdiği hürriyet sevgisi, esaret ve ölüm gibi toplumsal temaları işler. Şiirde, insanlığın geleceği için barış, hürriyet ve mutluluk özlemleri de dile getirilir. Ayrıca, "Duvar" şiiri, Attila İlhan'ın şiir yolculuğunu anlamak için de önemli bir eserdir.

Tobruk (1967) filmi, II. Dünya Savaşı sırasında Kuzey Afrika'da geçen bir savaş filmidir. Film, İngiliz Ordusu'nun Uzun Menzilli Çöl Grubu (LRDG) ve Özel Tanımlama Grubu (SIG) üyelerinin, Generalfeldmarschall Erwin Rommel'in Panzer Ordusu Afrika'nın yakıt depolarını yok etme girişimini konu alır. Gerçekte, film "Operasyon Anlaşması" olarak da bilinen "Nergis Operasyonu" adlı, Özel Hava Servisi (SAS) tarafından yürütülen bir baskını kurgusal bir şekilde anlatmaktadır.

Almanların savaşı kazandıklarına dair bir anlayışa sahip oldukları bir zaman dilimi bulunamadı. Ancak, II. Dünya Savaşı sırasında Almanlar için dönüm noktası sayılan bazı olaylar şunlardır: Stalingrad'da Teslim Olma (2 Şubat 1943). Berlin Muharebesi (16 Nisan - 2 Mayıs 1945).