İcat

Saban, toprağı ekilebilir hale getirmek ve tarım yapmak amacıyla icat edilmiştir. İnsanlar, toprağı eşeleyerek ektikleri tohumlardan daha fazla ürün aldıklarını fark edince saban kullanmaya başlamışlardır. Ayrıca, sabanı icat eden topluluklar, göçebeliğe son vererek belli bir yere yerleşip uygarlık kurma imkânı bulmuşlardır.

Guglielmo Marconi, kablosuz telgraf (radyo) sistemini icat etmiştir. Bu buluşu sayesinde, radyo dalgaları yoluyla mesajların kabloya ihtiyaç duymadan iletilmesini sağlamıştır. Marconi'nin diğer buluşları ve çalışmaları arasında: manyetik dedektör; monopol anten; uzun mesafeli telsiz sinyallerinin gönderilmesi; 1909'da Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmesi yer alır.

Guglielmo Marconi, kablosuz telgraf sistemini icat ederek radyo teknolojisinin öncüsü olduğu için radyonun icadı açısından önemlidir. Marconi'nin radyonun icadı açısından önemli olan bazı diğer başarıları şunlardır: Anten düzenlemeleri: Alıcı ve verici antenlerinin boyunu uzatıp, antenleri dikey olarak düzenleyerek alıcı-verici menzilini artırmıştır. Uzun mesafeli iletim: Radyo dalgalarını bir tepenin üzerine ulaştırarak 2,4 km'lik bir mesafe kaydetmiştir. Patent: 1896 yılında İngiltere'de bu icadının patentini almıştır. Marconi, bu çalışmalarıyla 1909 yılında Nobel Fizik Ödülü'ne layık görülmüştür.

Evet, Türkiye'de televizyonu ilk yapan Türk, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) olmuştur. Türkiye'deki ilk televizyon yayını, 9 Temmuz 1952 tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından gerçekleştirilmiştir. Ancak, Türkiye'de televizyon yayınlarının resmen başlaması, 31 Ocak 1968 tarihinde Türkiye Radyo Televizyon Kurumu (TRT) tarafından yapılan yayınla olmuştur.

Otomobilin atası olarak kabul edilen ilk araç, 1769 yılında Fransız bilim insanı Nicolas Joseph Cugnot tarafından icat edilen buhar gücüyle çalışan araçtır. Cugnot'nun aracı, üç tekerlekli olup saatte yalnızca 3,5 km hızla ilerleyebiliyordu. Bununla birlikte, otomobilin gelişiminde önemli rol oynayan diğer isimler ve icatlar da bulunmaktadır: Karl Benz: 1885 yılında içten yanmalı motora sahip ilk benzinli otomobili geliştirmiştir. Gottlieb Daimler ve Wilhelm Maybach: 1889 yılında dört tekerlekli bir posta arabasına motor yerleştirerek otomobil geliştirmiştir. Robert Anderson: 1830'lu yıllarda elektrikli otomobil prototipi üretmiştir.

İcat ve buluş arasındaki temel fark, icatların tamamen yeni bir şey üretmeyi, buluşların ise var olan bir gerçeği veya prensibi ortaya çıkarmayı içermesidir. İcat: Daha önce hiç var olmamış, tamamen yeni bir şey üretmektir. Buluş: Doğada veya mevcut bilgi birikiminde var olan bir gerçeği, prensibi veya maddeyi ortaya çıkarmak ve bunun pratik bir kullanım alanını bulmaktır. Örnekler: İcat: Thomas Edison'ın ampulü icat etmesi. Buluş: Alexander Fleming'in penisilini keşfetmesi.

Johannes Gutenberg, hareketli metal harf sistemi ve tipo baskı tekniğini icat etmiştir. Gutenberg'in buluşları: Hareketli harf sistemi: Harflerin metal kalıplara dökülerek, istenilen şekilde dizilip yeniden kullanılabildiği bir sistem geliştirmiştir. Tipo baskı tekniği: Her sayfa için ayrı kalıpların oluşturulduğu, bu kalıplardaki harflerin ve karakterlerin defalarca kullanılabildiği bir baskı yöntemi geliştirmiştir. Bu icatlar, kitapların hızlı ve uygun fiyatlı üretilmesini sağlamış, bu da okuryazarlığın artmasına ve bilgilerin geniş kitlelere yayılmasına katkıda bulunmuştur.

Karikatürist İrfan Sayar'ın yarattığı Porof. Zihni Sinir'in 35 yıl içinde 3 bin icat ürettiği belirtilmiştir. Ancak, tam olarak kaç icatının olduğu kesin bir sayıya indirgenemez, çünkü yeni icatlar yapmaya devam etmektedir.

İlk cep telefonu, 1973 yılında Martin Cooper tarafından icat edilmiştir.

Çamaşır makinesinin ilk nerede kullanıldığına dair kesin bir bilgi bulunmamakla birlikte, ilk çamaşır makinesinin kullanıldığı yer olarak Londra gösterilmektedir. İlk çamaşır makinesi, 1782 yılında Londra’da Henry Sidgier isimli bir mucit tarafından icat edilmiştir. Modern çamaşır makinesinin mucidi ise 1908 yılında Alva John Fisher olarak kabul edilmektedir. Çamaşır makinesinin seri üretime geçmesi ise 1930’lu yıllarda Maytag ve Upton Makine Şirketi gibi firmaların çalışmalarıyla mümkün olmuştur. Türkiye’de ise ilk çamaşır makinesi 1959 yılında üretilmiş, 1965 yılında ise yarı otomatik hale getirilmiştir.

Alexander Graham Bell'in hayatı kısaca şu şekilde özetlenebilir: 3 Mart 1847'de İskoçya'nın Edinburg şehrinde doğdu. Annesi doğuştan işitme engelliydi ve babası işitme engellilere eğitim veriyordu. Edinburgh ve Londra'da eğitim aldıktan sonra Kanada'ya taşındı. Boston'da Vokal Fizyolojisi ve Konuşma Teknikleri Okulu'nu kurdu. 1875'te ortağı Thomas Watson ile birlikte sesin tel üzerinden iletilebileceğini keşfetti. 7 Mart 1876'da telefonun patentini aldı. 1915'te ilk kıtalar arası telefon görüşmesini gerçekleştirdi. 2 Ağustos 1922'de 75 yaşında hayatını kaybetti. Bell, telefonun yanı sıra gramofon ve korumasız bükümlü kabloların mucidi olarak da bilinir.

Televizyonu bulan Türk bilim insanı bulunmamaktadır. Televizyonun icadı, İskoç mühendis John Logie Baird, Rus asıllı ABD'li mucit Vladimir Zworykin ve Philo T. Farnsworth gibi isimlerin çalışmalarıyla gerçekleşmiştir. John Logie Baird: 1925 yılında ilk mekanik televizyonu icat etmiştir. Vladimir Zworykin: Katot ışınlı tüpü geliştirerek görüntü kalitesini iyileştirmiştir. Philo T. Farnsworth: Televizyonu mekanik sistemden elektronik sisteme geçirmiştir.

Alexander Graham Bell, telefonu icat etme amacını, işitme engeli olan bireylerin iletişim sorunlarını ortadan kaldırabilmek olarak belirtmiştir. Ancak Bell'in çalışmaları, sesin tel üzerinden iletilmesiyle birbirinden kilometrelerce uzaktaki insanların birbirleriyle iletişim kurmalarını mümkün kılmıştır.

Vuvuzela, 37 yaşındaki Neil Van Schalkwyk tarafından icat edilmiştir. Schalkwyk, bir plastik fabrikasında çalışırken böyle bir çalgı üretiminin aklına geldiğini ve vuvuzelayı geliştirirken birçok gece uykusuz kaldığını belirtmiştir.

Televizyonun ilk mucidi olarak İskoç mühendis John Logie Baird kabul edilir. Baird'in televizyon sisteminde, 1894 yılında Alman mühendis Paul Nipkow tarafından geliştirilen ve görüntüleri elektrik sinyalleri olarak iletmek üzere tarayan delikli bir disk kullanılmıştır. Ancak Baird'in tasarımı titrek ve bulanık bir görüntü sağlıyordu. Televizyonun çalışma prensibi, kendisine ulaşan sinyallerin düzenekte yer alan hareketli delikler sayesinde değişen parlaklık ile küçük hareketli görüntüler ortaya çıkmasıyla gerçekleşir. Televizyonun atası olarak nitelendirilebilecek "televisor"ü seri üretime alan Baird, görüntü kalitesindeki eksiklikler nedeniyle sadece bin cihaz satabildi. Televizyonun gelişiminde önemli rol oynayan diğer isimler ise Rus asıllı ABD’li mucit Vladimir Zworykin ve Philo T. Farnsworth'tur.

Alessandro Volta'nın pilin icadı şu şekilde olmuştur: 1780 yılında Luigi Galvani, iki farklı metali ölü bir kurbağanın bacaklarındaki kaslara temas ettirdiğinde bacakların kıpırdadığını fark etti ve bunu “hayvansal elektrik” olarak adlandırdı. Volta, Galvani'nin deneylerini geliştirerek, kurbağanın bacaklarının yerine tuzlu su ile ıslattığı bezi kullandı ve elektrik akımı elde etti. Volta, bakır ve çinko metallerinin arasına tuzlu suya batırılmış kumaş ya da kartonlar yerleştirerek ilk pil olan voltaik pili icat etti. Volta, bu icadı ile metallerin kimyasal bileşimlerle temas ettiklerinde elektrik ürettiklerini göstermiştir.

Alexander Graham Bell, telefonu, sesi iletken teller üzerinden karşı tarafa göndererek konuşmayı sağlayacak bir düzenek geliştirmek için yaptığı çalışmalar sonucunda icat etti. Bell, 1875 yılında ortağı Thomas Watson’ın yardımıyla elektriği sese çevirebilen basit bir alıcı buldu. Bell ve Watson, 1876 yılında sesin tel üzerinden başka bir noktaya ulaşmasının mümkün olduğunu keşfetti. Bell, 7 Mart 1876'da telefon için ilk ABD patentini aldı. Bell'in icadı aslında daha önce ABD'li mucit Samuel Morse tarafından geliştirilen elektrikli telgrafla aynı işleyiş mantığına sahipti.

Graham Bell'in en büyük icadı, 1876 yılında icat ettiği ve patentini aldığı telefon olarak kabul edilir. Bell, aslında sağırların sessizliğini ortadan kaldırmaya çalışıyordu. Bell'in diğer önemli buluşları arasında gramofon, fotofon, pikap, metal dedektör ve odyometre de bulunur.

Radyo, 1895 yılında İtalyan mucit Guglielmo Marconi tarafından icat edilmiştir. Marconi, radyo dalgalarını kablosuz telgraf yöntemiyle yaklaşık 3 km uzağa iletmeyi başarmıştır. Radyonun çalışma prensibi ise şu şekildedir: Elektromanyetik dalgalar. Verici. Elektronik ortam. Radyonun icadı, tek bir kişiye veya tek bir olaya bağlanamaz. Bunlardan bazıları şunlardır: James Clerk Maxwell. Heinrich Hertz. Nikola Tesla. Alexander Popov. Oliver Lodge.

Thomas Edison, ampulü enerji maliyeti düşük ve ışık miktarı yüksek bir aydınlatma kaynağı elde etmek amacıyla icat etmiştir. Edison, ampulün içindeki havayı boşaltarak ve uygun bir filaman kullanarak ampulün daha uzun süre yanmasını sağlamıştır.