Grammar

Was ile sorulan bir soruya cevap vermek için, kısa cevaplar olarak "Yes, I was" veya "No, I wasn't" kullanılabilir. Örnek sorular ve cevaplar: 1. Were you in the kitchen five minutes ago? (Beş dakika önce mutfakta mıydın?) - Yes, I was (Evet, oradaydım). - No, I wasn't (Hayır, değildim).

"There" ve "there's" ifadeleri İngilizce'de farklı anlamlar taşır: - "There", çoğul (birden fazla) nesneleri ifade etmek için kullanılır ve ardından her zaman çoğul bir isim gelir. - "There's" ise tekil (bir tane) nesneler için kullanılır ve "there is" ifadesinin kısaltmasıdır.

Used to ile soru sormak için, "did" yardımcı fiili cümlenin başına getirilir, ardından özne ve en son olarak "used to" kullanılır. Örnek cümleler: - Did you use to go to the cinema with your family? (Ailenle sinemaya gider miydin?) - How did Jane use to talk when she was five? (Beş yaşındayken Jane nasıl konuşurdu?) - Did they use to live in Tokyo? (Onlar Tokyo'da mı yaşıyorlardı?)

According kelimesinin kullanıldığı bazı cümleler şunlardır: 1. Bir kaynağa göre: "According to the doctor, you should rest for at least a week" (Doktora göre en az bir hafta dinlenmelisin). 2. Uygun olarak: "The tasks were divided according to their difficulty" (Görevler zorluklarına göre bölüştürüldü). 3. Planlara dayalı: "The project will be executed according to the timeline provided" (Proje, verilen zaman çizelgesine göre yürütülecek). 4. Dolayısıyla: "No formal complaint was made; accordingly, the police took no action" (Resmî bir şikâyette bulunulmadı; dolayısıyla, polis işlem yapmadı). 5. Kurallara uygun bir şekilde: "He always does everything according to the book" (Her şeyi hep kurallarına uygun yapar).

"Don't" ve "doesn't" arasındaki fark, kullanım bağlamlarına göre değişir: - "Don't", "do not" ifadesinin kısaltmasıdır ve birinci ve ikinci kişi tekil ve çoğul ile üçüncü kişi çoğul öznelerle kullanılır. - "Doesn't" ise "does not" ifadesinin kısaltmasıdır ve sadece üçüncü kişi tekil öznelerle (he, she, it) kullanılır.

Eskiden Türkler düğünlerde davul çalardı ama şimdi çalmıyorlar cümlesini used to kalıbıyla şu şekilde ifade edebiliriz: They used to play the drum at Turkish weddings, but now they don't.

"ELS English Grammar Inside and Out" kitabının cevap anahtarı, kitabın sınıf ortamında kullanımını uygun kılmak için ayrı olarak basılmıştır.

Noun (isim) ve noun phrase (isim tamlaması) arasındaki fark, şu şekilde özetlenebilir: - Noun, bir kişiyi, yeri, şeyi veya fikri adlandırmak için kullanılan tek bir kelimedir. - Noun phrase, bir isim etrafında oluşturulmuş, onu ve modifier, complement veya determiner gibi eklerini içeren bir kelime grubudur.

Bazı fiiller hem "to" hem de "-ing" ekini alabilir, ancak anlamları değişebilir. İşte bu tür fiillerden bazıları: Stop. Try. Ayrıca, sadece "to" alan veya sadece "-ing" alan fiiller de vardır. İşte bunlardan bazıları: Only "to" alan fiiller: afford (parası yetmek), appear (görünmek), claim (iddia etmek). Only "-ing" alan fiiller: enjoy (hoşlanmak), mind (umursamak), suggest (önermek).

"Take" fiilinin V3 hali " taken" şeklindedir.

"There is" ve "there was" arasındaki fark, kullanım bağlamlarına göre değişir: - "There is", şu anda var olan bir şeyi belirtmek için kullanılır. - "There was" ise geçmiş zamanda var olan bir şeyi ifade eder.

"Have to" ve "had to" arasındaki fark, kullanıldıkları zaman dilimidir: - "Have to", şimdiki ve gelecekteki zorunlulukları ifade etmek için kullanılır. - "Had to" ise geçmişteki zorunlulukları ifade etmek için kullanılır.