FilmTarihi

"Susuz Yaz" filmi, Türkiye'de sansür engeline takıldığı için sonsuz olarak değerlendirilebilir. Film, 1963 yılında çekilmesine rağmen, su mülkiyeti ve köy yaşamı üzerinden yaptığı toplumsal eleştiriler nedeniyle dönemin sansür mekanizmasının dikkatini çekti ve "Türkiye'yi olumsuz tanıtıyor" gerekçesiyle vizyona giremedi. Yönetmen Metin Erksan ve yapımcı Ulvi Doğan'ın çabalarıyla film, Almanya'ya kaçırıldı ve 1964 yılında Berlin Film Festivali'nde Altın Ayı ödülünü kazandı.

"Keşanlı Ali Destanı" (1964) filmi, İstanbul'da bulunan Kuştepe ve Hacı Hüsrev mahallerinde çekilmiştir.

Çek filmlerinin neden bu kadar iyi olduğu konusunda birkaç neden öne çıkmaktadır: 1. Tarihsel ve Kültürel Etki: Çek sineması, İkinci Dünya Savaşı öncesi ve sonrası dönemde ulusal edebiyat ve tiyatrodan etkilenmiş, ayrıca Alman ve Sovyet kültürleriyle olan etkileşimler sayesinde zengin bir birikim kazanmıştır. 2. Yeni Dalga Hareketi: 1960'larda yaşanan "Çekoslovak Yeni Dalgası", sinemada özgürleştirici ve anti-ideolojik bir dönemi başlatmış, bu dönemde yönetmenler sosyalist gerçekçilikten uzaklaşarak rejimin aksaklıklarını mizahi bir dille ele almışlardır. 3. Devlet Desteği: 1945'te film endüstrisinin devletleştirilmesiyle birlikte, sinemaya yapılan devlet yatırımları ve kesintisiz destek, kaliteli filmlerin üretilmesini sağlamıştır. 4. Canlandırma Sineması: Çek canlandırma sineması, kukla ve oyuncak gibi mahalli imkanları kullanarak özgün ve yaratıcı filmler ortaya koymuştur.

"Baytekin: Fezada Çarpışanlar" (Flash Gordon in Space) filmi 1967 yılında çekilmiştir.

Kadınlar sinemada 1930'lu yıllardan itibaren daha belirgin bir şekilde yer almaya başlamıştır. Örneğin, 1939 yılında George Cukor yönetmenliğinde "Kadınlar" (The Women) adlı film, Clare Boothe Luce'nin oyunundan uyarlanarak sinemaya taşınmıştır.

Türk sinemasının ilk filmi, 14 Kasım 1914'te Fuat Uzkınay tarafından çekilen "Ayastefanos'taki Rus Abidesinin Yıkılışı" adlı kısa belgesel filmdir.

Yaban filmi, 1973 yılında çekilmiştir.

Steven Seagal'ın başrolünde olduğu "Ticker" filmi, 2000 yılında çekilmiştir.

"Otobüs Neriman" filmi 1979 yılında çekilmiştir.

1926 yılında çekilen bazı filmler: 3 Bad Men. Bardelys the Magnificent. The Black Pirate. Ella Cinders. Flesh and the Devil. General. Moana. The Son of the Sheik. Unknown Treasures. A Woman of the Sea. Ayrıca, 1926 yılında çekilen ve günümüzde kayıp olan filmler de bulunmaktadır, örneğin Aloma of the South Seas ve A Woman of the Sea.

"Koca Aranıyor" filmi, Zerrin Egeliler'in başrolünde olduğu, 1979 yılında çekilmiştir.

Hayat Köprüsü filmi, 1986 yılında çekilmiştir.

Şilan adlı makaledeki ilk film, Auguste ve Louis Lumière kardeşler tarafından 28 Aralık 1895'te çekilen "La Sortie de l’usine Lumière à Lyon" adlı film olarak kabul edilmektedir.

"Tersine Dünya" Türk filmi 1993 yılında çekilmiştir.

Eski korku filmleri, kült haline gelmelerini sağlayan birkaç önemli nedenle daha iyi kabul edilir: 1. Yenilikçi Teknikler ve Çekim Yöntemleri: Örneğin, Stanley Kubrick'in yönettiği "The Shining" filmi, farklı çekim teknikleri ve ses efektleriyle korku sinemasına yeni bir soluk getirmiştir. 2. Özgün Hikaye ve Karakterler: "The Texas Chainsaw Massacre" gibi filmler, daha önce görülmemiş şiddet öğeleri ve unutulmaz karakterlerle kendi türlerinin öncüsü olmuştur. 3. Düşük Bütçe ve Yüksek Etki: Sınırlı bir bütçe ile çekilen bu filmler, düşük maliyetlerine rağmen büyük etki yaratmış ve izleyicilerin hafızasında yer etmiştir. 4. Psikolojik Gerilim Unsurları: "Carrie" ve "Jacob's Ladder" gibi filmler, sadece korku temalarını değil, aynı zamanda aile içi baskı ve savaş travması gibi derin konuları da işlemişlerdir. Bu faktörler, eski korku filmlerinin günümüzde bile tekrar tekrar izlenmesini ve takdir edilmesini sağlamaktadır.

"Godard ve Ben" filmi, Yeni Dalga akımı bünyesinde çektiği filmlerle ünlenen yönetmen Jean-Luc Godard'ın, 1967 yılında "Çinli Kız" (La Chinoise) filmini çekerken başrolde oynayan Anne Wiazemsky'e aşık olmasını anlatıyor. Filmde, Godard'ın evliliğini ve eşini ihmal ederek devrim düşüncesine kapılması ve farklı bir insana dönüşmesi konu ediliyor.

Anadolu'da çekilen bazı filmler: "Bir Zamanlar Anadolu'da". "Dila Hanım". "Yumurta", "Süt" ve "Bal". "Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak". "Kış Uykusu". Ayrıca, "Sivas", "Bal", "Sürü", "Zübük" gibi filmler de Anadolu yaşamını ve kırsal hayatı anlatan yapımlar arasında yer alır.

"Denizin Altında 20000 Fersah" filmi 1954 yılında çekilmiştir.

"Gece Yaşayan Kadın" (Bunalım) filmi, 1979 yılında çekilmiştir.

"Beyoğlu Arka Sokaklar" ifadesi iki farklı filme atıfta bulunabilir: 1. 1986 yapımı Şerif Gören filmi: Başrolünde Tarık Akan'ın yer aldığı bu film, Beyoğlu'nun gece hayatını konu alır. 2. 1980 yapımı Salih Dikişçi filmi: Başrollerinde Funda Gürkan ve Hakan Özer'in olduğu bu film, erotik ve macera türündedir.