FilmAnalizi

"Hayat Güzeldir" (La vita è bella) filmi, II. Dünya Savaşı sırasında Yahudi bir babanın ailesini korumak için yaptığı özverileri anlatıyor. Filmin konusu şu şekilde özetlenebilir: Guido Orefice, Yahudi bir İtalyan'dır ve Arezzo'dan gelen bir otelde garson olarak işe başlar. Savaş başladığında Guido, oğlu ve eşiyle birlikte toplama kampına götürülür. Film, savaşın sona ermesiyle Guido ve oğlunun özgürlüğüne kavuşmasını ve Giosuè'nin yaşlılık sesiyle babasının kahramanlığını anlatmasıyla biter.

"Raayan" filmi, kardeşlerinin bakıcısı olan ve onları desteklemek için küçük bir işletme işleten bir adamın hikayesini anlatıyor. Filmde, adamın ailesinin öldürülmesinden sonra, katillerin peşine düşmesi ve bu arayış sırasında suç dünyasıyla karşılaşması konu ediliyor.

"Yeni Ahit" (Le Tout Nouveau Testament) filmi, Tanrı'nın sıradan bir insan olarak Brüksel'de yaşaması ve ailesiyle olan ilişkisini konu alır. Filmde, Tanrı'nın 10 yaşındaki kızı Ea, babasının bilgisayarını karıştırıp insanların öleceği tarihleri SMS olarak gönderince, babasıyla arası açılır ve evden kaçıp altı yeni havari bulmaya karar verir. Bu olaylar, gerçeküstü bir komedi çerçevesinde işlenir. Yönetmen Jaco Van Dormael, filmde Tanrı kavramı ve dünya düzeni üzerine göndermeler yaparak izleyiciyi düşünmeye davet eder.

"Virginia" (1983) filmi, genç bir kızın babasına olan takıntısını anlatıyor. Filmin konusu şu şekilde özetlenebilir: Fotoğrafçı babası, yaklaşık aynı yaştaki son kız arkadaşını eve getirdiğinde, Virginia kıskanır.

"Senden Bana Kalan" filminin sonunda, ölümcül hasta olan kız, Özgür'ün kollarında ölüyor.

Yeşilçam filmlerinde ateş böceği kullanılmasının birkaç nedeni vardır: 1. Komedi ve Aşk Teması: "Ateş Böceği" adlı 1975 yapımı filmde, bu sarı Mercedes marka otomobil, kafasına göre hareket etmesi ve hırsızlık olaylarında kullanılması gibi komik ve eğlenceli sahnelerde yer almıştır. 2. Sembolik Anlam: Ateş böceklerinin yanıp sönen ışıkları, dayanışma ve iletişimi sembolize eder. Bu nedenle, bazı filmlerde bu temaları vurgulamak için kullanılmış olabilir.

Şafak Harekatı (Rescue Dawn) filmi, Amerikan Hava Yolları'nda pilot olan Dieter Dengler'in Vietnam Savaşı sırasında yaşadığı esir düşme hikayesini anlatıyor. Dieter, bir uçuş sırasında vurularak düşürülür ve bir kampta esir tutulur. Film, gerçek bir hikayeden yola çıkarak çekilmiş olup, Alman sinemacı Werner Herzog'un ilk Amerikan yapımı filmi olma özelliğini taşıyor.

John Wick: Chapter 3 – Parabellum filmi, John Wick'in Continental Hotel sınırları içinde bir Yüksek Masa üyesini öldürmesi sonrası kaçak kalmasını anlatıyor. Filmin konusu özetle şöyle: John Wick, New York Halk Kütüphanesi'nden bir işaret madalyonu ve tespih alır. John, New York'tan sağ çıkabilmek için elindeki imkanları sonuna kadar zorlarken, bir Japon tetikçi olan Zero'yu da alt etmek zorundadır. Film, John'un hayatta kalma mücadelesi ve bu süreçte yaşadığı aksiyon dolu maceraları konu alıyor.

"Kafes" filminin sonunda, ana karakter Mehmet Sipahi'nin yaşadığı çelişkiler ve buhranlar öne çıkıyor. Diğer bir "Kafes" filminde ise, Adem adındaki karakterin hikayesi anlatılıyor.

8,5 filmiyle ilgili bilgi bulunamamıştır. Ancak, 8½ (Sekiz Buçuk) adlı 1963 yapımı film, yönetmen Guido Anselmi'nin yaratıcı ve kişisel krizini konu alır. Ayrıca, 1998 yapımı 8,5 Kadın adlı bir film daha bulunmaktadır.

Kemal Sunal, Garip filminde geçinmek için ne iş olsa yapan futbol meraklısı bir genci canlandırmak için oynamıştır.

"Mauvais Garçon" (Kötü Çocuk) 1993 yapımı Fransız filmi, Jacques Braal tarafından yönetilmiştir. Film, hapishaneden yeni çıkan ve hırsızlık yapan Thomas adlı bir adamın hikayesini anlatır. Başrollerde Delphine Forest ve Bruno Wolkowitch yer almaktadır.

"Rebel Without a Cause" (1955) filmi, büyümenin getirdiği sorunlarla boğuşan ve isyankar bir genç olan Jim'in hikayesini anlatır. Filmde, Jim, yeni taşındığı kasabada kendisi gibi sorunlar yaşayan Judy ile tanışır ve aralarında bir bağ oluşur. Filmin ana temaları arasında aile içi çatışmalar, toplumsal beklentiler ve gençlik isyanı yer alır.

"Nine Lives" adlı hikayenin sonunda, hayatta kalan tek klon olan John K. Chow (Kaph), arkadaşlarının ölümlerini tekrar tekrar yaşayarak depresyona girer. "Nine Lives" adlı 2016 yapımı filmin sonunda ise, iş insanı Tom Brand, bir kedinin bedenine hapsolmuş haldeyken, şirketinin yeni binalardan sorumlu yöneticisi Ian Cox ile tartıştıktan sonra kaza geçirir ve komaya girer. Uyandığında, zihni kedinin bedeninde kalmaya devam eder.

Forrest Gump'ın sonunda, Forrest, oğlu Forrest Jr.'ı ilk okul gününde okul servisine bindirmek için bekler. Daha sonra, kitap ayracı olarak kullandığı kuş tüyü rüzgarda uçuşurken, Forrest Jr.'ın okuldan ayrılmasını izler. Bu sahne, hayatın çemberinin devam edeceğini ve sonunda hepimizin hayatımızın olayları tarafından yönlendirileceğini düşündürür.

"Cüceler de Başta Küçüktü" (Auch Zwerge haben klein angefangen) filmi, gözlerden uzak bir enstitüde kalan cücelerin sömürüye ve eziyete karşı ayaklanmasını anlatıyor. Filmde, Meksika'da Dolores Hidalgo yakınlarında bir enstitüde yaşayan yaşlı ve orta yaşlı cüceler, şefkâtsiz idarecilerine karşı bir isyan başlatırlar ve onları rehin alarak kontrolü ele geçirirler. Bu eylemler, yer yer komik olsa da zaman zaman rahatsız edici ve dehşet verici olabilmektedir.

Mustafa Sözen'in "Sinemada Renk - Sembolik Anlamlar" adlı kitabında, sinemada rengin üç temel işlevi olduğu anlatılmaktadır: 1. Bilgi verici işlev: Renk, sahnedeki duygunun sembolik veya dramatik etkisini vermek için yardımcı olur. 2. Kompozisyonel işlev: Renk, görsel kompozisyonun oluşturulmasında önemli bir rol oynar. 3. İfade edici işlev: Renk, yönetmenin filmdeki temaya bağlı olarak renklere yüklediği anlamlarla duyguları iletmede kullanılır. Ayrıca, her rengin kültürden kültüre değişen sembolik anlamları olduğu ve bu anlamların izleyicinin filmle kurduğu ilişkiyi etkilediği belirtilmektedir.

"İşsiz Adam" filmi, Ömer adlı karakterin girdiği her işten kovulması ve bu durumun yarattığı sıkıntıları anlatıyor. Filmin konusu özetle şu şekildedir: Ömer, sürekli işsiz kaldığı için babasına da "işsiz adamın babası" derler. Ömer, bir gün Almanya'dan gelen Ahmet'in kızı Ebru'ya aşık olur ve köydeki sevgilisi olan beşik kertmesi Dilara'yı bırakır. Bu olay, Ömer için yeni bir dizi karışıklığın başlangıcı olur.

"Akılcı Bir Çözüm" (Det enda rationella, 2009), Jörgen Bergmark tarafından yönetilen bir İsveç-Finlandiya-Alman-İtalyan drama ve komedi filmidir. Filmin konusu, her ikisi de evlilik danışmanı olan bir çiftin, kocanın en yakın arkadaşının karısına aşık olmasıyla kendilerini zor durumda bulmalarını anlatır. Film, yetişkinler için uygun, akıllı ve eğlenceli bir yapım olarak tanımlanmaktadır.

"Dehşetin Yüzü" (The Nun) filminin sonunda, Rahibe Irene, Valak ile tekrar yüzleşir ve kutsal bir emanetin peşinde olduğunu öğrenir. Filmin final sahnesinde, Irene ve Debra'nın duaları sonucunda Valak bir kez daha mağlup edilir ve Cehenneme geri gönderilir.