Fiiller

Been ve gone arasındaki temel fark, kullanım bağlamlarına ve ifade ettikleri anlamlara dayanır: Been: "Be" fiilinin üçüncü hali olup, genellikle Present Perfect ve Past Perfect tense'de kullanılır. Gone: "Go" fiilinin üçüncü hali olup, yine Present Perfect ve Past Perfect tense'de kullanılır. Özetle, "been" tamamlanmış ziyaretleri, "gone" ise henüz tamamlanmamış ziyaretleri veya devam eden bir durumu belirtir.

Düzensiz fiillerin üçüncü halini (V3) oluşturmak için belirli bir kural yoktur. Düzensiz fiillerin üçüncü hallerini öğrenmek için ezberlemek gerekmektedir, çünkü belirli, düzenli bir kural takip etmezler. Bazı düzensiz fiillerin üçüncü hali, onları sıfat fiil yapmak için de kullanılabilir. Bazı düzensiz fiillerin üçüncü hallerine ve Türkçe anlamlarına örnekler: awake - awoke - awoken: uyandırmak; be - was, were - been: olmak; beat - beat - beaten: vurmak; become - became - become: olmak; begin - began - begun: başlamak; bite - bit - bitten: ısırmak; break - broke - broken: kırmak; buy - bought - bought: satın almak; catch - caught - caught: yakalamak; come - came - come: gelmek.

Vermek ve almak arasındaki fark şu şekilde açıklanabilir: Vermek. Almak. Vermek eylemi, paylaşma, bağışlama veya satış gibi durumlarda; almak eylemi ise satın alma, bağış alma veya paylaşım gibi durumlarda kullanılır. Ayrıca, vermek ve almak eylemleri birbirinin zıt anlamlıları olarak da kabul edilir.

Örmek fiili, türemiş fiil olarak sınıflandırılır. Türemiş fiiller, iki ana gruba ayrılır: 1. İsim soyu kelimelerden türetilen fiiller. 2. Fiil kök ve gövdelerinden türetilen fiiller. Örmek fiili, "-dir" ekiyle türetilmiştir. Ayrıca, "örmek" fiili, anlamca kaynaşmış birleşik fiil olarak da kullanılabilir.

Koymak ve bırakmak fiilleri arasındaki temel fark, "koymak" fiilinin bir şeyi bir yere yerleştirmek veya eklemek anlamına gelirken, "bırakmak" fiilinin ise bir şeyi elde bulundurmayı terk etmek veya bir işi ertelemek anlamlarına gelmesidir. Örnekler: "Öteki elini doktorun omzuna koydu" (koymak). "İçeri kimseyi koymuyorlar" (bırakmak). "Gezmeyi haftaya bıraktık" (bırakmak).

Almanca düzenli fiiller, belirli kurallara göre çekimlenir ve köklerinde herhangi bir değişiklik olmaz. İşte bazı örnekler: Spielen (Oynamak): Ich spiele (Ben oynuyorum). Du spielst (Sen oynuyorsun). Er/Sie/Es spielt (O oynuyor). Wir spielen (Biz oynuyoruz). Ihr spielt (Siz oynuyorsunuz). Sie spielen (Onlar oynuyorlar). Machen (Yapmak): Ich mache (Ben yapıyorum). Du machst (Sen yapıyorsun). Er/Sie/Es macht (O yapıyor). Wir machen (Biz yapıyoruz). Ihr macht (Siz yapıyorsunuz). Sie machen (Onlar yapıyorlar). Düzensiz fiiller ise belirli bir kurala göre çekimlenmez ve köklerinde değişiklik gösterirler. İşte bazı örnekler: Sein (Olmak): Ich bin (Benim). Du bist (Senin). Er/Sie/Es ist (Onun). Wir sind (Bizim). Ihr seid (Sizin). Sie sind (Onların). Haben (Sahip Olmak): Ich habe (Benim var). Du hast (Senin var). Er/Sie/Es hat (Onun var). Wir haben (Bizim var). Ihr habt (Sizin var). Sie haben (Onların var).

"See" ve "look" fiilleri arasındaki temel fark, kullanım amaçlarıdır: See: Doğal olarak bir şeyi fark etmek veya gözlerle algılamak anlamına gelir. Look: Bilinçli bir şekilde bir şeye bakmak veya odaklanmak demektir. Özetle, "see" genel bir algılama, "look" ise kasıtlı bir bakış eylemidir.

"Receive" ve "get" kelimeleri arasındaki temel fark, kullanım bağlamları ve anlamlarıdır: Receive, genellikle bir şeyin pasif bir şekilde verildiğini veya sunulduğunu ifade eder. Get, bir şeyi aktif bir şekilde elde etmeyi veya edinmeyi ifade eder ve günlük dilde daha yaygın olarak kullanılır. Örnekler: "I received a beautiful bouquet of flowers on my birthday" (Doğum günümde güzel bir çiçek buketi aldım). "She got the information she needed from the internet" (İnternetten ihtiyacı olan bilgiyi aldı).

Could kelimesi, İngilizce'de "can" kelimesinin geçmiş zaman halidir ve çeşitli durumlarda kullanılır. İşte bazı örnekler: Kibar istekler: "Could you help me carry these bags, please?" (Bu çantaları taşımama yardım edebilir misin, lütfen?). Geçmiş yetenekler: "I could run 10 kilometers when I was exercising daily" (Her gün egzersiz yaparken 10 kilometre koşabiliyordum). Olasılık ve tahmin: "This pencil could be Julian's" (Bu Julian'ın kalemi olabilir). Soru cümleleri: "Could you repeat the question, please?" (Lütfen soruyu tekrar sorabilir misiniz?). Öneri: "You could try calling her again later" (Daha sonra onu tekrar aramayı deneyebilirsin). Örnek cümleler: "We could watch a movie tonight" (Bu akşam film izleyebiliriz). "You could have told me the truth!" (Bana doğruyu söyleyebilirdin!). "It was a serious mistake. He could have lost his job" (Bu ciddi bir hataydı. İşini kaybedebilirdi).

Fiiller ile ilgili çıkmış soruların PDF olarak indirilebileceği bazı kaynaklar: yeninesilturkce.com sitesinde fiilimsiler ile ilgili çıkmış sorular ve cevapları PDF formatında sunulmaktadır. scribd.com sitesinde çeşitli fiiller ile ilgili çıkmış sorular bulunmaktadır. klasikhoca.com sitesinde fiiller konusu ile ilgili TYT Türkçe ders notları ve çıkmış soru çözümleri PDF olarak indirilebilir. turkceci.net sitesinde 7. sınıf fiiller konusu ile ilgili PDF dosyası mevcuttur. fliphtml5.com sitesinde fiilimsiler ile ilgili çıkmış sorular PDF formatında sunulmaktadır.

"Be" ve "am, is, are" arasındaki fark, kullanım bağlamlarına göre değişir: Present Simple Tense (Geniş Zaman). Present Continuous Tense (Şimdiki Zaman). "Be" fiilinin olumlu, olumsuz ve soru cümlelerindeki kullanımı şu şekildedir: Olumlu cümle: Özne + "to be" fiili + tamamlayıcı. Olumsuz cümle: Özne + "to be" fiili + not + tamamlayıcı. Soru cümlesi: "To be" fiili + özne + tamamlayıcı + ?.

2025 TYT Türkçe sınavında fiiller konusundan 1 soru çıkmaktadır. TYT Türkçe sınavında toplam 40 soru bulunmaktadır ve bu soruların dağılımı şu şekildedir: 4 soru sözcükte anlam, 3 soru cümlede anlam, 26 soru paragraf, 1 soru fiiller, 2 soru yazım kuralları, 2 soru noktalama işaretleri, 1 soru ses bilgisi, 1 soru anlatım bozukluğu.

Has, İngilizcede "to have" fiilinin şimdiki zaman hali olup, "sahip olmak" anlamına gelir. Kullanım alanları: Özneye göre kullanım: "He, she, it" gibi üçüncü tekil şahıs özneleriyle kullanılır. Geniş zaman (Simple Present Tense): Üçüncü tekil şahıs özneleri için alışılmış eylemleri veya o anda gerçekleşen eylemleri tanımlamakta kullanılır. Olasılık belirtme: Gerçekleşebilecek ancak henüz gerçekleşmemiş eylemleri ifade eder. Tamamlanmış eylemi gösterme: Yakın geçmiş zaman kipindeki fiillerle birlikte, bir eylemin tamamlandığını belirtir. Örnek: "He has a beautiful garden" (Onun güzel bir bahçesi var).

Bob kelimesi farklı alanlarda farklı anlamlara gelebilir: Sağlık: "Bob", anal yıkama için kullanılan bir musluk adaptörüdür. Kripto para: BOB, Binance Smart Chain üzerinde inşa edilmiş merkeziyetsiz bir platformun token'ıdır. Saç kesimi: Bob, çene hizasında kısa bir saç kesimidir. Genel kullanım: "Bob" kelimesi, İngilizce'de "kımıldama, hafif hareket" veya "kısa saç modeli" gibi anlamlara da gelir.

Durum fiillerine örnek cümleler: "Muhammed Furkan dün akşam çok geç uyumuştu." "Evine kadar arkadaşının yardımıyla yürüdü." "Çocuğunu o durumda görünce hüngür hüngür ağladı." "Araç, bir süre yavaş seyrettikten sonra durdu." "Dünden beri ilk kez güldü." "Bütün gece çalıştığı için sabah geç uyandı." "Araba sağa çekip durdu." "Kuzenim ağlıyor." "Millet uzaya gidiyor." "Saçların epey uzamış." Durum fiilleri, öznenin süreklilik gösteren bir durumunu anlatır ve genellikle nesne almazlar.

"Düşmek" ve "yerde kalmak" arasındaki fark, eylemin süresi ve durumu ile ilgilidir. - Düşmek: Bir yükseklikten aşağıya doğru ani bir hareket yapmaktır. - Yerde kalmak: Düştükten sonra, genellikle bir tehlike veya engel nedeniyle hareket edememek veya kalkamamak anlamına gelir. Örneğin, bir deprem sırasında yere kapanmak, düşmeyi engelleyebilir, ancak yerde kalmak, sarsıntı geçene kadar hareket edememek durumunu ifade eder.

Take ve get fiilleri arasındaki temel fark, take fiilinin genellikle aktif bir eylemi, get fiilinin ise pasif bir eylemi ifade etmesidir. Take kullanımı, kişinin bir şeyi kendi çabasıyla aldığını belirtir. Get kullanımı ise, bir şeyin kişiye verildiğini veya satın alındığını ifade eder. Ayrıca, get fiili, "anlamak" veya "olmak" gibi farklı anlamlarda da kullanılabilir.

Simple Past Tense (geçmiş zaman) cümlelerinde iki tür fiil kullanılır: 1. Düzenli fiiller: Bu fiillerin ikinci hali genellikle fiilin sonuna "-ed" takısı eklenerek oluşturulur. Örnekler: talk → talked; watch → watched; work → worked. 2. Düzensiz fiiller: Bu fiillerin ikinci hali ezberlenmelidir, çünkü genellikle düzenli bir kural yoktur. Örnekler: go → went; see → saw; love → loved. Simple Past Tense cümle yapıları: Olumlu cümle: Özne + fiilin ikinci hâli + tümleç. Olumsuz cümle: Özne + "did not" (didn't) + fiilin birinci hâli + tümleç. Soru cümlesi: "Did" + özne + fiilin birinci hâli + tümleç?

Be fiilinin nasıl ayırt edileceği, fiilin kullanıldığı bağlama göre değişir: Present Simple ve Present Continuous Tense. "Am", "is" ve "are" hâlleri, özneye göre farklılık gösterir: "I" için "am". "he, she, it" için "is". "you, we, they" için "are". Past Simple ve Past Continuous Tense. "Was" ve "were" hâlleri kullanılır: "I, he, she, it" için "was". "you, we, they" için "were". Gerund ve Infinitive. Modal fiillerden sonra. Soru cümleleri. Olumsuz cümleler. Daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklara başvurulabilir: openenglish.com.tr; novakid.com.tr; englishcentral.com.

Do fiili, İngilizce'de çeşitli durumlarda kullanılır: Geniş zaman (simple present) kipinde: Gerçekleri, bilimsel gerçekleri, alışkanlıkları ve rutinleri ifade ederken kullanılır. Soru cümlelerinde: Cümle başında kullanılarak soru oluşturulur. Olumsuz cümlelerde: "Do not" (don't) şeklinde kullanılarak olumsuz cümle oluşturulur. Vurgu eklemek için: "Do" fiili, cümledeki bir eylemi veya fiili vurgulamak amacıyla kullanılabilir. Phrasal verblerde: "Do away with", "do over", "do in" gibi birçok phrasal verbde kullanılır. Ayrıca, "do" fiilinin ikinci hali "did", üçüncü hali ise "done" olarak kullanılır.