EşAnlamlılar

Ücret kelimesinin eş anlamlıları şunlardır: Müzd; Karşılık; Bedel; Eder; Vergin.

Spesiyal kelimesinin eş anlamlıları şunlardır: Özel; Farklı; Seçkin; Müstesna.

Lekeli kelimesinin eş anlamlıları şunlardır: lekelenmiş; isli; küflü; yanık.

Burjuva kelimesinin eş anlamlısı "kentsoylu"dur.

İzolasyonun eş anlamlıları: Yalıtım; Tecrit; Ayırma; Soyutlanma; Karantina.

Baş örtüsünün eş anlamlısı eşarp kelimesidir.

Balık kelimesinin bazı eş anlamlıları: istavrit; levrek; kefal; çipura; mezgit. Ayrıca, "balığa ait", "balıklı", "yüzgeçli" ve "yüzgeçe benzer" gibi ifadeler de balık kelimesinin eş anlamlıları arasında sayılabilir.

Hayır, ak ve beyaz zıt anlamlı değildir; eş anlamlıdır. Ak kelimesinin zıt anlamlıları kara ve siyah kelimeleridir.

"Eş anlamlısı İngilizce ne?" ifadesinin karşılığı, İngilizcede "synonym" kelimesidir. Synonym, aynı veya benzer anlamlar taşıyan kelimeleri ifade eder.

"Van" kelimesinin eş anlamlıları şunlardır: kamyonet; kamyon; vagon; taşıma; sepet; yük arabası; römork.

Ulus kelimesinin eş anlamlısı millet kelimesidir. Ayrıca, toplum, halk, cemaat, nüfus, kavim, soy ve devlet kelimeleri de ulus kelimesinin eş anlamlıları arasında sayılabilir.

"Sonuç olarak" ifadesi için bazı eş anlamlı ifadeler: bu nedenle; bu yüzden; dolayısıyla; neticede.

Çapkın kelimesinin eş anlamlıları şunlardır: Hovarda; Zampara; Şıpsevdi; Hercai; Avratbaz; Haylaz; Yaramaz.

Sapa yol deyimi, işlek olmayan yol anlamına gelir. Eş anlamlıları: dolaşık yol; karanlık yol.

Meslek kelimesinin eş anlamlıları şunlardır: Uğraş; Öğreti; İş; Ekol.

Rahat kelimesinin eş anlamlılarından bazıları şunlardır: Erinç; Ak; Geniş; Hafif; Huzur; Keyif; Rahatlık; Sükûnet.

Evet, "his" ve "sezgi" eş anlamlı kelimelerdir. "His" kelimesinin diğer eş anlamlısı ise "duygu"dur.

Fevz kelimesinin eş anlamlıları şunlardır: zafer; kurtuluş; üstünlük; selâmet.

Gelenek kelimesinin eş anlamlıları şunlardır: Adet; Anane; Töre; Görenek; Bilgi; Alışkanlıklar.

Benzer kelimesinin eş anlamlılarından bazıları şunlardır: tıpkı; müşabih; gibi; emsal; tıpatıp.