17. yüzyılda Türk müziği, zengin bir kültürel yapının yansıması olarak çeşitli türlerde önemli bir evrim geçirmiştir. Bu dönemde: Divan müziği, Osmanlı saray kültürünün bir yansıması olarak aşk ve doğa temalarını işleyen, zengin makam yapısı ve melodi unsurlarıyla dikkat çeken eserler içeriyordu. Halk müziği, toplumun günlük yaşamından esinlenerek oluşmuş, yalın ezgileri ve yöresel enstrümanlarıyla tanınıyordu. Keman, ilk kez bu yüzyılda Türk müziğinde kullanılmaya başlanmıştır. Mehter, bu yüzyılda da önemini korumuş, çeşitli çalgılarla zenginleştirilmiş ve farklı törenlerde kullanılmıştır. Nota kullanımı, Ali Ufki Bey'in etkisiyle bu yüzyılda Türk müziğine girmiştir. Ayrıca, bu dönemde Neyzen Tevfik ve Dede Efendi gibi sanatçılar, Türk müziğini teknik ve duygusal açıdan zenginleştirmişlerdir.