Distopya

Mad Max, bilim kurgu olarak kabul edilir çünkü filmde, toplumdaki, teknolojideki ve çevreyle ilgili mevcut eğilimlerin aşırı ancak büyülü olmayan bir şekilde yansıtılması işlenmiştir. Bilim kurgu alt türlerinden biri olan kıyamet sonrası (post-apokaliptik) sinema, medeniyetin çökeceği ve teknolojinin gerileyeceği varsayımına dayanır. Ayrıca, filmin distopik bir gelecekte geçmesi ve fantastik bir dünya sunması da bilim kurgu olarak sınıflandırılmasını destekler.

William Gibson'ın "Neuromancer" adlı kitabı, ileri teknolojinin insanlığı hem özgürleştirdiği hem de tuzağa düşürdüğü distopik bir geleceğe dair bir keşif sunar. Kitapta ele alınan bazı konular: Sibernetik ve teknoloji: İnsan ve makine arasındaki etkileşim, teknolojinin özgürleştirici ve köleleştirici etkisi. Sanal gerçeklik ve siber uzay: Bireylerin verilere erişip bunları değiştirebildiği sanal gerçeklik fikri. Kimlik ve gerçeklik: Beden değiştirme ve sanal deneyimlere dalma, özgünlük ve benlik sorunları. Kurumsal kontrol: Güçlü mega şirketlerin toplum ve teknoloji üzerindeki etkisi. Yabancılaşma ve izolasyon: Teknolojinin yaygınlığı ve sanal deneyim arayışı, sosyal izolasyona yol açması. İsyan ve karşı kültür: Baskıcı şirket kontrolüne ve konformist topluma direnen karakterler.

Cyberpunk 2077'deki "Tehlike Peşinde" görevi, oyuncuların Takemura ile birlikte tehlikeli bir göreve çıkmasını konu alır. Görevin içeriği hakkında daha fazla bilgi bulunamadı. Cyberpunk 2077 ile ilgili daha fazla bilgi için aşağıdaki kaynaklara başvurulabilir: YouTube. Technopat. Steam Community. Webtekno.

Black Mirror 1. sezon, modern toplumun ve bireyin sorunlarını, yeni teknolojilerin etkilerini ve siyaset, medya, sanat gibi alanlardaki mevcut dünya düzenini bilimkurgu ve hiciv unsurlarıyla ele alır. Bazı bölüm özetleri: "The National Anthem (Milli Marş)". "Fifteen Million Merits (On Beş Milyon Değer)". "The Entire History of You (Senin Tüm Geçmişin).

Margaret Atwood'un eserlerinde genellikle güç, kontrol, feminizm ve distopik toplumlar gibi temalar işlenir. Atwood'un en bilinen eserlerinden biri olan Damızlık Kızın Öyküsü, teokratik bir distopik gelecekte, doğurgan kadınların erkek derebeylerinin çocuklarını taşımaya zorlandığı bir dünyayı anlatır. Atwood'un diğer eserlerinde de karakterler, özellikle kadınlar, hayatta kalmak için büyük mücadeleler verir. Atwood, bilimkurgu türündeki eserlerinde ise bilimkurguyu "hayal gücünün sınırlarında gezinerek daha önce kimsenin gitmediği yerlere cesurca gitmek" olarak tanımlar.

"Otomatik Portakal" kitabının iyi olmasının bazı nedenleri: Distopik atmosfer: Kitap, "kötülük ve iyilik" kavramlarını "suç, ceza ve şiddet" bağlamında ele alan bir başyapıttır. Karakter gelişimi: Ana karakter Alex DeLarge'in dönüşümü, okuyucunun olaylara farklı bir bakış açısıyla bakmasını sağlar. Eleştirel yaklaşım: Kitap, bireysel özgürlük, toplumun diğer üyelerini köleleştirme ve devletin birey üzerindeki kontrolü gibi konuları sorgular. Gerçekçilik: Abartı yerine, yaşanan ancak göz ardı edilen olayları gerçeklikle sunar. Sembolizm: "Portakal" organikliği, "otomatik" ise makineleşmeyi temsil eder; bu, devlet tarafından dönüştürülmüş insanları simgeler. Müzik kullanımı: Beethoven'ın 9. Senfonisi gibi klasik müziklerin kullanımı, hikayeye derinlik katar.

Meto, Dilge Güney'in "1 GB Adalet" kitabında sosyal medya fenomeni bir robot karakterdir. Meto, uçan bisiklete bile binmiş olmasına rağmen sıradan bir bisikleti çalmaya çalışırken görülmesi, onu suçluluk durumuna düşürür ve çocuk cezaevine gönderilir. Karakterin bazı özellikleri: Popüler: Meto'nun milyonlarca hayranı vardır. Gençlik sorunlarına aşina: Meto, metazorları aracılığıyla gençlerin sorunlarına çözümler önerir. Reklam ve tüketim odaklı: Meto, gençleri ürünlere yönlendirerek şirketlerin çıkarlarına hizmet eder.

Future Man dizisi, 2017 yılında Josh Futturman adlı bir temizlik görevlisinin, konsol oyunu Biotic Wars'ı bitirmesiyle başlayan olayları konu alır. Oyundaki iki karakter olan Tiger ve Wolf, Josh'a oyunun aslında gerçek olduğunu ve dünyayı Biotic adlı varlıklardan kurtarabilecek bir kahraman bulmak için gelecekten gönderildiklerini açıklar. Bu noktadan sonra üç kafadar, zamanda bir ileri bir geri giderek dünyayı kurtarma çabasıyla bir dolu maceraya atılır. Diziyi özel kılan unsurlardan biri de içerdiği zekice göndermelerdir. Future Man dizisinin anlattığı bazı konular şunlardır: Zaman yolculuğu. Absürt mizah. Bilim kurgu. Komedi. Tabu konuları. Future Man dizisinin üç sezonu vardır ve 2020 yılında yayımlanmıştır.

La Valla dizisi, İspanya'nın doğal kaynak kıtlığı nedeniyle ikiye bölündüğü ve Madrid'in diktatörlük rejimine dönüştürüldüğü bir distopik dünyayı anlatıyor. Ana konu, hükümetin elindeki Marta'yı kurtarma çabasına giren bir ailenin yaşadığı hayatta kalma mücadelesi, ihanetler ve suçlarla dolu yolculuğu. Hikaye, 3. Dünya Savaşı'nın ardından, çevre felaketi ve virüslerle mücadele eden bir dönemde geçiyor.

21 filminin neden ödül aldığına dair bilgi bulunamadı. Ancak, "21" ifadesi, farklı bağlamlarda ödül alan yapımlarla ilişkilendirilebilir: Participant Media Şirketi: Bu şirket, "Spotlight" ve "Green Book" gibi filmler de dahil olmak üzere 21 Oscar ödülüne layık görülen yapımların ortak yapımcılığını üstlenmiştir. Meryl Streep: Usta oyuncu, 17 kez Oscar'a aday gösterilerek rekor kırmış ve Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye Onur Ödülü almıştır. Film Festivalleri: Örneğin, Serpil Altın'ın "Bir Zamanlar Gelecek: 2121" filmi, Amerika'da düzenlenen Phoenix Uluslararası Horror and Sci-Fi Film Festivali'nde "En İyi Bilim Kurgu Film" ödülünü kazanmıştır.

2004 yapımı "İsyan" (Equilibrium) filmi, savaşın travmasını atlatamamış bir totaliter rejimin, barışı korumak adına insanların duygularını kontrol altında tuttuğu yakın bir geleceği anlatıyor. Bu rejimde sanatsal nesneler bulundurmak ve sanatla ilgilenmek yasaktır; duyguları tetikleyecek davranışların cezası büyüktür.

"Year 10" filmi, medeniyetin çökmesinin ardından hayatta kalan insanların yamyamlığa yöneldiği bir dünyada geçiyor. Ayrıca, "Yuor 10" ifadesi, "12 Öfkeli Adam" adlı yapımdaki ırkçı ve bağnaz bir jüri üyesini ifade eden "Juror 10" ile karıştırılmış olabilir.

The Handmaid's Tale (Damızlık Kızın Öyküsü) dizisi, eski ABD toprakları üzerine kurulan ve otokrat rejimle yönetilen Gilead isimli ülkede kadın ve LGBTİ+'ların esir alınarak, bedenlerinin birer çocuk doğurma makinesine dönüştürülmesini anlatıyor. Dizinin ana karakteri ve anlatıcısı, doğurgan olduğu için bir damızlık olan June Osborne, ya da Offred’dir. Dizi, kitaba oldukça sadık bir şekilde ilerlese de daha çok onun devamı niteliğini taşıyor. Dizide anlatılan tüm olaylar, Offred’in bakış açısından izleyiciye sunuluyor. Gilead sisteminin bulunduğu dönemde başlasa da flashbackler ile birlikte başta June olmak üzere diğer karakterlerin geçmiş yaşamlarını görebilmek, onları daha iyi tanımaya sebep oluyor. Dizideki sisteme göre norm dışı olan herhangi bir davranış aynı zamanda hem ahlaksızlık hem suç hem de günah kabul edilmekte ve bireye fiziksel ve psikolojik olarak türlü cezalar ve yaptırımlar uygulanmakta. Ayrıca Gilead'da yaşamak tanrının bir lütfuymuş gibi bahşediliyor ve din üzerinden bu yönde de bir baskı var. Dizi, 2023 yılının sonbahar aylarında yayınlanacak 6. sezonuyla nihayet final yapacak.

Yüz yıl sonra dünyanın nasıl olacağına dair bazı tahminler: Çevre ve Şehircilik: Sürdürülebilir şehirler: Dikey ormanlar ve yeşil binalarla donatılmış, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanıldığı şehirler. Su ve hava kirliliği: Hava kirliliğinin artması, temiz havanın lüks hale gelmesi ve su kaynaklarının tükenmesi. Teknoloji ve Yaşam: Otonom araçlar ve toplu taşıma: Trafik sorununun minimuma indirildiği, güneş enerjisi ile çalışan toplu taşıma sistemleri. 3D baskı: Ev ve mobilya gibi büyük ölçekli yapıların 3D baskı ile üretilmesi. Kişiselleştirilmiş tıp: Genom bilimi sayesinde hastalıkların dijital olarak tespit edilmesi ve kişiselleştirilmiş tedavi yöntemleri. Uzay ve Koloniler: Su altı şehirler: Nefes alınabilir atmosferin su ile sağlandığı, hidrojenden yakıt elde edilen şehirler. Mars ve Ay kolonileri: Uzay tatillerinin mümkün olduğu, Mars ve Ay'da küçük kolonilerin bulunması. Bu tahminler, mevcut bilimsel ve teknolojik gelişmelere dayanarak yapılmıştır ve gelecekte değişebilir.

"Kitap İzle" ifadesi, farklı bağlamlarda çeşitli içerikler sunabilir. Örneğin, vimeo.com/kitapizle adresinde "Kitap İzle" adlı bir platform bulunmaktadır. Ayrıca, "Ne Anlatıyor?" adlı bir YouTube oynatma listesi de mevcuttur. Bu oynatma listesinde, Yapay Kütüphane'nin çeşitli kitapların incelemelerini içeren videoları yer almaktadır. Ancak, "Kitap İzle" ifadesinin tam olarak ne anlattığına dair spesifik bir bilgi bulunmamaktadır. Daha fazla bilgi için ilgili kaynağa veya içeriğe bakmak gerekebilir.

"Son Adam" kitabı farklı bağlamlarda farklı hikayeler anlatabilir: Zülfü Livaneli'nin "Son Adam" kitabı, tüm ana karalardan uzak, sakin ve cennet gibi bir adayı tasvirle başlar. Jean-Baptiste de Grainville'in "Son Adam" kitabı, apokaliptik bir distopya örneğidir. Mary Shelley'in "Son Adam" kitabı, salgından etkilenen geleceğin dünyasını anlatır.

Vampir İmparatorluğu (Daybreakers), 2009 yapımı bir vampir bilimkurgu filmidir. Konu özeti: Dünya nüfusunun büyük çoğunluğu vampire dönüşmüştür. Vampire dönüşmeyen insanlar, azınlık olup gizlenmek zorundadır. Bir bilim insanı olan Edward Dalton, vampirlerin açlığını gidererek insanların hayatını kurtaracak bir madde geliştirmeye çalışır. Edward, direniş hareketi lideri Audrey Bennett ile tanışır ve birlikte çalışarak vampirlere karşı bir silah bulurlar. Edward, insana dönüşerek patronuyla yüzleşir ve vampirliği sona erdirecek bir formül bulur. Film, vampirlerin sayısal çoğunlukta olduğu ve insanların kaçak kabul edildiği bir geleceği tasvir eder.

Uzak Kıyı / The Far Shore, Jeffrey Kahrs'ın şiirlerinden oluşan bir kitaptır. Kitapta, on sekiz yıl Türkiye'de yaşamış olan Kahrs, çoğunluğu Türkiye'yi konu alan şiirlerinde iki dil ve kültür arasındaki ilişkileri yorumlamaktadır. Mustafa Ziyalan, bu kitapla ilgili "Okuduklarımda yerin, zamanın, insanın yazınsal anlamda hakkını verebilecek bir dilin kaynaklarına rastladığımı hissettim" demiştir. Uzak Kıyı / The Far Shore, iki dilli olarak basılmıştır ve bu yönüyle iki ülkeye, iki kültüre ait benzersiz bir yaklaşım sunmaktadır.

Erdem Tepegöz'ün yönettiği Gölgeler İçinde filmi, ilkel teknolojinin hakim olduğu, tanımlanmamış yer ve zamanda geçen bir distopyada, bir grup insanın her yerde hazır bulunan bir gözetim sistemi tarafından kontrol edilmesini anlatır. İçlerinden biri gizemli bir hastalığa yakalandığında, işini kaybetme korkusuyla yetkililerle iletişime geçmeye çalışır ve içinde çalıştığı yapı hakkında şüpheler doğar. Filmin anlatmak istedikleri arasında şunlar da vardır: Sistem eleştirisi. Bugünün dertlerine uzaktan bakabilmek. Gerçekliği semboller ve metaforlarla yorumlamak. Gölgeler İçinde filminin tam olarak ne anlatmak istediği, izleyicinin yorumuna bağlıdır.

Not For Broadcast, 1980'lerin alternatif İngiltere'sinde geçen bir propaganda simülatörü oyunudur. Oyun, Alex'in yayın odasındaki işleri idare etmesiyle ilerler. Oyun, medya ve siyaset ilişkilerine eleştirel bir yaklaşım sunar.