Değer

Sigorta bedeli ve sigorta değeri farklı kavramlardır. Sigorta değeri, sigortalanan malın piyasadaki gerçek değeridir ve sigorta bedeli hesaplanırken göz önünde bulundurulur. Sigorta bedeli ise, hasar durumunda sigorta şirketinin ödemek zorunda olduğu maksimum tutardır.

Marcus Jordan'ın kullandığı Lamborghini'nin değeri yaklaşık 300.000 dolar olarak belirtilmiştir.

Valentin Rosier'in piyasa değeri 4.000.000 Euro olarak belirtilmiştir.

Değer vermek ile ilgili bazı atasözleri şunlardır: 1. "Her şeyin fazlası zarardır." - Aşırı değer vermenin zararlı sonuçlar doğurabileceğini anlatır. 2. "Altın yere düşmekle değerini kaybetmez." - Hak ettiği değer her zaman kıymetlidir, haddinden fazla değer gereksizdir. 3. "Fazla naz, aşık usandırır." - Bir insana gereğinden fazla değer verilirse, o kişi bundan sıkılabilir ve ilişkiler zedelenebilir. 4. "Adam adamdır, olmasa da pulu; eşek eşektir, olmasa da çulu." - Bir kimsenin toplumdaki yeri, zengin ya da yoksul olmasıyla ölçülemez. 5. "Garibe bir selam bin altın değer." - Yerinden yurdundan ayrı kalmış bir kişiye gösterilen ilgi, büyük bir iyilik sayılır.

"Tazı buyur, çulu eskimez" ifadesi, değerli bir kişinin, gösterişi veya giyim kuşamı olmasa da değerinden bir şey yitirmeyeceği ve nerede olsa tanınacağı anlamına gelen "acar tazı çullu da belli olur, çulsuz da" atasözünden yanlış bir alıntı olabilir.

İşi bilenin işi bilmeyenin başına gelmesi, "At binenin (iş bilenin), kılıç kuşananın" atasözüyle ifade edilir. Dolayısıyla, işi bilmeyen birinin başına, o işi gerçekten yapabilen biri geldiğinde, işsiz kalmak veya işin değerini bilmemek gibi durumlar gelebilir.

Zarar miktarı hesaplanırken başlangıç değeri ve güncel değer dikkate alınır. Başlangıç değeri, zarar gören varlık veya malın başlangıçta sahip olduğu değerdir (örneğin, satın alma fiyatı veya piyasa değeri). Güncel değer, varlığın zarar gördükten sonraki piyasa değeri veya kullanılabilir değer olarak ifade edilir. Bu iki değer arasındaki fark, zarar miktarını verir.

"Ucuz olan pahalı alır" atasözü, ucuz malların genellikle kalitesiz olduğunu ve çabuk eskidiğini, bu yüzden daha sonra tekrar alınması gerektiğini ifade eder.

Abdülmecit 20 kuruşu, nadir bulunması ve iyi kondisyonda olması nedeniyle pahalıdır.

"Vakit nakittir" atasözü, zamanın çok değerli olduğunu ve boşa harcanmaması gerektiğini ifade eder.

"Ederin kadar" ifadesi, "fiyatına göre, değerine kadar" anlamına gelir.

Kedi gözü tesbihlerde daha değerli olan renk, kahverengi veya koyu yeşil tonlarıdır.

Gremse altının pahalı olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Ağırlık ve Saflık: Gremse altın, 7.21 gram 22 ayar altından üretilir ve bu da onu daha değerli kılar. 2. İşçilik Maliyeti: Büyük altın birimleri genellikle daha az işçilik maliyeti içerir, bu da gremse altının fiyatını düşürür. 3. Nadir Bulunurluk: Gremse altın, nadir bulunması nedeniyle piyasada daha az temin edilebilir ve bu da değerini artırır. 4. Kültürel ve Prestij Değeri: Gremse altın, kültürel anlamda prestijli bir hediye ve yatırım aracı olarak görülür.

Kalite ile ilgili bazı atasözleri şunlardır: 1. "Darı unundan baklava, incir ağacından oklava olmaz". Bu atasözü, kalitesiz malzemelerden kaliteli ürünler elde edilemeyeceğini ifade eder. 2. "Ucuz etin yahnisi yavan olur". Ucuz ürünlerin genellikle düşük kaliteli ve tatsız olduğunu belirtir. 3. "Balın olsun tek, sinek Bağdat'tan gelir". Kaliteli ürünlerin, nereden gelirse gelsin, her zaman talep göreceğini ifade eder. 4. "Altın yere düşmekle pul olmaz". Değerli şeylerin değerini kaybetmeyeceğini vurgular. 5. "Üç kuruşluk eşeğin, beş paralık sıpası olur". Kalitesiz ana malzemenin, kalitesiz yan ürünler doğuracağını belirtir.

"Çul içinde arslan yatar" atasözü, bir kimsenin değerinin, kılık kıyafeti ile değil, kişiliğindeki cevherle ölçülmesi anlamına gelir.

NWA 7533 meteoriti, yaklaşık 10.000 dolar/gram değerinde olduğu belirtilmektedir.

"Koyunun olmadığı yerde, keçiye Abdurrahman Çelebi derler" atasözü, değerli insanların bulunmadığı yerde, değersiz ve yeteneksiz kişilerin değer kazanması anlamına gelir.

Altın tesbihlerin pahalı olmasının birkaç nedeni vardır: 1. Kullanılan Altının Kalitesi ve Ayarı: 24 ayar saf altın kullanılması, tesbihin maliyetini artırır. 2. İşçilik ve Tasarım: El işçiliği ile yapılan tesbihler, fabrikasyon üretim olanlara göre daha değerlidir ve özel tasarımlar fiyatı yükseltir. 3. Kullanılan Diğer Malzemeler: Tesbihin püskülü, boncukları ve diğer parçaları gibi detaylar da fiyata etki eder; değerli taşlarla süslenmiş olanlar daha yüksek değere sahiptir. 4. Tarihi ve Koleksiyon Değeri: Antika veya nadir bulunan altın tesbihler, tarihi ve kültürel önemleri nedeniyle çok yüksek fiyatlara satılabilir. 5. Piyasa Koşulları: Altının uluslararası piyasalardaki değeri ve arz-talep dengesi de tesbih fiyatlarını etkiler.

Marjinalist devrim, iktisadi davranışları marjinal fayda kavramı ile açıklayan ve aşağıdaki ilkeleri savunan bir ekonomik yaklaşımdır: 1. Değerin Kaynağı: Bir malın değeri, satıcının malı teslim etmek için yapacağı fedakarlık ile alıcının bunu elde etmek için göze alacağı fedakarlığın karşılaştırması ile belirlenir. 2. Emek-Değer Teorisi Eleştirisi: Klasiklerin ve Marxistlerin merkezî anlam yükledikleri emek-değer teorisinin, fiyatları belirleyen güçleri açıklamada yetersiz kaldığını söyler. 3. Üretim Maliyetleri: Bir malın üretimi sırasında geçmişte katlanılan büyük maliyetlerin, o malın fiyatının yüksek olmasını zorunlu kılmadığını savunur. 4. Fayda Odaklılık: Değer, malın sağladığı faydaya bağlıdır ve bu fayda, geçmişten ziyade şimdi ve gelecekte yapılacak tüketimden kaynaklanır. Bu devrim, 1870'lerde Alman Carl Menger, İngiliz William Stanley Jevons ve Fransız Léon Walras tarafından geliştirilmiştir.

En pahalı balık olarak, beyaz veya platin arowana öne çıkmaktadır ve ortalama değeri 400.000 dolardır. En uzun yaşayan balık ise kaba gözlü gobi (Sebastes aleutianus) olup, maksimum yaşam beklentisi 205 yıla kadar ulaşabilmektedir.