Avrasya

Doğu ve Güney Avrasya ülkeleri şu şekilde ayrılabilir: Doğu Avrasya: 1. Rusya. 2. Gürcistan. 3. Azerbaycan. 4. Türkiye (hem Asya hem de Avrupa'da yer alır). Güney Avrasya: 1. Kıbrıs. 2. Ermenistan. 3. Vatikan. 4. San Marino. 5. Malta.

Hintliler, Batı-Avrasya kökenli bir etnik kökene sahiptir. Bunun yanı sıra, Hindistan'da Proto-Dravidyan, Negrito ve Doğu Asya kökenli gruplar da bulunmaktadır.

Tunguz kelimesi, Doğu Sibirya'da yaşayan, avcılık ve balıkçılıkla geçinen, yarı göçebe bir topluluğu ifade eder. Ayrıca, Tunguz dilleri Altay dil ailesine mensup olup, Türkler, Koreliler ve Moğollarla yakından ilgili bir dil grubudur.

Afrika ve Asya'nın birleştiği yere "Avrasya" denir.

Avrasya Projesi (İstanbul Boğazı Karayolu Tüp Geçişi Projesi) 1,2 milyar dolara mal olmuştur.

Avrasya farklı alanlarda faaliyet gösteren birden fazla kuruluşu ifade edebilir: 1. Avrasya Uluslararası İşbirliği ve Kalkınma Derneği: Uluslararası ticaret alanında faaliyet gösteren kuruluşları bir araya getirir, bilgi alışverişi, dayanışma ve eşgüdüm sağlar. 2. Avrasya Eğitim Kültür ve Dostluk Derneği: İnsan hayatını ve sağlığını korumak, eğitimde fırsat eşitliği sağlamak, kültürel faaliyetlerde bulunmak ve insanlar arasındaki dostluk duygusunu geliştirmek gibi amaçlarla çalışır. 3. Avrasya Holdings: İnşaat, turizm, medya, kozmetik ve kimyasal üretim gibi sektörlerde faaliyet gösterir, yenilikçi teknolojileri iş süreçlerine yansıtarak sürdürülebilir başarı hedefler. 4. Avrasya Kurumsal: İstanbul'da bulunan bir yemek şirketidir, kurumsal yemek hizmetleri sunar.

Avrasya Ekonomik Birliği'nin Türkiye'ye etkileri çeşitli alanlarda ortaya çıkabilir: 1. Ticaret ve Yatırım İlişkileri: Türkiye'nin enerji kaynakları ithalatında Avrasya Ekonomik Birliği'ne (AEB) bağımlılığı ve AEB'nin Türkiye için önemli bir pazar olması, iki bölge arasındaki ekonomik ilişkileri artıracaktır. 2. Rekabet ve Verimlilik: Gümrük birliği kurulması, Türkiye'deki üreticileri daha verimli olmaya zorlayacak ve rekabeti artırarak teknolojik gelişmeyi teşvik edecektir. 3. Doğrudan Yabancı Yatırımlar (DYY): AEB'nin oluşması, üçüncü ülke üreticilerinin birlik içine gümrüksüz mal satabilmesi için Türkiye'de yatırımlarını artırmasına neden olacaktır. 4. Jeopolitik ve Stratejik Bağlar: Türkiye'nin, tarihi ve kültürel bağlarının güçlü olduğu Avrasya ülkeleriyle daha yakın ilişkiler geliştirmesi, bölgesel istikrarı ve işbirliğini artırabilir. Ancak, entegrasyon süreçlerinin bazı olumsuz etkileri de olabilir, örneğin, AEB'ye üye ülkelerin ekonomilerinin ulusal üretim kapasitesini azaltarak işsizlik ve gelirlerin azalması gibi sorunlar ortaya çıkabilir.

Lev Nikolayeviç Gumilov'un teorisi, "etnogenez" olarak adlandırdığı bir süreçtir. Gumilov'a göre, bozkır bölgelerinde yaşanan güneş radyasyonundaki dalgalanmalar gibi doğal değişimler, göçebe halkların hareketlerini ve dolayısıyla tarih boyunca yaşanan büyük değişimleri etkiler. Gumilov, bu teoriyi Avrasya toplumlarının oluşumunu açıklamak için kullanmış ve Rusya'yı Türk-Moğol halklarına benzeyen bir "süper etnos" olarak görmüştür.

Rusya, Kuzey Avrasya bölgesinde yer almaktadır.

Doğu Avrasya haplogrubu, genetik araştırmalarda R1a ve G haplogruplarını içerir. - R1a: Doğu ve Orta Avrupa, Rusya, Kafkasya, Orta Asya'da yaygın olan Hint-Avrupa kökenli bir haplogruptur. - G: Başta Kafkasya olmak üzere Avrupa'dan Orta Asya'ya ve güneyde Arabistan'a kadar geniş bir sahaya yayılmış bir haplogruptur.

Evet, Avar Devleti Türk kökenlidir.

Avrasya'da konuşulan diller, Hint-Avrupa ve Ural-Altay dil aileleri başta olmak üzere çeşitli gruplara ayrılır. Hint-Avrupa dil ailesi içinde yer alan bazı diller şunlardır: - Slav dilleri: Rusça, Ukraynaca, Lehçe, Çekçe, Bulgarca; - Romantik diller: Fransızca, İtalyanca, İspanyolca; - Alman dilleri: Almanca, İngilizce. Ural-Altay dil ailesi ise şunları içerir: - Ural dilleri: Fince, Estonca, Macarca; - Türk dilleri: Türkçe, Azerbaycanca, Kazakça. Ayrıca, Bask dili, Yunanca ve Maltaca gibi diğer diller de Avrasya'da konuşulan diller arasında yer alır.

At biniciliği, yaklaşık 3500 MÖ'de Batı Avrasya bozkırlarında atların evcilleştirilmesiyle birlikte ortaya çıkmıştır.