1971 yapımı Vanishing Point filmi, eski bir savaş gazisi, eski polis ve eski yarışçı olan Kowalski'nin, 1970 model modifiye beyaz Dodge Challenger marka bir arabayı Denver'dan alıp 15 saat içinde San Francisco'ya teslim etmek üzere yola çıkışını anlatır. Kowalski, hız sınırlarını zorladığı bu yolculukta trafik kurallarını çiğnediği için üç eyaletin polisi peşine düşer. Film, 1970'lerin özgürlükçü Hippi kültürü ve Woodstock ruhuna uygun sosyal mesajlar içerir. Vanishing Point filminin konusu ayrıca şu şekilde özetlenebilir: Vanishing Point, Kowalski'nin hayatını tanımlayıp anlamlandırma çabasını, eylemlerinde tam bir özgürlükle varoluşçu bir bakış açısıyla ele alır. Film, dönemin sosyopolitik huzursuzluğu gölgesinde, yüksek oktanlı aksiyondan düşünceli karşı kültür incelemesine kadar vitesleri huzursuzca değiştiren, post-hippi melankolisinin bir örneği olarak kabul edilir. Pratik efektlerin son döneminden bir amblem olan film, aynı zamanda isyandan muhafazakarlığa geçiş yapan bir nesli de temsil eder. Filmin İngiltere ve ABD versiyonları arasında bazı farklılıklar bulunmaktadır.