• Buradasın

    Mezarlıklar kendini vazgeçilmez sanan insanlarla dolu ne demek?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    "Mezarlıklar kendini vazgeçilmez sanan insanlarla doludur" sözü, insanların kendilerini aşırı değerli görmelerinin yanlış ve tehlikeli olduğunu ifade eder 34. Bu söz, özellikle topluma karşı sorumluluk taşıyan kişilerin, kendilerini başkalarıyla değil, gelecekte daha başarılı olan kişilerle karşılaştırması gerektiğini vurgular 3.
    Bu düşünce, "Mezarlıklar vazgeçilmez insanlarla doludur" sözünün bir yorumudur 15. Orijinal söz, ilk kez 1906 yılında Elbert Hubbard tarafından "The Philistine" dergisinde "The graveyards are full of people the world could not do without" (Dünya onsuz yapamayacağı insanlarla dolu mezarlıklar) şeklinde dile getirilmiştir 1.
    Bu sözün sahibi olarak Charles de Gaulle, Georges Clemenceau ve İzlandalı şair Vladmir Bjornberg gibi isimler öne sürülmüştür, ancak sözün ilk olarak kim tarafından tam anlamıyla ifade edildiği kesin olarak bilinmemektedir 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Mezarlıkla ilgili özlü söz nedir?

    Mezarlıkla ilgili bazı özlü sözler: "Mezar, ölümün son adresi değil; ahiretin ilk durağıdır". "Mezar bugünkü yaşayanların yarınki evi" (İncil). "Kendine kabir değil, kendini kabre hazırla" (Hz. Ebubekir). "Mezardan daha korkunç yer görmedim" (Hz. Osman). "Şöhret, gençlik ve gurur. Mezar hepsini alır" (Victor Hugo). "Bir mezar taşında okunabilecek en hüzünlü kelimeler: 'Ona koca dünya yetmiyordu, şimdi bir mezarcık çok bile'" (B. İskender). "Bil ki, bir mezar taşıdır insandan yarına kalan. Unutma onu da başkası yaptırır, gerisi yalan" (Mehmet Akif Ersoy). "Mezarları ziyaret edin, size ölümü hatırlatır" (Hz. Muhammed).

    Kendini bir şey sanan insanlara ne denir?

    Kendini bir şey sanan insanlara kendini beğenmiş, şımarık, ukala gibi ifadeler kullanılabilir. Ayrıca, bu tür insanlar için "kendini olduğundan çok değerli görmek" anlamına gelen "kendini bir şey sanmak" ifadesi de kullanılabilir. Bu tür nitelemeler, kişisel algılara dayalıdır ve bilimsel bir temeli yoktur.