İd ve süperego arasındaki ilişki, sürekli bir çatışma ve dinamik bir etkileşim halindedir. İd, kişiliğin en ilkel ve bilinçdışı kısmıdır; haz ilkesine göre çalışır ve bireyin temel içgüdülerini, dürtülerini içerir. Süperego, bireyin ahlaki değerlerini ve toplumsal normları temsil eder; vicdanın sesidir ve bireyin doğru ile yanlışı ayırt etmesine yardımcı olur. Ego, id ile süperego arasında bir denge kurmaya çalışır ve bu iki yapı arasında mantıklı bir arabulucu görevi üstlenir. Freud'a göre sağlıklı bir kişilik yapısı, id, ego ve süperego arasındaki dengeye bağlıdır.