“Züleyha Gözlerini Açıyor” kitabı, Sovyetler Birliği zamanında, toprak sahiplerini mülksüzleştirmeye yönelik programın bir parçası olarak ücra bir Tatar köyünde yaşarken Sibirya’ya sürgüne gönderilen genç bir kadının yazgısını konu alır. Romanda, Züleyha’nın 1930 kışıyla başlayan ve 16 yıl süren hikayesi anlatılmaktadır. Yazarın ailesinden de izler taşıyan kitap, hayatta kalmanın değil yaşamanın, vicdanın uyanışının romanı olarak tanımlanmaktadır.