"Tencere Yuvarlanmış Kapağını Bulmuş" atasözünün hikayesi şu şekildedir:

Bir zamanlar, çok zeki ve bilgili bir adam olan Şenn, kendisi gibi akıllı bir kızla evlenmek ister ve atına binip yola çıkar 345. Yolda bir adamla karşılaşır ve birlikte yolculuk etmeye başlarlar 345.

Şenn, adama sorular sorar: "Ben mi seni yükleneyim, yoksa sen mi beni yüklenirsin?" ve "Bu ekinler yenmiş mi yenmemiş mi?" 345. Adam bu sorulara sinirlenir ve Şenn'e cahil der 345.

Köye vardıklarında bir cenazeye rastlarlar ve Şenn, "Bu tabutun içindeki ölü mü, yoksa diri mi?" diye sorar 345. Adam iyice öfkelenir ve Şenn'e cahil olduğunu söyler 345.

Adam, Şenn'i evinde misafir eder ve kızı Tabaka ile tanıştırır 345. Tabaka, babasının Şenn'e sorduğu aptalca soruları sıralar ve aslında onun tuhaf biri olmadığını söyler 345.

Şenn, Tabaka ile evlenmek istediğini belirtir ve evlenirler 345. Çevre halkı, bu evlilik için "Kap kapağına uygun düştü" der 345. Çünkü "Şenn" su kabı, "Tabaka" ise kapak anlamına gelir 345.

Bu hikaye, Türkçede "Tencere yuvarlanmış, kapağını bulmuş" atasözüne dönüşmüştür 345.