• Buradasın

    Tebriz 16 yüzyılda kimin elindeydi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    1. yüzyılda Tebriz, Safeviler ve Osmanlıların arasında sık sık el değiştirmiştir 14.
    • 1501 yılında I. İsmail tarafından Safevi Devleti'nin başkenti yapılmıştır 14.
    • 1514 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı hâkimiyetine alınmıştır 14.
    • 1548 yılında Kanûnî Sultan Süleyman döneminde Osmanlılar tekrar şehre hâkim olmuştur 4.
    1. yüzyılın sonuna doğru, 1603 yılında Şah I. Abbas şehri yeniden zaptetmiş ve Osmanlı eserlerini yıktırmıştır 4.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    16 yüzyılın en güçlü devleti kimdir?

    16. yüzyılın en güçlü devleti Osmanlı İmparatorluğu'dur. Osmanlı, 16. yüzyılda dünyanın en güçlü imparatorluğu haline gelmiştir. Ancak, 1699 yılında imzalanan Karlofça Antlaşması ile süper güç konumunu bırakmak zorunda kalmıştır.

    Osmanlı Tebriz'i neden aldı?

    Osmanlı Devleti, 1603 yılında Tebriz'i, Safevi Devleti'nin kurucusu Şah İsmail'in taç giydiği ve devletin ilk başkenti olan bir şehri ele geçirerek İran ordusuna moral vermek ve Şah Abbas'ın Batı İran'da kaybettiği toprakları geri almasını engellemek amacıyla almıştır. Ayrıca, Osmanlı Devleti, Avusturya ile savaş halinde olması ve Celali isyanları nedeniyle doğudaki eyalet askerlerinin maaşlarını ödemekte zorluklar yaşıyordu. Osmanlı'nın Tebriz'i alma nedenlerinden bir diğeri ise, Azerbaycan’ın kuzeyinde bulunan Sünni Şirvanşahların Şii Safevîlere karşı kendilerinden yardım istemeleri olarak belirtilmiştir.

    16. yüzyılda Tebriz'in Osmanlılar tarafından ele geçirilmesine neden olan savaş?

    16. yüzyılda Tebriz'in Osmanlılar tarafından ele geçirilmesine neden olan savaş, Çaldıran Savaşı'dır. Çaldıran Savaşı, 23 Ağustos 1514'te Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim ile Safevî Hükümdarı Şah İsmâil arasında Çaldıran ovasında yapılmıştır.

    XV ve XVI. yüzyıllarda Osmanlı Devleti'nin siyasi durumu nedir?

    XV ve XVI. yüzyıllarda Osmanlı Devleti, gerçek bir dünya gücü olarak siyasi ve ekonomik hayatı yönlendiren bir konumdaydı. Devletin siyasi durumu şu özelliklerle özetlenebilir: - Geniş sınırlar: Osmanlı, Anadolu, Balkanlar, Orta Avrupa, Orta Doğu, Arabistan, Kuzey Afrika ve Güney Akdeniz'i içine alan bir coğrafyaya hakimdir. - Katolik Kilisesi'ne karşı politika: Ortodoks ve Protestanları himaye ederek Hristiyan birliğini parçalamaya çalıştı. - Avrupa devletlerine destek: Fransa, İngiltere ve Hollanda gibi milli monarşilerin bağımsızlıklarını korumak için yardım istedi. - Askeri başarılar: Barbaros Hayrettin Paşa döneminde İspanya'ya karşı mücadeleler yoğunlaştı ve Kuzey Afrika, Osmanlı egemenliğine alındı. - Ekonomik sorunlar: Coğrafi Keşifler sonrası ticaret yollarının değişmesi ve gelişen Avrupa teknolojisi, Osmanlı'nın Avrupalılar karşısında güç kaybetmesine neden oldu.