• Buradasın

    Sadabad ve sahilhane nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Sâdâbâd, 18. yüzyılda Kağıthane Deresi kıyısında, Haliç'e doğru uzanan düzlük, mesire ve eğlence alanına verilen addır 123. Bu alan, III. Ahmed (1703-1730) ve Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa zamanında, "Lâle Devri" olarak adlandırılan dönemde, Sâdâbâd Kasrı çevresinde düzenlenen eğlencelerle ünlenmiştir 12.
    Sahilhane hakkında ise bilgi bulunmamaktadır.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Sadabad Sarayı'nın hikayesi nedir?

    Sadabad Sarayı'nın hikayesi şu şekilde özetlenebilir: İnşa Edilmesi. Lale Devri'nin Simgesi Olması. Patrona Halil İsyanı. Tamir ve Kullanım. Yıkılması ve Yeniden İnşa Edilmesi. Son Dönemler.

    Sadabat Sarayı kimin eseri?

    Sadabat Sarayı, farklı dönemlerde farklı kişiler tarafından inşa edilmiştir: Birinci Sadabat Sarayı, devrin sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından III. Ahmed için 1722 yılında inşa ettirilmiştir. İkinci Sadabat Sarayı, 1809-1816 yılları arasında II. Mahmud'un emriyle, baş mimar Krikor Amira Balyan tarafından yaptırılmıştır. Üçüncü Sadabat Sarayı, 1862-1863 yıllarında Sultan Abdülaziz döneminde inşa edilmiştir. Günümüzde Sadabat Sarayı olarak anılan bir yapı bulunmamaktadır; çünkü üçüncü saray 1943 yılında yıktırılmıştır.

    Sadabad ne anlama gelir?

    Sadabat kelimesi, Farsça kökenli olup "durağanlık", "sakinlik" veya "huzurlu bir mekan" anlamına gelir. Ayrıca, Osmanlı İmparatorluğu döneminde, İstanbul'un Kağıthane semtinde bulunan ve "Lale Devri" olarak adlandırılan dönemde eğlence ve gezinti alanı olarak bilinen saray, köşk, kasır ve bahçeler topluluğunun adı da Sadabat'tır.

    Sadabad'da hangi padişahlar yaşadı?

    Sadabad'da yaşayan padişahlar arasında III. Ahmed ve I. Mahmud bulunmaktadır. III. Ahmed, Sadabat Kasrı çevresinde düzenlenen eğlencelerle ünlü olan Lale Devri'nde (1703-1730) padişahtı. I. Mahmud, Patrona Halil İsyanı'nın ardından tahta çıktıktan sonra Sadabat Sarayı dışındaki köşk, kasır, çeşme ve köprülerin yakılmasını önlemiş, ancak yıkılmalarına engel olamamıştır. Sadabat, 1730'da çıkan Patrona Halil İsyanı ile tahrip edilmiştir.