Yazeka
Arama sonuçlarına göre oluşturuldu
Ömer Seyfettin'in "Pembe İncili Kaftan" adlı hikayesinin özeti şu şekildedir:
Osmanlı padişahı, Safevi hükümdarı Şah İsmail'e elçi göndermek ister 12. Ancak Şah İsmail, daha önce Osmanlı elçilerine hakaretler edip işkence ettiği için bu tehlikeli görevi üstlenecek cesur birini bulmak zordur 1.
Osmanlı sarayında bu göreve en uygun kişinin Muhsin Çelebi olduğu düşünülür 12. Onurlu ve cesur bir adam olan Muhsin Çelebi, görevi kabul eder ancak devletten hiçbir maddi destek istemez, tüm masraflarını kendisi karşılayacaktır 12.
Gösterişli bir elçi olarak gitmesi gerektiğinden, göz kamaştıran pembe incili kaftanını satın alır, servetini bu yolculuğa harcar ve Tebriz’e doğru yola çıkar 12.
Şah İsmail'in huzuruna çıktığında, elçiyi aşağılamak için oturacak hiçbir şey bırakılmadığını görür 14. Bunun üzerine, kendi kaftanını yere sererek üzerine oturur ve Osmanlı’nın büyüklüğünü anlatan sözlerini cesurca dile getirir 14.
Görevi başarıyla tamamlayan Muhsin Çelebi, dönüşte pembe incili kaftanını geri almaz 1. "Bir Türk, yere serdiği şeyi bir daha arkasına koymaz" diyerek Osmanlı’nın şerefini ve asaleti simgeler 1. Ancak servetini kaybettiği için fakir bir hayat sürer ve pazarcılık yaparak geçinir 1.
Pembe incili kaftan ise sır olarak kalır 1.
5 kaynaktan alınan bilgiyle göre: