“Benim Adım Kırmızı” romanı, 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu’nda geçer. Özeti: Roman, Sultan III. Murad döneminde çalışan bir grup nakkaşın ağzından anlatılan birbiriyle bağlantılı hikâyelerden meydana gelmiştir. Kitabın başlıca kahramanları, sanatçıları evinde barındıran evin kızı Şeküre ve ona âşık olan teyze oğlu Kara’dır. İstanbul’da pahalılık ve korku hüküm sürmekteyken saray hattatları ve nakkaşları, hazırlanan kitap için gizlice Frenk etkisi taşıyan resimler yaparlar. Farklı anlatıcılar tarafından anlatılan hikâyelerin toplamından oluşan romanda, her karakter kendi dilinden konuşur ve ölüler ile cansız nesneler de dile gelerek kitabın öyküsünü kendi bakış açılarından anlatırlar. Hazırlık macerası konu edilen kitabın, hazırlanma sürecinde yapılan işin İslam’a aykırı olup olmadığı meselesi bir ayrışmaya sebep olur. Cinayet soruşturması ve katilin kimliği etrafında dönen hikâyenin yanı sıra, kitapta bireysel kimlik, sanat, din ve Batı ile Doğu arasındaki çatışmalar gibi derin temalar da işlenir.