• Buradasın

    Neşet ertaş neden öldü ve mezarı neden açıldı?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Neşet Ertaş, 25 Eylül 2012 tarihinde İzmir'de prostat kanseri nedeniyle 74 yaşında vefat etmiştir 123.
    Mezarının açılma sebebine dair ise bilgi bulunamamıştır.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Neşet Ertaş'ın hayatı kısaca özeti?

    Neşet Ertaş'ın hayatının kısa özeti şu şekildedir: 1938 yılında Kırşehir'in Çiçekdağı ilçesi, Abdallar (Kırtıllar) köyünde doğdu. 8 yaşında bağlama çalmaya başladı. 1950'li yılların başında İstanbul'a gitti ve ilk plağını çıkardı. 1960'lardan itibaren kendi yazdığı şiirleri havalandırıp seslendirdi. 1970'li yıllardan itibaren türküleri dönemin pek çok sanatçısı tarafından yorumlandı. 2009 yılında UNESCO'nun Yaşayan İnsan Hazineleri Ulusal Envanterine girmeye değer görüldü. 25 Eylül 2012 tarihinde İzmir'de tedavi gördüğü hastanede ileri evrede prostat kanseri nedeniyle yaşamını yitirdi. Neşet Ertaş, Türk halk ozanı ve halk müziği şarkıcısı olarak, babası Muharrem Ertaş'tan öğrendiği türkü ve bozlakların yanı sıra Orta Anadolu türkülerini, oyun havalarını kayıt altına almasıyla da tanınır.

    Neşet Ertaş'ın son hali nasıldı?

    Neşet Ertaş'ın son hali hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, sanatçının yaşamıyla ilgili bazı bilgiler şu şekildedir: 1976 yılında, sigara ve alkol kullanımına bağlı olarak sahnede iken parmaklarından felç geçirdi. 2000 yılında İstanbul Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda verdiği konserle sahne hayatına geri döndü. 2009 yılında UNESCO tarafından "Yaşayan İnsan Hazinesi" ilan edildi. 25 Eylül 2012 tarihinde İzmir'de prostat kanseri nedeniyle vefat etti.

    Neşet ertaşın mezarı hangi köyde?

    Neşet Ertaş'ın mezarı, Kırşehir'deki Bağbaşı Mezarlığı'nda bulunmaktadır.

    Neşet ertaş neden bu kadar seviliyor?

    Neşet Ertaş'ın bu kadar sevilmesinin birkaç nedeni vardır: 1. Samimiyeti ve dürüstlüğü: Ertaş, halkın duygularını ve yaşamlarını en iyi şekilde yansıtan eserler ortaya koymuştur. 2. Türkmen/Abdal kültürünün temsilcisi olması: Bu geleneği yaşatarak bozkırın sesi ve ruhu olarak kabul edilmiştir. 3. Etkileyici sözleri ve melodileri: Etkileyici şiirleri ve türküleriyle dinleyicileri derinden etkilemiştir. 4. Olağanüstü çalma ve söyleme yeteneği: Saz ve ses konusundaki ustalığı, onu geniş kitlelerin hayranlığını kazanan bir saz ve söz ustası yapmıştır. 5. Toplumsal değerleri savunması: "İncinsen de incitme" ilkesi üzerine hayatını konumlandırmış ve sevginin önemine inanmıştır.