Kırmak ve kırılmak kelimeleri farklı anlamlara sahiptir: Kırmak: Sert bir şeyi üzerine vurarak veya bir kuvvet tatbik ederek parçalamak. Düşürme, çarpma sonucunda (cam, porselen vb. kırılmaya elverişli şeylerin) parçalara ayrılmasına sebep olmak. Sağlam durumdan çıkarıp bozmak. Katlamak, bükmek. Öldürmek. Şiddetini azaltmak, yumuşatmak, tâdil etmek. Çevirmek, döndürmek, yönünü değiştirmek. (Tavla oyununda) Üstüne kapı alınmamış bir taşı vurmak. Kaçmak, sıvışmak. Kırılmak: Kırma işine konu olmak, bir veya birçok parçaya ayrılmak. Bükülerek kat yeri oluşturmak. Savaş, bulaşıcı hastalık sebebiyle çok sayıda insan ölmek. Birine karşı kırgın duruma gelmek, gücenmek, incinmek. Kırgınlık duymak. Eski gücü kalmamak, azalmak, yatışmak. Cesaret, umut, onur azalmak, yok olmak. Ağaç, dal üzerinde meyve, çiçek, yaprak çok olmak. Saydam bir ortamdan başka bir saydam ortama geçen bir ışın, doğrultu değiştirmek.