• Buradasın

    Dostun bir fiskesi yaralar beni kime ait?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    “Dostun bir fiskesi yaralar beni” dizesi, Pir Sultan Abdal'a ait "Şu Kanlı Zalimin Ettiği İşler" adlı türküye aittir 12.

    Konuyla ilgili materyaller

    Pir Sultan Abdal dostun fiskesi neden yazdı?

    Pir Sultan Abdal, "Dostun Fiskesi" adlı şiiri, idam edileceği darağacına giderken, halkın kendisini taşlaması ve can dostu Ali Baba'nın korkusundan ona gül atması nedeniyle yazmıştır. Hikayeye göre, Hızır Paşa'nın emriyle halkın taşladığı Pir Sultan'a, gül atan Ali Baba'nın gülü Pir Sultan'a isabet eder ve onu yaralar: > "Şu kanlı zalimin ettiği işler, Garip bülbül gibi zareler beni, Yağmur gibi yağar başıma taşlar, İlle de dostun bir fiskesi yaralar beni".

    Dost yarası ne anlatıyor?

    "Dost Yarası" ifadesi, farklı bağlamlarda çeşitli anlamlar taşıyabilir. İşte bazıları: Müzik: Arif Sağ'ın 2002 tarihli bir albümü veya Canan Sağar'ın bir şarkısı. Film: 1984 yapımı, Kemal Kan'ın yönettiği bir dram filmi. Şiir: "Dost Yarası", bir şiir başlığı olarak da kullanılmıştır. Ayrıca, "dost yarası" ifadesi, dostluk kavramına farklı bir pencereden bakan ve insanın iç dünyasına inen bir şarkı olarak da tanımlanabilir.

    Yaralar Beni türküsünün hikayesi nedir?

    "İlle Dostun Bir Tek Gülü Yaralar Beni" türküsünün hikayesi şu şekildedir: Pir Sultan Abdal, idam edileceği darağacına doğru yürürken, Hızır Paşa'nın emriyle halk onu taşlamaya başlar. Bu durum, Pir Sultan'ın can dostunun bu hareketinden incinmesine neden olur ve şu dizeleri döker: > Şu kanlı zalimin ettiği işler, Garip bülbül gibi zareler beni, Yağmur gibi yağar başıma taşlar, İlle de dostun bir fiskesi yaralar beni. Türkü, Pir Sultan Abdal'ın ağzından yazılmış bir şiir olarak da kabul edilir.

    Dostun Bir Fiskesi Yaralar Beni hikayesi nedir?

    "Dostun Bir Fiskesi Yaralar Beni" adlı eserin hikayesi, Pir Sultan Abdal'ın idam edileceği zaman gerçekleşir. Hızır Paşa, Pir Sultan'ı taşlatarak idam ettirme emri verir. Bu olay üzerine Pir Sultan, şu dizeleri söyler: > Şu kanlı zalımın ettiği işler > Garip bülbül gibi zar eyler beni > Yağmur gibi yağar başıma taşlar > Dostun bir fiskesi yaralar beni.