• Buradasın

    Atatürk'ün askerlik anısı nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Atatürk'ün askerlik anılarından bazıları şunlardır:
    1. Hareket Ordusu'nun Kurulması: 31 Mart İsyanı'nı bastırmak için toplanan kuvvetlerin başına, Kurmay Başkanlığına Mustafa Kemal Bey'in atanması ve "Hareket Ordusu" adını vermesi 1.
    2. Trablusgarp Savaşı: Mustafa Kemal'in kendi isteğiyle orduya katılması ve Tobruk yakınlarında İtalyanlarla çarpışması 12.
    3. Çanakkale Savaşı: Mustafa Kemal'in, 19. Tümen Komutanı olarak, 25 Nisan 1915'te Conkbayırı'nda İngiliz kuvvetlerine karşı verdiği taarruz emri ve Türk askerlerinin gösterdiği kahramanlık 23.
    4. Sofya Ataşemiliterliği: Mustafa Kemal'in, Sofya'da bulunduğu dönemde, I. Dünya Savaşı'nın başladığını öğrenmesi ve Osmanlı Devleti'nin bu savaşa katılmaması gerektiğini savunması 2.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Atatürk askerde hangi rütbe?

    Mustafa Kemal Atatürk'ün askerdeki rütbeleri şunlardır: 1. Üsteğmen: 1903. 2. Yüzbaşı (Kurmay): 11 Ocak 1905. 3. Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı): 20 Haziran 1907. 4. Binbaşı: 27 Kasım 1911. 5. Yarbay: 1 Mart 1914. 6. Albay: 1 Haziran 1915. 7. Mirliva (Tümgeneral): 1 Nisan 1916. 8. Mareşal (Müşir): 19 Eylül 1921.

    Atatürk neden asker olmak istemiş?

    Atatürk'ün asker olmak istemesinin iki ana nedeni olduğu düşünülmektedir: 1. Öğretmeninden yediği dayak: Mülkiye İdadisi okulunda Arapça öğretmeni Kaymak Hafız'dan sopa ile dayak yemesi, büyükannesi tarafından okuldan alınmasına yol açmış ve bu olay, Atatürk'te asker olma isteğini tetiklemiştir. 2. Komşu çocuğunun üniforması: Askerî Rüştiye öğrencisi olan komşu çocuğu Ahmet'in üniformalı görüntüsü ve sokakta gördüğü subayların üniformaları, Atatürk'ün askerlik mesleğine olan ilgisini artırmıştır.

    Atatürk kaç yıl askerlik yaptı?

    Mustafa Kemal Atatürk, 1905-1918 yılları arasında 13 yıl askerlik yapmıştır.

    Atatürk'ün askerlere yaptığı konuşma nedir?

    Atatürk'ün askerlere yaptığı önemli konuşmalardan biri, 29 Ekim 1938 tarihinde yaptığı orduya mesajdır: > "Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, her zaman zaferle beraber medeniyet nurları taşıyan kahraman Türk ordusu! > Memleketini en buhranlı ve müşkül anlarda zulümden, felaket ve musibetlerden ve düşman istilasından nasıl korumuş ve kurtarmış isen, Cumhuriyet'in bugünkü feyizli devrinde de, askerlik tekniğinin bütün modern silah ve vasıtalarıyla mücehhez olduğun hâlde, vazifeni aynı bağlılıkla yapacağına hiç şüphem yoktur. > Bugün, Cumhuriyet'in on beşinci yılını mütemadiyen artan büyük bir refah ve kudret içinde idrak eden büyük Türk milletinin huzurunda kahraman ordu, sana kalbi şükranlarımı beyan ve ifade ederken büyük ulusumuzun iftihar hislerine de tercüman oluyorum".

    Atatürk'ün askerlik hayatı nasıl başladı?

    Mustafa Kemal Atatürk'ün askerlik hayatı, 1893 yılında İstanbul'daki Harp Okuluna girmesiyle başladı. İlk görev yeri olarak 1905 yılında Şam'daki 5. Ordu Süvari Alayı'na atandı. Daha sonra Trablusgarp Savaşı ve I. Dünya Savaşı gibi önemli çatışmalarda görev aldı. 9 Temmuz 1919'da Osmanlı ordusundan istifa eden Atatürk, 5 Ağustos 1921'de Büyük Millet Meclisi tarafından Türk Ordularının Başkomutanı olarak atanmasıyla aktif askerlik hayatına geri döndü.

    Atatürk hangi subaylara askerim dedi?

    Atatürk, "Mustafa Kemal'in Askerleri" ifadesini, Milli Savunma Üniversitesi Kara Harp Okulu mezunlarının kılıçlarını kaldırarak söyledikleri sırada kullanmıştır.

    Atatürk asker için ne demiştir?

    Atatürk, askerlikle ilgili çeşitli konularda önemli sözler söylemiştir: 1. "Mutlaka şu ve bu sebepler için milleti savaşa sürüklemek taraftarı değilim. Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır". 2. "Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir". 3. "Türk askerlerinin birlik olup oluşturduğu üstün gücü, dünyanın hiçbir ordusunda görmedim". 4. "Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam askere rastgelinmemiştir". 5. "Askerlik hayatını öyle bir okul hâline koymalıdır ki, hem vatanı savunabilecek derecede askerlik sanatını öğrensin ve hem de memleketine döndüğü zaman bütün köy için ve köy halkı için faydalı olabilecek şeyleri öğrensin".