• Buradasın

    Atatürk'ün askerlik hayatı nasıl başladı?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Mustafa Kemal Atatürk'ün askerlik hayatı, 1893 yılında İstanbul'daki Harp Okuluna girmesiyle başladı 13.
    İlk görev yeri olarak 1905 yılında Şam'daki 5. Ordu Süvari Alayı'na atandı 4. Burada devlet gelirlerinin toplanması da dahil olmak üzere çeşitli görevler üstlendi ve toplumun her kesiminden insanlarla temas kurdu 1.
    Daha sonra Trablusgarp Savaşı ve I. Dünya Savaşı gibi önemli çatışmalarda görev aldı 24. Savaşlardaki başarıları sayesinde rütbesi yükseldi ve çeşitli cephelerde önemli komutanlık görevleri üstlendi 4.
    9 Temmuz 1919'da Osmanlı ordusundan istifa eden Atatürk, 5 Ağustos 1921'de Büyük Millet Meclisi tarafından Türk Ordularının Başkomutanı olarak atanmasıyla aktif askerlik hayatına geri döndü 2.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Atatürk neden askeri okula gitti?

    Atatürk, askerlik mesleğine olan ilgisi ve asker üniformasını sevmesi nedeniyle askeri okula gitmiştir. Ayrıca, aynı mahallede yaşadığı çocukların her gün üniformalarını giyerek askeri okullara gitmeleri de onun asker olma isteğini artırmıştır.

    Atatürk orduya neden en büyük eserim dedi?

    Atatürk, "en büyük eserim" olarak Türkiye Cumhuriyeti'ni görmüştür.

    Atatürk neden asker olmak istemiş?

    Atatürk'ün asker olmak istemesinin iki ana nedeni olduğu düşünülmektedir: 1. Öğretmeninden yediği dayak: Mülkiye İdadisi okulunda Arapça öğretmeni Kaymak Hafız'dan sopa ile dayak yemesi, büyükannesi tarafından okuldan alınmasına yol açmış ve bu olay, Atatürk'te asker olma isteğini tetiklemiştir. 2. Komşu çocuğunun üniforması: Askerî Rüştiye öğrencisi olan komşu çocuğu Ahmet'in üniformalı görüntüsü ve sokakta gördüğü subayların üniformaları, Atatürk'ün askerlik mesleğine olan ilgisini artırmıştır.

    Atatürk kaç yıl askerlik yaptı?

    Mustafa Kemal Atatürk, 1905-1918 yılları arasında 13 yıl askerlik yapmıştır.

    Atatürk asker için ne demiştir?

    Atatürk, askerlikle ilgili çeşitli konularda önemli sözler söylemiştir: 1. "Mutlaka şu ve bu sebepler için milleti savaşa sürüklemek taraftarı değilim. Savaş zorunlu ve hayati olmalıdır". 2. "Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir". 3. "Türk askerlerinin birlik olup oluşturduğu üstün gücü, dünyanın hiçbir ordusunda görmedim". 4. "Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam askere rastgelinmemiştir". 5. "Askerlik hayatını öyle bir okul hâline koymalıdır ki, hem vatanı savunabilecek derecede askerlik sanatını öğrensin ve hem de memleketine döndüğü zaman bütün köy için ve köy halkı için faydalı olabilecek şeyleri öğrensin".

    Atatürk'ün Türk ordusu ile ilgili sözleri nelerdir?

    Atatürk'ün Türk ordusu ile ilgili bazı sözleri şunlardır: "Ordumuz, Türk birliğinin, Türk kudret ve kabiliyetinin, Türk vatanseverliğinin çelikleşmiş bir ifadesidir". "Ordumuz; Türk topraklarının ve Türkiye idealini gerçekleştirmek için sarf etmekte olduğumuz sistemli çalışmaların yenilmesi imkânsız güvencesidir". "Türk ordusu o cevherde bir ordudur. Yeter ki ona komuta edenler, komuta edebilme vasıflarına sahip olabilsinler!". "Dünyanın hiçbir ordusunda, yüreği seninkinden daha temiz, daha sağlam bir askere rast gelinmemiştir". "Biz zengin değiliz. Lakin ordumuz hazırdır ve morali mükemmeldir. Şayet bize meydan okunursa, buna karşılık verebileceğimizden emin olunuz".

    Atatürk'ün Samsun'a çıkışı neden önemlidir?

    Atatürk'ün Samsun'a çıkışı, Kurtuluş Savaşı'nın fiili başlangıcı olarak kabul edildiği için önemlidir. Bu olay, şu nedenlerle tarihe geçmiştir: 1. Gerginliğin Sona Erdirilmesi: Atatürk, Samsun'da Rum çetesi ve Türk halkı arasındaki gerginliği gidermek ve bölgedeki sorunları çözmek için görevlendirilmiştir. 2. Milli Mücadelenin Başlatılması: Mustafa Kemal, Samsun'dan milli mücadeleyi başlatmış ve bağımsızlık ateşini yakmıştır. 3. Milli İrade ve Egemenlik: Atatürk, milli iradeye dayalı bir yönetim anlayışını benimseyerek, Osmanlı saltanatı yerine millet egemenliğine dayalı yeni bir Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurma ülküsünü hayata geçirmiştir.