• Buradasın

    Türkiye Cenevre Sözleşmesi'ne neden taraf oldu?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Türkiye, 1951 tarihli Birleşmiş Milletler Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Cenevre Sözleşmesi'ne coğrafi sınırlama şerhi koyarak taraf olmuştur 135. Bu şerhin temel nedenleri arasında:
    • Güvenlik endişeleri 3. Türkiye, coğrafi olarak hassas bir konumda bulunması nedeniyle göçmen deposu haline gelmesini önlemek istemiştir 4.
    • Kamu düzenini koruma 4. İltica amaçlı gelişlere karşı ülkenin kamu düzenini korumak amaçlanmıştır 4.
    • Demografik ahenki bozma riski 4. Ulusal ve demografik ahenkin bozulmaması hedeflenmiştir 4.
    Türkiye, 1967 yılında imzalanan ve sözleşmedeki mülteci tanımında yer alan "1 Ocak 1951'den önce meydana gelen olaylar sonucunda" ifadesini kaldıran protokolü imzalamış, ancak coğrafi sınırlama şerhini kaldırmamıştır 15.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Türkiye'nin üye olduğu uluslararası kuruluşlar nelerdir?

    Türkiye'nin üye olduğu bazı uluslararası kuruluşlar: Birleşmiş Milletler (BM). Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO). Dünya Ticaret Örgütü (WTO). Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD). Uluslararası Para Fonu (IMF). Avrupa Konseyi (COE). İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT). Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (BSEC). Interpol. Avrupa Ragbi Federasyonları Birliği (FIRA). Türkiye ayrıca Asya’da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (CICA), Güneydoğu Avrupa İşbirliği Süreci (GDAÜ), Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gibi birçok diğer uluslararası kuruluşa da üyedir.

    1924 Cenevre Protokolü nedir?

    1924 Cenevre Protokolü hakkında bilgi bulunamadı. Ancak, 1925 yılında Cenevre'de imzalanan Boğucu, Zehirleyici ve Benzer Gazların ve Bakteriyolojik Araçların Savaşta Kullanımının Yasaklanmasına İlişkin Protokol (daha genel bilinen adıyla Cenevre Protokolü), biyolojik ve kimyasal silahların kullanımını yasaklayan bir antlaşmadır. Protokol, 8 Şubat 1928'de yürürlüğe girmiştir. Ayrıca, 1949 yılında imzalanan Cenevre Sözleşmeleri de dört ayrı anlaşmadan oluşur ve savaşların yarattığı vahşeti sınırlandırmaya yönelik temel kuralları belirler.

    Cenevre neden önemli?

    Cenevre'nin önemli olmasının bazı nedenleri: Uluslararası kuruluşlar: Birleşmiş Milletler Avrupa Merkezi, Dünya Sağlık Örgütü, Uluslararası Çalışma Örgütü, Kızılhaç ve Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) gibi birçok önemli uluslararası kuruluşa ev sahipliği yapmaktadır. Ekonomi: Finans ve ticaret merkezi olarak dünya liderlerinden biridir; petrol, şeker, tahıl ve kahve gibi ürünlerin ticareti burada yapılır. Tarih ve kültür: 4000 yıllık tarihi, kültürü, bilimi ve doğasıyla UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan birçok değerli sanat eseri ve yapıya sahiptir. Eğitim: Cenevre Üniversitesi gibi dünya çapında eğitim ve araştırma kurumlarına ev sahipliği yapar. Konum: Fransa sınırına yakın olması ve Alpler ile Jura Dağları arasında, Cenevre Gölü kıyısında yer alması, doğal güzellikler ve eşsiz bir coğrafi konum sunar.

    Türkiye Cenevre Sözleşmesine taraf mı?

    Türkiye, 1958 Cenevre Deniz Hukuku Sözleşmesi'ne taraf değildir. Ancak, 1951 Mültecilerin Hukuki Statüsüne Dair Cenevre Sözleşmesi'ni 29 Ağustos 1961 tarihinde onaylamıştır.

    Üçüncü Cenevre Sözleşmesi nedir?

    Üçüncü Cenevre Sözleşmesi, 1949 yılında Cenevre'de düzenlenen diplomatik konferans sonucunda kabul edilen ve savaş esirlerine yönelik muamele biçimini düzenleyen uluslararası bir sözleşmedir. Bu sözleşme, 1864 yılında yapılan ilk Cenevre Sözleşmesi'nin ardından, savaş sırasında insani değerler temelinde uyulması gereken devletlerarası hukuk kurallarını belirlemek amacıyla hazırlanan dört sözleşmeden biridir. Üçüncü Cenevre Sözleşmesi'nin bazı maddeleri: Savaş esirlerine, cins, derece, sıhhat, yaş ve mesleki kabiliyet farklarının gerektirdiği öncelikli muamele dışında, ırk, milliyet, din, siyasi kanaat ve benzeri kriterlere bakılmaksızın eşit muamele yapılacaktır. Esirler, esir edildikleri zaman sahip oldukları medeni hakları kullanma yetkisini muhafaza ederler. Esiri elinde tutan devlet, bu hakların kendi topraklarında veya dışında kullanılmasını, esirlik durumunun gerektirdiği ölçüde sınırlayabilir.

    Türkiye insan hakları konusunda hangi uluslararası sözleşmelere taraftır?

    Türkiye, insan hakları konusunda birçok uluslararası sözleşmeye taraftır. Bunlardan bazıları şunlardır: 1. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS): Türkiye, 1987'de bireysel başvuru hakkını ve 1990'da zorunlu yargı yetkisini kabul etmiştir. 2. Birleşmiş Milletler Siyasi ve Medeni Haklar Uluslararası Sözleşmesi: Sözleşme, 2000 yılında imzalanmış ve 2003 yılında onaylanmıştır. 3. Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme: Sözleşme, 2000 yılında imzalanmış ve 2003 yılında bazı çekince ve beyanlarla birlikte onaylanmıştır. 4. Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme: Sözleşme, 1966 yılında kabul edilmiştir. 5. Çocuk Hakları Sözleşmesi: Türkiye, sözleşmeyi 1990 yılında imzalamış ve 1994 yılında onaylamıştır.

    Cenevre Sözleşmesi Türkiye için neden önemli?

    Cenevre Sözleşmesi, Türkiye için çeşitli nedenlerle önemlidir: Mülteci Statüsünün Belirlenmesi: Türkiye, 1951 tarihli Birleşmiş Milletler Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin Cenevre Sözleşmesi'ne 1961 yılında taraf olmuş, ancak sözleşmeye coğrafi sınırlama şerhi koymuştur. Uluslararası Koruma: Sözleşme, Türkiye'ye sığınanlara coğrafi ayrım yapmadan etkin bir uluslararası koruma sağlama yükümlülüğü getirir. Yasal Çerçeve: 1994 tarihli İltica/Sığınma Yönetmeliği ile Türkiye, Avrupa ülkeleri dışından gelen ve mülteci kriteri taşıyan yabancıları da sığınmacı statüsünde tanımıştır. Güvenlik ve Kamu Düzeni: Sözleşmeye konulan coğrafi sınırlama, Türkiye'nin göçmen deposu haline gelmesini önleme, kamu düzenini koruma ve ulusal ahenki bozmama amaçlarıyla da ilişkilidir.