• Buradasın

    Mukataa ve iltizam aynı şey mi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Mukataa ve iltizam kavramları birbirine yakın anlamlar taşısa da aynı şeyler değildir.
    Mukataa, Osmanlı Devleti'nde devlete ait bir kısım vergi ve resimlerin belirli bir meblağ karşılığında iltizama verilmesi anlamına gelir 3.
    İltizam ise mukataaların belli bir bedel karşılığında özel teşebbüs tarafından işletilmesi sistemidir 3.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Osmanlıda mukataa sistemi nasıl uygulanır?

    Osmanlı'da mukataa sistemi, devletin çeşitli gelir kaynaklarının toplanması için kullanılan bir yöntemdi. 1. İltizam: Gelirlerin, belirli bir bedel karşılığında girişimcilere (mültezimlere) verilmesi yöntemiydi. Bu süreçte: - Gelirlerin yıllık asgari değeri devlet tarafından belirlenirdi. - Bu gelirler, açık artırma ile en yüksek teklifi veren mültezime satılırdı. - Mültezim, topladığı gelirlerin bir kısmını devlete öder, geri kalanını ise kâr olarak kazanırdı. 2. Emanet: Devletin ekonomik durumunun istikrarsız olduğu dönemlerde, mukâtaaların zarar etme riski nedeniyle emanet yöntemiyle işletilmesi tercih edilirdi. 3. Malikâne: Uzun süreli iltizam uygulaması olup, mukâtaa gelirlerinin bir peşin bedel (muaccele) ve her yıl ödenecek taksitler (müeccele) karşılığında özel kesime satılmasıydı.

    Osmanlıda iltizam sistemi nedir?

    İltizam sistemi, Osmanlı İmparatorluğu'nda devlet gelirlerinin bir bölümünün belli bir bedel karşılığında kişilere devredilerek toplanması yöntemidir. Bu sistemde: Vergiyi toplamayı üstlenen kişilere "mültezim" denirdi. Mültezimler, devlete yaptıkları ödemeyi karşılamak ve kâr sağlamak için genellikle köylülere yüksek vergiler yüklerlerdi. İltizam yöntemi, 16. yüzyılın sonlarından itibaren tımar sisteminin uygulandığı eyaletlerde de uygulanmaya başlandığında Tımar sistemi bozulmuştur. 1695 yılından itibaren “malikâne” adı verilen uzun süreli iltizam uygulaması ortaya çıkmıştır. 2. Mahmut zamanında ise iltizam sistemi kaldırılmıştır. İltizam sistemi, Osmanlı Devleti'ne denetleme kolaylığı sağlamış, zamandan ve gelirden kazanç elde etmesine yardımcı olmuştur.

    Mukataa nedir?

    Mukataa kelimesi, devlete ait bir malın veya gelir kaynağının bir bedel karşılığında kiralanması anlamına gelir. Osmanlı İmparatorluğu'nda bu terim, hazineye ait herhangi bir gelirin (vergi kaynağının) iltizam yoluyla (devlet adına vergi toplama) belli bir bedelle kiraya verilmesi için de kullanılmıştır.

    Salyane ve iltizam sistemi nedir?

    Salyane ve iltizam sistemleri, Osmanlı Devleti'nin vergi toplama yöntemleridir. Salyane sistemi, yıllık anlamına gelir ve yıllık vergi toplanmayan eyaletleri ifade eder. İltizam sistemi ise, vergi gelirlerinin bir bölümünün belirli bir bedel karşılığında devlet tarafından kişilere devredilerek toplanmasıdır.

    Malikâne ve iltizam sistemi arasındaki fark nedir?

    Malikâne ve iltizam sistemi arasındaki temel fark, vergi toplama hakkının süresidir. İltizam sistemi, Osmanlı Devleti'nde belirli bir bölgedeki vergi toplama hakkının belirli bir süre (genellikle 1-3 yıl) ile ve belirli bir bedel karşılığında kişilere devredilmesidir. Malikâne sistemi ise iltizam hakkının süresiz olarak devredilmesidir.

    Mukataanın amacı nedir?

    Mukataanın amacı, Osmanlı İmparatorluğu'nda devletin nakit ihtiyacını karşılamak, iç borçlanmayı sağlamak ve özel sektörü finansman sürecine dahil etmektir. Ayrıca, mukataa sistemi sayesinde: Gelirlerin doğrudan hazineye aktarılması mümkün olmuştur. Vergi toplama işinin daha az maliyetle yürütülmesi hedeflenmiştir.

    Mukataanın geliri kime ait?

    Mukataanın geliri, Osmanlı İmparatorluğu'nda devlete aittir. Ancak, mukataa gelirleri şu şekillerde de olabilir: Vakıflara tahsis edilen; Devlet adamlarına has olarak verilen; Ulûfe karşılığı veya ocaklık olarak verilen; Has olarak tahsis edilen. Mukataalar, emanet, iltizam ve XVII. yüzyılın sonlarından itibaren malikâne yöntemleriyle işletilmiştir. Emanet yönteminde, gelirlerin toplanması, hazine tarafından görevlendirilen ve "emin" adı verilen bir memur tarafından yapılır. İltizam yönteminde, gelirlerin toplanması, kâr ve zararı üstlenen mültezim tarafından gerçekleştirilir. Malikâne yönteminde, gelirlerin sahibi malikâne sahibidir.