• Buradasın

    Mirasta hangi hallerde ıskat yapılır?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Mirasta ıskat (mirastan çıkarma) şu hallerde yapılır:
    1. Ağır suç işleme: Mirasçı, miras bırakana veya onun yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse 12. Ağır suçtan anlaşılması gereken, aile bağlarını derin biçimde zedeleyen davranışlardır 2.
    2. Aile hukukundan doğan yükümlülükleri yerine getirmeme: Mirasçı, miras bırakana veya ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini ciddi ölçüde ihmal etmişse 12. Bu yükümlülükler, aile üyelerinin birbirine karşı yardım, bakım ve destek sağlama sorumluluklarıdır 2.
    Iskat işlemi, ancak miras bırakanın sağlığında yapacağı bir ölüme bağlı tasarruf (vasiyetname veya miras sözleşmesi) ile mümkündür 13. Ayrıca, ıskat sebebinin açıkça belirtilmesi gereklidir 13.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Kimler mirasçı olabilir?

    Mirasçı olabilecek kişiler iki ana kategoriye ayrılır: kanuni mirasçılar ve atanmış mirasçılar. Kanuni mirasçılar, miras bırakanın iradesine bağlı olmadan, kanunen mirasçı sayılan kişilerdir ve şunlardır: - Kan hısımları (çocuklar, torunlar, ebeveynler); - Evlatlık ve altsoyu; - Sağ kalan eş. Atanmış mirasçılar ise miras bırakanın özgür iradesiyle vasiyetname yoluyla mirasının bir kısmını veya tamamını bıraktığı kişilerdir.

    Hangi mirasçılar saklı paydan yararlanamaz?

    Kardeşler, Türk Medeni Kanunu'na göre saklı paydan yararlanamayan mirasçılardır.

    Hangi akrabalar mirasta önceliklidir?

    Mirasta öncelik sahibi olan akrabalar, kan hısımları olarak adlandırılan üç zümreye ayrılır: 1. Birinci zümre: Miras bırakanın altsoyu, yani çocukları, torunları ve torun çocukları gibi akrabaları. 2. İkinci zümre: Miras bırakanın ana babası ve bunların altsoyu, yani kardeşleri, yeğenleri ve kardeş torunları gibi akrabaları. 3. Üçüncü zümre: Miras bırakanın büyük ana, büyük babaları ve bunların altsoyu, yani amcaları, halaları, teyzeleri ve dayıları gibi akrabaları. Bu zümrelerden birinci zümre mirasçı varsa, ikinci ve üçüncü zümredeki akrabalar mirasçı olamazlar.

    Hangi hallerde mirasçı mirastan çıkarılır?

    Mirasçı, aşağıdaki hallerde mirastan çıkarılabilir: 1. Ağır bir suç işleme: Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarına karşı ağır bir suç işlemişse. 2. Aile hukukundan doğan yükümlülükleri yerine getirmeme: Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse. Bu haller, ancak vasiyetname veya miras sözleşmesi ile açıkça belirtilirse geçerli olur.

    Mirasın gerçek ve hükmen reddinde mirasçılar borçlardan sorumlu mudur?

    Mirasın gerçek ve hükmen reddinde mirasçıların borçlardan sorumluluğu farklıdır. Gerçek redde göre, mirasçılar sulh hukuk mahkemesine başvurarak mirası reddettiklerini beyan ederler. Hükmen redde göre ise, miras bırakanın ölüm tarihinde borçlarını ödeyemeyecek durumda olduğu açıkça belli veya resmen tespit edilmişse, miras reddedilmiş sayılır.

    Miras davasında mirasçılar anlaşamazsa ne olur?

    Miras davasında mirasçılar anlaşamazsa, izale-i şuyu (ortaklığın giderilmesi) davası açılabilir. Süreç şu şekilde işler: 1. Dava Açma: Mirasçılardan biri veya birkaçı mahkemeye başvurarak mirasın paylaşılmasını talep eder. 2. Mahkeme Süreci: Mahkeme, miras bırakanın tüm malvarlığını belirler ve mirasçılar arasında bu malvarlığı değerlerini paylaştırır. 3. Satış: Eğer miras bölünemez nitelikte ise, mahkeme taşınmazların satılmasına karar verir ve geliri mirasçılar arasında eşit olarak dağıtır. Miras paylaşımı sürecinde bir avukattan hukuki destek almak, olası hak kayıplarını önlemek açısından önemlidir.

    Mirasta gerçek ve hükmi red arasındaki fark nedir?

    Mirasta gerçek red ve hükmi red arasındaki fark, mirasçının reddi beyanının niteliği ve sürecin işleyişine göre ortaya çıkar. Gerçek red, mirasçının kendi iradesiyle mirası reddetmesi anlamına gelir. Hükmi red ise, miras bırakanın ölüm tarihinde borçlarının malvarlığından fazla olması durumunda, mirasın kendiliğinden reddedilmiş sayılması durumudur.