• Buradasın

    Davalının adresi bilinmiyorsa ne olur?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Davalının adresi bilinmiyorsa, boşanma davasında dava dilekçesi eksik kalmış sayılır ve mahkeme tarafından eksikliğin tamamlanması için bir haftalık kesin süre verilir 12. Bu süre içinde eksiklik tamamlanmazsa, dava açılmamış sayılır 12.
    Alternatif olarak, mahkeme adres araştırması yapabilir ve bilinen son adresten zabıta soruşturması gibi yöntemlerle adresi tespit etmeye çalışabilir 3. Eğer hiçbir şekilde ulaşılamayan bir davalı varsa, son çare olarak ilanen tebligat yapılabilir 3.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Yanlış adrese yapılan tebligat geçerli midir?

    Yanlış adrese yapılan tebligat geçerli değildir, çünkü bu durum usulsüz tebligat olarak değerlendirilir. Tebligat Kanunu'na göre, tebligat sadece tebliğ yapılacak şahsın bilinen en son adresine yapılabilir ve bu adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması halinde adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi esas alınır.

    Tebligat adresi ne demek?

    Tebligat adresi, devlet kurumları (mahkemeler, icra müdürlükleri vb.) tarafından bildirimlerin yapıldığı adrestir. Başka bir deyişle, tebligat adresi kişinin yasal adresi veya ikamet adresidir.

    İkametgah ve tebligat adresi farklı olursa ne olur?

    İkametgah ve tebligat adresinin farklı olması durumunda, tebligat Kanunu'na göre tebligat, öncelikle bilinen en son adrese yapılır. Bu durumda, tebligat usulsüz olmaz ve hukuki süreçler devam eder.

    Önce bilinen adrese tebligat olmazsa nereye yapılır?

    Önce bilinen adrese tebligat yapılamazsa, tebligat muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine, yani MERNİS adresine yapılır.

    Adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi tespit edilemeyen kişiye tebligat nasıl yapılır?

    Adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi tespit edilemeyen kişiye tebligat, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca yapılır. Bu maddeye göre: Tebliğ memuru, muhatap adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa bile, tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasına, zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder. Tesellüm edenin adresini içeren ihbarname, gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırılır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır. Ayrıca, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi uyarınca, adresini değiştiren kişinin yeni adresini bildirmemesi ve adres kayıt sisteminde yeni adresi saptanamadığı takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.

    Davacı ve davalı farklı şehirlerde olursa ne olur?

    Davacı ve davalının farklı şehirlerde olması durumunda şu adımlar izlenebilir: 1. Yetki Nakli: Davacı, mahkemenin bulunduğu yerdeki mahkeme kalemine başvurarak dosyanın başka bir şehre naklini talep edebilir. 2. İfade Verme: Sanık (davalı), ikamet ettiği yerdeki Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak ifade verebilir. 3. Duruşmaya Katılma: Duruşma günü farklı bir şehirde bulunuyorsanız, mahkemeden izin alarak duruşmanın ertelenmesini talep edebilirsiniz. Bu süreçte, her iki tarafın da haklarını korumak ve adil bir yargılama sağlamak için hukuki destek alması önerilir.

    Adres araştırması yapılamıyorsa dava nasıl açılır?

    Adres araştırması yapılamıyorsa dava açmak için aşağıdaki adımlar izlenebilir: 1. Dava dilekçesinde adresin belirtilmemesi: Dava dilekçesinde davalının adresi bilinmiyorsa, bu durum açıkça belirtilmelidir. 2. Eksikliğin giderilmesi için süre talebi: Mahkeme, davacıya adresi tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. 3. Eksikliğin tamamlanmaması: Eğer davacı verilen sürede adresi bulamazsa, dava açılmamış sayılır. 4. İlanen tebligat: Adresin tespit edilememesi durumunda, dava dilekçesi ilanen tebliğ edilir. 5. Adres araştırması: Mahkeme, ilgili yerlerden (emniyet, MERNİS, kurumlar vb.) adres araştırması yapar. 6. Son çare: İlanen tebliğ: Tüm araştırmalar sonuçsuz kalırsa, ilanen tebligat yapılır. Bu süreçte, adil yargılanma ve hukuki dinlenilme haklarının korunması için mahkemenin aktif rol üstlenmesi gerektiği Yargıtay kararlarıyla vurgulanmıştır.