• Buradasın

    Bekletici sorun HMK madde 166 mı 167 mi 168 mi 169 mu 170 mi?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Bekletici sorun, HMK'nın 165. maddesinde düzenlenmiştir 12.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Hmk'nın 167 maddesi nedir?

    HMK'nın 167. maddesi, davaların ayrılması ile ilgilidir ve şu şekildedir: "(1) Mahkeme, yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için, birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden karar verebilir. Bu durumda mahkeme, ayrılmasına karar verilen davalara bakmaya devam eder".

    HMK 166 nedir?

    HMK 166, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Davaların Birleştirilmesi ve Ayrılması başlıklı dördüncü ayırımını ifade eder. Bu maddeye göre: 1. Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. 2. Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise, bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. 3. Birleştirme kararı, derhal ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir. 4. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.

    Hmk'nın 169 ve 170 maddeleri nelerdir?

    Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 169 ve 170. maddeleri aşağıdaki gibidir: Madde 169: 1. Mahkeme, kendiliğinden veya talep üzerine taraflardan her birinin isticvabına karar verebilir. 2. İsticvap, davanın temelini oluşturan vakıalar ve onunla ilişkisi bulunan hususlar hakkında olur. Madde 170: 1. Tüzel kişiler adına, temsil yetkisine sahip kimseler isticvap olunur. 2. Ergin olmayan veya kısıtlı bir kimse adına yapılmış bir işleme ilişkin olarak, o kişinin kanuni mümessili isticvap olunur. 3. Ergin olmayan veya kısıtlı kimselere bizzat dava hakkı tanınan hâllerde, ikinci fıkra hükmü uygulanmaz.