• Buradasın

    Avrupa'da mülteci krizi ne zaman başladı?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Avrupa'daki mülteci krizi, 2015 yılının bahar aylarında Akdeniz ve Ege üzerinden Avrupa'ya sistematik mülteci akınının artmasıyla derinleşmiştir 34.
    Ancak, krizin temelleri 2011 yılında Suriye'de iç savaşın başlamasıyla atılmış, Avrupa bu sorunla 2015'e kadar Türkiye, Ürdün ve Lübnan gibi komşu ülkeler üzerinden ilgilenmiştir 23.
    Avrupa Komisyonu, mülteci krizinin bittiğini Mart 2019'da ilan etmiştir 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Almanya'ya neden bu kadar göçmen var?

    Almanya'ya göçün başlıca nedenleri şunlardır: İltica: Özellikle Suriye'deki iç savaş nedeniyle birçok Suriyeli, Almanya'ya sığınma başvurusunda bulunmaktadır. Aile birleşimi: Göçmenler, ailelerini Almanya'ya getirmek için bu yolu tercih etmektedir. Eğitim: Bazı göçmenler, eğitim veya mesleki eğitim almak amacıyla Almanya'ya gitmektedir. İş gücü göçü: Almanya'nın belirli meslek gruplarında iş gücü açığı bulunmaktadır ve bu açığı kapatmak için göçmen alımı yapılmaktadır. Ayrıca, Almanya'nın genel olarak bir "göç ülkesi" olduğu ve birçok farklı ülkeden göçmen aldığı da belirtilmektedir.

    Sığınmacı ve mülteci arasındaki fark nedir?

    Sığınmacı ve mülteci arasındaki temel fark, hukuki statü ve tanınma sürecidir. Mülteci, kendi ülkesinde ağır insan hakları ihlallerine ve zulme uğrama tehlikesi altında olduğu için ülkesinden ayrılan kişidir. Sığınmacı ise, ülkesinden ayrılmış olup zulüm ve ağır insan hakları ihlallerinden korunmak için başka bir ülkeye sığınan, ancak hukuki anlamda henüz mülteci olarak kabul edilmeyen ve sığınma başvurusunun sonucunu bekleyen kişidir.

    Avrupa Birliğinde göçün dışsallaştırılması nedir?

    Avrupa Birliği'nde (AB) göçün dışsallaştırılması, göç denetiminin Avrupa sınırlarının dışında yapılması anlamına gelir. Bu politika, 1990'ların başında vize sistemi, geri kabul anlaşmaları ve tampon bölgelerin kullanımıyla başlamış, 1997'de imzalanan Amsterdam Antlaşması, 1999'daki Tampere Zirvesi ve 2004 yılındaki Lahey Programı ile devam etmiştir. AB, özellikle son otuz yıldır güvenlik perspektifinden göçü dışsallaştırarak yönetmeyi tercih etmektedir. Göçün dışsallaştırılmasının bazı araçları: Geri kabul anlaşmaları. Üçüncü ülkelerle iş birliği.

    Mülteci ne anlama gelir?

    Mülteci kelimesi, bulundukları yerde dinleri, dilleri, ırkları veya siyasi düşünceleri yüzünden zulüm gören ve bu yüzden başka bir yere sığınan kişi anlamına gelir. Uluslararası hukukta mülteci, ırkı, dini, milliyeti, belirli bir sosyal gruba mensubiyeti veya siyasi düşünceleri nedeniyle zulüm göreceği konusunda haklı bir korku taşıyan ve bu yüzden ülkesinden ayrılan kişi olarak tanımlanır.

    Avrupa'da göç politikası nasıl işliyor?

    Avrupa'da göç politikası, Avrupa Birliği (AB) tarafından çeşitli düzenlemeler ve kurumlar aracılığıyla yürütülmektedir. Başlıca unsurlar: Sınır kontrolleri: AB, yasa dışı göçle mücadele için FRONTEX gibi kurumlar aracılığıyla sınır güvenliğini artırmaktadır. Dayanışma mekanizması: Göç ve Mülteci Paktı ile, yoğun göç alan ülkelerin yükünün diğer üye devletler arasında paylaştırılması hedeflenmektedir. Geri kabul antlaşmaları: AB, üye olmayan ülkelerle geri kabul antlaşmaları yaparak düzensiz göçmenleri kendi topraklarına göndermektedir. Güvenlikleştirme: Göç, AB'de güvenlik konusu olarak ele alınmakta ve bu çerçevede politikalar oluşturulmaktadır. Güncel gelişmeler: 2024 yılında kabul edilen Göç ve Mülteci Paktı, sığınmacı başvurularının daha adil bir şekilde yönetilmesini ve zorunlu dayanışma mekanizmasının uygulanmasını öngörmektedir. Eleştiriler: Avrupa genelinde, göç politikalarına yönelik kamuoyunda tartışmalar ve eleştiriler bulunmaktadır.

    Göçmen ve mülteci arasındaki fark nedir?

    Göçmen ve mülteci arasındaki temel farklar şunlardır: 1. Göçmen: Genellikle ekonomik, eğitim veya aile birleşimi gibi sebeplerle kendi ülkesinden başka bir ülkeye taşınan kişidir. 2. Mülteci: Irkı, dini, milliyeti, belirli bir sosyal gruba üyeliği veya siyasi görüşü nedeniyle zulme uğradığı için kendi ülkesinden kaçan ve bu nedenle ülkesine dönemeyen veya dönmekten korkan kişidir.

    Kimler mülteci olarak kabul edilir?

    Mülteci olarak kabul edilmek için aşağıdaki kriterlere uymak gerekmektedir: 1. Zulüm Korkusu: Kişi, ırkı, dini, milliyeti, belirli bir sosyal gruba üyeliği veya siyasi görüşleri nedeniyle zulüm göreceği korkusunu taşımalıdır. 2. Ülke Dışında Bulunma: Kişi, vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunmalıdır. 3. Devletin Korumasından Yararlanamama: Kişi, bu ülkenin korumasından yararlanamıyor olmalı veya yararlanmak istememelidir. Kimler mülteci olarak kabul edilmez: - Kötü ekonomik koşullar nedeniyle iş aramak için ülkesini terk edenler. - Askerler ve silahlı muharipler. - Doğal afetler veya iklim değişikliği gibi çevresel sebeplerden dolayı yerinden olanlar (bu kişiler hukuki anlamda "mülteci" olarak tanımlanmamaktadır).