• Buradasın

    Bankalarda likidite riski nedir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    Bankalarda likidite riski, bir finansal kuruluşun nakit ihtiyacı olduğu durumda mevcut varlıklarını nakite çevirememesi sonucu ortaya çıkabilecek zarar olasılığıdır 12.
    Bu risk, aşağıdaki nedenlerden kaynaklanabilir:
    • Aktif ve pasif varlıkların vadeleri: Bankaların uzun vadeli kredilerinin vadesi, toplanan mevduatın vadesinden daha kısadır 1.
    • Geri ödemeler: Müşterilerin verdiği kredilerin geri ödenmemesi, tahsilat yapılamaması durumunu doğurur 12.
    • Ani mevduat çıkışları: Politik veya ekonomik gelişmeler nedeniyle müşterilerin mevduatlarını çekmek istemesi, likidite riskini artırır 12.
    Likidite riskini yönetmek, bankaların devamlılığı ve başarısı için önemlidir 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Kalkınma ve yatırım bankaları neden riskli?

    Kalkınma ve yatırım bankaları, çeşitli nedenlerle riskli kabul edilebilir: 1. Siyasi Müdahaleler: Bu bankaların yönetimleri siyasi nedenlerle müdahale edilmesi, performanslarını olumsuz etkileyebilir ve kaynak israfına yol açabilir. 2. Yurtiçi ve Yurtdışı Kaynak Sorunları: Yetersiz yurtiçi tasarruflar ve dış borçlanma kapasiteleri, yatırımların finansmanında risk oluşturur. 3. Yasal Mevzuat: Yasal düzenlemelerden kaynaklanan sorunlar, bankaların faaliyetlerini ve risk yönetimini zorlaştırabilir. 4. Yüksek Faiz Marjları: Bankaların yüksek faiz marjları, riskli kredilerin artmasına ve dolayısıyla bankacılık sisteminin verimsiz çalışmasına neden olabilir. 5. Enflasyon ve Ekonomik Belirsizlik: Enflasyonist ortam, bankaların kârlılık ve risk durumlarını olumsuz etkileyebilir.

    Asit test oranı ve likidite oranı arasındaki fark nedir?

    Asit test oranı (likidite oranı) ile likidite oranı arasındaki temel fark, asit test oranının stokları hesaplamaya dahil etmemesidir. Likidite oranı (cari oran), dönen varlıkların kısa vadeli yükümlülüklere bölünmesiyle hesaplanır ve şirketin 1 yıl içinde ödemesi gereken borç tutarının, bir yıl içinde nakde dönüştürülebilecek varlıklardan az mı yoksa çok mu olduğunu gösterir. Asit test oranı, dönen varlıklardan stoklar çıkarıldıktan sonra elde edilen değerin kısa vadeli borçlara bölünmesiyle hesaplanır. Asit test oranı, daha muhafazakar bir likidite ölçümü olarak kabul edilir.

    Cari ve likidite oranı nedir?

    Cari oran ve likidite oranı, işletmenin kısa vadeli borçlarını ödeme gücünü değerlendirmek için kullanılan finansal oranlardır. Cari oran, işletmenin dönen varlıklarının (nakit, stoklar, alacaklar) kısa vadeli borçlarına oranını gösterir. Likidite oranı ise, cari orana göre daha hassas bir ölçüm sunar ve stoklar gibi nakde dönüşmesi daha uzun sürebilecek varlıkları hariç tutar.

    Bankadaki para hangi durumlarda riske girer?

    Bankadaki para, çeşitli durumlarda riske girebilir: 1. Kredi Riski: Bankanın kredi müşterilerinin yükümlülüklerini yerine getirememe ihtimali. 2. Likidite Riski: Bankanın fon girişi ile fon çıkışı arasındaki dengeyi sağlayamaması, özellikle mevduat sahiplerinin toplu halde paralarını çekme isteği durumunda. 3. Kur Riski: Bankanın döviz cinsinden varlıkları ve yükümlülükleri arasındaki değer farklılıkları nedeniyle maruz kaldığı risk. 4. Piyasa Riski: Faiz, kur ve menkul kıymetler piyasasındaki aşırı oynaklıkların neden olduğu riskler. 5. Operasyonel Risk: İç ve dış sistemlerdeki arızalar, siber saldırılar veya doğal afetler gibi operasyonel hatalar sonucu ortaya çıkan riskler.

    En likit varlık nakit mi?

    Evet, nakit en likit varlık olarak kabul edilir.

    Likidite oranı kaç olmalı?

    Likidite oranının (Asit-Test Oranı) en az 1 olması gerekmektedir.

    Likitide riski oranları kaç olmalı?

    Likidite riski oranları için genel kabul görmüş değerler şunlardır: 1. Cari Oran: 1,5 ile 2 arasında olması, işletmenin kısa vadeli borçlarını rahatça ödeyebileceğini gösterir. 2. Asit-Test (Hızlı) Oranı: 1 veya üzerinde olması, işletmenin stoklara bağımlı olmadan borçlarını ödeyebileceğini ifade eder. 3. Nakit Oranı: 0,2 ile 0,5 arasında olması, işletmenin nakit ve nakit benzeri varlıklarla borçlarını karşılayabileceğini gösterir. Ancak, her işletmenin sektörel farklılıkları ve faaliyet yapısı nedeniyle ideal oranlar değişebilir.