• Buradasın

    Only ne için kullanılır?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    "Only" kelimesi İngilizce'de çeşitli bağlamlarda kullanılabilir:
    1. Yalnızca, sadece anlamı: Bir şeyin sınırlı veya tek bir durumu ifade etmek için kullanılır 12. Örnek: "She only eats vegetables" (O, yalnızca sebze yer) 1.
    2. Tek/yegane anlamı: Var olan tek örneği belirtmek için kullanılır 1. Örnek: "He is the only child" (O, tek çocuktur) 1.
    3. Ancak anlamı: Bir durumu sınırlayarak başka bir durumu belirtmek için kullanılır 12. Örnek: "I would go, only I have a meeting" (Giderdim, fakat bir toplantım var) 1.
    4. Tersine anlam: Beklenmeyen veya karşıt bir durumu ifade eder 1. Örnek: "The solution was simple, only nobody thought of it" (Çözüm basitti, sadece kimse onu düşünmedi) 1.
    5. Sadece olarak kullanım (sadece bir amaç için): Bir şeyin sadece belirli bir amaç için kullanıldığını belirtmek için kullanılır 1. Örnek: "This tool is only for cutting paper" (Bu araç sadece kağıt kesmek için kullanılır) 1.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Only ile only if arasındaki fark nedir?

    "Only" ve "only if" ifadeleri farklı anlamlar taşır: 1. "Only" kelimesi, tek ve izole anlamına gelir ve genellikle bir sınırlama veya münhasırlık belirtmek için kullanılır. 2. "Only if" ifadesi ise, kesin bir koşul belirtir ve sonucun ancak belirli bir şartın yerine getirilmesi durumunda gerçekleşeceğini ifade eder.

    Just ve only farkı nedir?

    "Just" ve "only" kelimeleri İngilizce'de farklı anlamlar taşır ve farklı bağlamlarda kullanılır: - "Just" genellikle zaman ile ilgili durumlarda kullanılır ve "henüz", "daha yeni", "az önce" gibi anlamlara gelir. - "Only" ise sınırlama veya tekillik ifade eder ve bir şeyin tek, eşsiz veya yalnız olduğunu belirtir. Bu iki kelime bazı durumlarda birbirinin yerine kullanılabilir, ancak bağlam ve istenen anlam dikkate alınmalıdır.

    Only nasıl kullanılır örnek cümleler?

    "Only" kelimesinin örnek cümleleri: 1. Sadece: "This restaurant only serves vegetarian food" (Bu restoran yalnızca vejetaryen yemekler sunuyor). 2. Tek başına: "She alone could finish the job" (Bu işi tek başına o bitirebilirdi). 3. Yalnızca: "The project was solely his responsibility" (Proje yalnızca onun sorumluluğundaydı). 4. Hayal kırıklığı: "She studied for weeks and only got a C" (Haftalarca çalıştı ama sadece C aldı). 5. Bağlaç olarak: "We'd have gone hiking, only it started raining heavily" (Yürüyüşe çıkacaktık, ama sağanak yağmur yağmaya başladı).