Meet kelimesi İngilizce'de çeşitli anlamlara gelir: Tanışmak, buluşmak: "I want to meet you" (Seninle görüşmek istiyorum). Karşılamak: "I arranged for a car to meet you at the airport" (Havaalanında seni karşılamak için bir araba ayarladım). Görüşmek: "The ministers are about to meet" (Bakanlar görüşmek üzere). Rastlamak: "Walking along the street, I met Mr. Smith" (Sokakta yürürken Bay Smith'e rastladım). Yarışma, karşılaşma: "We are supposed to take part in the athletic meet tomorrow" (Yarın atletizm yarışmasına katılmamız gerekiyor).