• Buradasın

    Make nasıl telaffuz edilir?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    "Make" kelimesi /meɪk/ olarak telaffuz edilir 1.
    Seslendirmesi şu şekildedir:
    • /m/ sesi "moon" kelimesindeki gibi 1;
    • /eɪ/ sesi "day" kelimesindeki gibi 1;
    • /k/ sesi "cat" kelimesindeki gibi 1.
    Alternatif telaffuzlar için HowToPronounce.com ve Forvo gibi siteler kullanılabilir 25.

    Konuyla ilgili materyaller

    Make ve do arasındaki fark nedir?

    Make ve do fiilleri arasındaki temel fark, kullanım alanlarıdır: Make: Genellikle bir şey yaratmak veya üretmek anlamında kullanılır. Do: Günlük görevler, rutin aktiviteler ve genel eylemler için tercih edilir. Örnekler: Make: "She made a cake for the party" (Parti için bir kek yaptı). Do: "She does the shopping on Fridays" (Cuma günleri alışveriş yapar). Özetle: - Make: Yeni bir şey ortaya çıkarma, üretim. - Do: Günlük işler, görevler, rutin aktiviteler.

    Make ve makes farkı nedir?

    "Make" ve "makes" arasındaki fark, kullanımlarına göre değişir: - "Make", birinci tekil şahıs (I), ikinci tekil şahıs (you), çoğul şahıslar (we, they) için kullanılır. - "Makes" ise üçüncü tekil şahıs (he, she, it) için kullanılır. Bu nedenle, cümlenin öznesine ve anlamına göre doğru fiili seçmek önemlidir.

    Telaffuz ne demek kısaca?

    Telaffuz, kısaca "söyleyiş" ve "boğumlanma" anlamına gelir. Bir kelime veya cümlenin, ait olduğu dilin okuma özellikleri dikkate alınarak seslendirilmesi olarak da tanımlanabilir.

    Telaffuzu zor kelimeler nelerdir?

    Telaffuzu zor bazı kelimeler: Namütenahi. Binaenaleyh. Rehabilitasyon. Spekülasyon. Nöroşirürji. Muayenehane. Müteyakkız. Ropdöşambır. Klostrofobi. Pestenkerani.

    Make ne anlama gelir?

    Make kelimesi İngilizcede "yapmak" anlamına gelir. Kelimenin diğer anlamları arasında aşağıdakiler yer alır: oluşturmak, imal etmek, üretmek; elde etmek, kazanmak; inşa etmek; zorlamak, yaptırmak; varmak, ulaşmak, gitmek. Örnek cümleler: Can you make me a sandwich? (Bana bir sandviç yapar mısın?). He made a playlist of his favorite songs. (En sevdiği şarkılardan bir çalma listesi oluşturdu). They are making a new bridge across the river. (Nehir boyunca yeni bir köprü inşa ediyorlar). He made a lot of money last year. (Geçen yıl çok para kazandı). The coach made him run faster. (Koç onu daha hızlı koşmaya zorladı).