• Buradasın

    İngilizce'de pazarlık etmek ne demek?

    Yazeka

    Arama sonuçlarına göre oluşturuldu

    İngilizce'de "pazarlık etmek" anlamına gelen bazı ifadeler şunlardır:
    • Bargain 124. Örnek: "I love to bargain. Pazarlık etmeyi severim" 1.
    • Haggle 124. Örnek: "Haggling is common in markets. Çarşıda pazarlık etmek yaygındır" 3.
    • Negotiate 125. Örnek: "We want to negotiate. Pazarlık etmek istiyoruz" 1.
    Ayrıca, "to dicker", "to chaffer" gibi ifadeler de pazarlık etmek anlamında kullanılır 15.
    5 kaynaktan alınan bilgiyle göre:

    Konuyla ilgili materyaller

    Pazarlık yaparken ne denir ingilizce?

    Pazarlık yaparken İngilizce'de "bargain" kelimesi kullanılır.

    İngilizce'de fiyat nasıl sorulur?

    İngilizcede fiyat sormak için kullanılabilecek bazı ifadeler: How much is it/are they? (Fiyatı nedir?). How much does it/do they cost? (Fiyatı ne kadar?). Could you tell me how much is this/are these? (Bunun/bunların fiyatı ne kadar?). Fiyat sorulan nesnenin tekil ya da çoğul olmasına, yakında ya da uzakta olmasına göre soru yapısı değişebilir. Ayrıca, daha resmi bir ifade olarak "How much is this book?" (Bu kitabın fiyatı ne kadar?) kullanılabilir.

    İngilizce'de anlaşmak için ne denir?

    İngilizce'de "anlaşmak için" anlamına gelen bazı ifadeler: to settle; to negotiate; to agree; to make a deal; to compromise.

    İngilizce pazarlık nasıl yapılır?

    İngilizce pazarlık yaparken sıklıkla kullanılan bazı ifadeler şunlardır: Is this the last price for this shirt? (Bu gömlek için son fiyat bu mu?). Can you make a reduction for the dress? (Elbise için indirim yapabilir misiniz?). I can give you ____ for this (Sana bunun için ____ veririm). What is your best offer? (En iyi teklifiniz nedir?). Can you give me a better deal? (Bana daha iyi bir teklif verebilir misiniz?). Can you do better than that? (Bundan daha iyisini yapabilir misiniz?). Örnek bir pazarlık diyaloğu: - Customer: It is too expensive. Can you make a reduction? (Çok pahalı. İndirim yapabilir misiniz?). - Salesman: I can give it to you for 25 dollars. (Size 25 dolara verebilirim). - Customer: Okay, I will buy it for 25 dollars. (Tamam, 25 dolara satın alacağım).